Морган Райс

Kalkan Denizi


Скачать книгу

LETÜCCARLARI ÜÇLEMESİ; ve yeni destansı fantezi serisi KRALLAR VE BÜYÜCÜLER Kitaplarının 1 numaralı çok satan yazarıdır. Morgan’ın Kitapları hem basılı hem de sesli olarak bulunabilir ve çeviriler 25 dilde mevcuttur.

      Morgan sizi dinlemeyi çok seviyor, dolayısıyla lütfen www.morganricebooks.com adresini ziyaret edip eposta listesine eklenin, ücretsiz bir Kitap kazanın, ücretsiz hediyeler alın, ücretsiz uygulamaları indirin, Facebook ve Twitter ile bağlanın ve irtibatta kalın!

Morgan Rice İçin Yazılan Övgülerden Bazıları

      “FELSEFE YÜZÜĞÜ ani bir başarı için her şeye sahip: olay örgüsü, karşı tema, gizem, yürekli şövalyeler, kırık kalplerle dolu yeşeren aşklar, dalavere ve ihanet.Her yaştaki okuyucuya hitap ediyor ve saatlerce zihninizi meşgul tutabiliyor.  Tüm fantezi okurlarının kütüphanesinde bulunmasını tavsiye ettiğimiz bir kitap.”

      –-Books and Movie Reviews, Roberto Mattos

      “Eğlenceli bir epik fantezi.”

      –Kirkus Reviews

      “Dikkate değer bir şeylerin başlangıcı burada.”

      –-San Francisco Book Review

      “Aksiyon dolu …. Rice'ın yapıtı oldukça sağlam ve olay örgüsü merak uyandırıcı.”

      –-Publishers Weekly

      “Sürpizlerle dolu bir fantezi …. Bu, genç yetişkin fantezi serisi olma belirtisinin sadece başlangıcı.”

      –-Midwest Book Review

Morgan Rice KitaplarıKRALLAR VE BÜYÜCÜLEREJDERHALARIN YÜKSELİŞİ (1. Kitap)CESURUN YÜKSELİŞİ (2. Kitap)ONURUN BEDELİ (3. Kitap)BİR KAHRAMANLIK OCAĞI (4. Kitap)FELSEFE YÜZÜĞÜKAHRAMANLARIN GÖREVİ (1. Kitap)KRALLARIN YÜRÜYÜŞÜ (2. Kitap)EJDERHALARIN KADERİ (3. Kitap)BİR ŞEREF HAYKIRIŞI (4. Kitap)ŞEREF YEMİNİ (5. Kitap)KAHRAMANLIK SALDIRISI (6. Kitap)KILIÇ AYİNİ (7. Kitap)SİLAHLARIN TESLİMİ (8. Kitap)BÜYÜLÜ GÖKYÜZÜ (9. Kitap)KALKAN DENİZİ (10. Kitap)ÇELİĞİN HÜKÜMDARLIĞI (11. Kitap)ATEŞ ÜLKESİ (12. Kitap)KRALİÇELERİN YÖNETİMİ (13. Kitap)KARDEŞLERİN YEMİNİ (14. Kitap)ÖLÜLERİN DÜŞÜ (15. Kitap)ŞOVALYELERİN MIZRAK DÖVÜŞÜ (16. Kitap)SAVAŞIN ARMAĞANI (17. Kitap)KÖLETÜCCARLARI ÜÇLEMESİARENA BİR (1. Kitap)ARENA 2 (2. Kitap)VAMPİR GÜNLÜKLERİDÖNÜŞÜM (1. Kitap)SEVİLMİŞ (2. Kitap)ALDATILMIŞ (3. Kitap)YAZGI (4. Kitap)ARZULANMIŞ (5. Kitap)NİŞANLI (6. Kitap)YEMİNLİ (7. Kitap)BULUNMUŞ (8. Kitap)CANLANDIRILMIŞ (9. Kitap)GÖMÜLMÜŞ (10. Kitap)KADER (11. Kitap)
FELSEFE YÜZÜĞÜ serisini sesli kitap formatında Dinleyin!

      Telif Hakkı Sahibi Morgan Rice © 2013

      Tüm hakları saklıdır. Bu yayının herhangi bir bölümü, 1976 ABD Telif Hakları Kanunu ile izin verilenin dışında, yazarın önceden izni olmaksızın, hiçbir formatta ve hiçbir amaçla çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya yayılamaz veya bir veri tabanı ya da bilgi kurtarma sisteminde saklanamaz.

      Bu e-kitap sadece kişisel kullanımınız için lisanslanmıştır. Bu e-kitap başkalarına tekrar satılamaz veya verilemez. Eğer bu kitabı paylaşmak istiyorsanız lütfen paylaşmak istediğiniz kişiler için birer ek kopya satın alın. Eğer bu kitabı okuyorsanız fakat satın almadıysanız veya sadece sizin kullanımınız için satın alınmadıysa lütfen  iade edin ve bir kopya satın alın. Yazarın emeğine saygı gösterdiğiniz için teşekkür ederiz.

      Bu kitap kurgusal bir eserdir. İsimler, karakterler, işletmeler, kuruluşlar, mekânlar, olaylar ve durumlar yazarın hayal ürününün eserleridir ve kurgusal amaçla kullanılmıştır. Gerçek hayattaki ölü veya yaşayan herhangi biri ile benzerlik tamamen tesadüfîdir.

      Telif hakları Razzomgame’e ait Jacket resmi, Shutterstock.com lisansı ile kullanılmıştır.

      Wastemoreland Kontu: Ah, şimdi yanımızda,

      İngiltere’deki binlerce askerimiz olsaydı…”

      V. Henry: “Hayır, sevgili kuzenim…

      Bu onuru az sayıda kişiyle paylaşmış olacağız.

      Tanrı aşkına! Ne olur bir er daha isteme.”

--William ShakespeareV. Henry

      BİRİNCİ BÖLÜM

      Gwendolyn acı tüm bedenini delip geçerken hiç durmadan bağırıyordu.

      Dağ çiçekleri tarlasında sırt üstü uzanırken, hayal edemeyeceği kadar kötü şekilde canını yakıyordu, debelenerek, iterek bebeği dışarı çıkarmaya çalışıyordu. Bir yanı, tüm bunların bitmesini, bebek doğmadan önce güvenli bir yere ulaşabilmeyi diledi. Fakat daha büyük olan diğer yanı, bebeğin o istese de istemese de şimdi geldiğini biliyordu.

      Lütfen, Tanrım, şimdi değil, diye dua etti. Sadece bir kaç saat daha. Önce güvenli bir yere ulaşmamıza izin ver.

      Fakat bu olmayacaktı.  Gwendolyn vücudunu yırtan bir başka korkunç ağrı hissetti, geriye yaslandı, bebeğin içinde yön değiştirdiğini ve çıkışa yaklaştığını hissettiğinde acı bir çığlık attı. Bunu durdurmanın hiç bir yolu olmadığını biliyordu.

      Bunun yerine, Gwen itmeye, hemşirelerin öğrettiği gibi kendini nefes almaya zorlamaya devam ederek çıkmasına yardımcı olmaya çalışıyordu. Fakat işe yarıyor gibi gelmiyordu ve acı içinde inledi.

      Gwen tekrar oturdu ve insana ait her hangi bir işaret bulmak için etrafına bakındı.

      “YARDIM!” diye ciğerlerini yırtarcasına çığlık attı.

      Hiç cevap gelmedi. Gwen, yaz tarlalarının tam ortasında, insanlardan uzaktaydı ve çığlığı sadece ağaçlar ve rüzgar tarafından duyuluyordu.

      Gwen hep güçlü olmayı denerdi fakat an itibariyle çok korkmuş olduğunu kabul etmeliydi. Kendinden ziyade bebeği içindi bu korkusu. Ya onları kimse bulamazsa? Kendi başına bebeğini doğurabilse bile, bu yerden bebeğiyle birlikte hiç çıkabilecek miydi? O ve bebeğinin burada ölüp gideceğine dair korkunç bir duyguya kapıldı.

      Gwen Dipdünya’yı, Argon’u serbest bıraktığı o kader anında vermek zorunda olduğu kararı düşündü. Kurbanı. Ona üstelenen dayanması güç seçenek, bebeği ve kocası arasında bir seçim yapmasıydı. Şimdi verdiği kararı hatırlarken gözyaşlarını durduramıyordu. Hayat neden hep kurban verilmesini gerektirirdi?

      Bebek içeride aniden yer değiştirdiğinde Gwen nefesini tuttu, çok yoğun bir acı kafatasının en tepesinden ayak parmaklarının bitimine kadar yayıldı. Bir meşe ağacının içten dışa doğru tam ikiye bölünüyormuş gibi hissettirdi.

      Gwendolyn arkaya uzanıp kafasını gökyüzüne kaldırarak inledi, kendini burası hariç diğer tüm yerlerde resmetmeyi denedi. Zihninde tutunacağı bir şey, ona bir nebze olsun huzur verecek bir şey aradı.

      Thor’u düşündü. İkisinin bir arada olduğu, ilk tanıştıkları günü, tarlalarda ele ele tutuşurken, yanı başlarında Krohn’la beraber yürüdüklerini düşündü. Detaylara odaklanarak zihnindeki görüntüyü gerçeğe bürümeyi denedi.

      Maalesef işe yaramıyordu. Şaşırarak gözlerini açtı, acı onu gerçekliğe döndürdü. Buraya, bulunduğu bu yere nasıl yalnız başına düştüğünü merak etti – sonra ona ölen annesini