ve Western Sydney Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kıdemli öğretim görevlisi. Bebek bağırsak sağlığı ve alerji biliminde yıllar süren araştırmalarıyla ve başarılı tedavi uygulamalarıyla tanınıyor. Deneyimlerini Avusturalya SBS kanalında doktorlar, anne babalar ve izleyicilerle paylaşıyor. İki çocuk babası.
GIRIŞ
BENIM HIKÂYEM
Cumartesi öğlen saatleriydi, eşim Cindy ve ben akrabalarımızla beraber bir Çin Yum-Cha restoranında kahvaltıdaydık. Altı aylık kızımız Olivia da bizimle beraberdi. Çin mantılarını silip süpürmüştük ve sıra tatlılara gelmişti. Menüdeki en lezzetli seçeneklerden biri yumurtalı turtaydı. Birimizinkinden bir parça da Olivia’ya verdik. Tam da onu çeşitli katı gıdalarla tanıştırmaya başladığımız dönemdi ve bir parça turta denemesinde sakınca görmedik. Ama birkaç dakika sonra kayınvalidem Olivia’nın dudaklarında bir kızarıklık olduğunu fark etti. Daha sonra bu kızarıklık tüm yüzüne yayıldı ve hırıltılı bir şekilde solumaya başladı. Oldukça rahatsız görünüyordu, canının yanıyor olabileceğini düşündüm. Hepimiz koşarak yanına gittik; ben, Cindy, kayınbiraderim, onun kız arkadaşı, kayınvalidem, kayınpederim, annem ve babam hepimiz Olivia’nın etrafında toplandık. Garsonlar bile ne olup bittiğini anlamak için yanımıza koştu. Kakofoninin ortasında, “EpiPen® var mı?” diye bağıran bir ses duyuldu. Bu panikle yükselen ses benimkiydi.
Uzmanlığını tamamlamış bir tıp doktoruyum ama böyle bir durum karşısında tamamen âciz kalmıştım. Herhangi bir tıbbi kaynağa erişimim yoktu ve restoranda EpiPen® bulunmuyordu. Korku dolu birkaç dakika boyunca kızımın giderek kötüleşmesini izledim. Kalp ritmim yükseldi, bir ebeveyn olarak en büyük korkum gerçek oluyordu.
Olivia’yı en yakındaki hastaneye yetiştirebilmek için aceleyle arabaya koştuk ama neyse ki vücudundaki reaksiyon azalmaya başlamıştı. Hastane yolunda nefesi daralmadı ve yüzü şişmedi. Acil servise ulaştığımızda Olivia’nın durumu stabil olarak değerlendirildi ve alerji uzmanıyla takip edilmesi önerisiyle taburcu edildi.
Şüphesiz, bu yaşamımdaki en tedirgin edici ve üzücü olaylardan biriydi. Bu kitabı okuyorsanız siz de benzer bir durumla karşı karşıya kalmış olabilirsiniz. Çocuğunuzun şiddetli ya da hafif alerjileri olabilir. Belki sizin alerjileriniz var ve çocuklarınızda da alerji gelişmesinden endişe ediyorsunuz. Belki de hamilesiniz ya da ileride ailenizi büyütmeyi umuyorsunuz, her geçen gün alerji görülme oranlarının arttığının farkındasınız ve sizin bebeğinizde de alerji gelişmesi olasılığını düşürmek için neler yapabileceğinizi bilmek istiyorsunuz. Her halükârda, bir doktor ve bir ebeveyn olarak, alerji belası karşısında hissettiğiniz korkuyu, endişeyi ve muhtemel çaresizliği paylaşıyorum. Size yalnız olmadığınızı söylemek için buradayım. Bu kitabı alerjilerin gelişmesini engellemek için hamilelik ve doğumdan başlayarak çocuğunuzun bebeklik ve erken çocukluk dönemine kadar uygulayabileceğiniz pratik yöntemlere dair sizi bolca bilgiyle donatmak için yazdım. Yeni bilimsel araştırmalar, alerji ve bağırsak sağlığı arasındaki bağlantı üzerine, bu konuda endişe duyan tüm ebeveynlerin bilmesi gereken yeni bir algı yarattı.
BEN KIMIM?
Babam Sydney Westmead Hastanesi’nde laboratuvar asistanı olarak çalışıyordu, çocukken birkaç kere onun laboratuvarını görmeye gittiğimi hatırlıyorum. Yani bunun bir aile mesleği olduğunu da söylemek mümkün. Yaptıklarından büyülenmiştim ve onun izinden gitmem gerektiğinden emindim.
Liseyi bitirdikten sonra New South Wales Üniversitesi’nde tıp fakültesine gittim. Laboratuvar araştırmalarına duyduğum ilgiyi hiç kaybetmedim. Yakınlarda bulunan, çocuklardaki kanserler üzerine araştırmalar yapan klinikte bir yaz, lösemi hücreleri üzerine çalışmak için araştırma bursu alma şansım oldu. Bu sayede kanser hücrelerine merak duymaya başladım ve bu merakım rektum kanserinin biyolojik belirteçleri üzerine çalıştığım doktora öğrenciliğim süresince devam etti.
Şimdi Avustralya’nın Sydney kentinde, Western Sydney Üniversitesi’ndeki kıdemli öğretim görevlilerinden biriyim ve aynı zamanda burada bir araştırma laboratuvarına da başkanlık ediyorum. Kanserle ilgili yürüttüğümüz bir dizi araştırma önceki araştırmalarımdan farklı ama hep “dönüştürülebilir” hedefler belirliyoruz. Yani laboratuvardaki bir keşfin hastaya uygulanabilir olması için uğraşıyoruz. Pratik uygulamalar araştırmalarımda ön planda yer alıyor.
Araştırmacı kimliğimin yanı sıra huzursuz bağırsak sendromu, çölyak hastalığı ve inflamatuar bağırsak hastalığı benzeri her türlü bağırsak sorunu yaşayan hastalarla çalışan bir gastroendokronoloji uzmanıyım. Meslek yaşamım boyunca gözlemlediğim şey, hastalarımın çoğunun bu problemleri uzun zamandır yaşadığı ve genellikle de bu problemlerin çocukluk yıllarında başladığı.
Peki neden bebeklerin bağırsak sağlığı üzerine çalışmayı tercih ettim? Bu alana kişisel bir ilgim var, bunun nedeni iki küçük yaşta çocuğumun oluşu; ben bu kitabı yazarken dört buçuk yaşında olan Olivia ve iki buçuk yaşında olan Brandon. Onların sağlıklı bir yaşam sürmeleri benim her zaman önceliğim. Olivia’nın alerjisi göz önünde bulundurulacak olursa, alerjilerin nedenlerini ortaya çıkarmak ve tedavi yöntemlerini araştırmak konusunda daha motive olamazdım. Son birkaç yılda bebek bağırsağı ve alerji bilimini öğrenmek için sayısız saatler ayırdım. Çocukluk dönemi alerjilerinin ardında yatan gizemi ve bağırsakların işleyişini çözmek konusunda son derece istekliyim.
KITAP HAKKINDA
Amacım, alerji bilimini ve alerjiye neden olduğuna inandığımız faktörleri anlamanıza yardımcı olmak ve bunun yanı sıra çocuğunuzun alerji riskini azaltmaya yönelik bazı makul ve uygulanabilir stratejiler sunmak. Bu kitap ayrıca çocuğunuzun böyle bir durumu varsa bunu nasıl yönetebileceğinizi ve durumun daha kötüye gitmesini nasıl engelleyebileceğinizi de kapsıyor. Alerjiler ve bebeğinizin bağırsağı arasındaki bağlantıyı, bağırsakların nasıl geliştiğini, alerjinin ne olduğunu ve ne olmadığını, bunlarla beraber hamilelik, doğum ve emzirme dönemlerinde bebeğinizin sağlığını en iyi şekilde desteklemek için neler yapabileceğinizi inceleyeceğiz. Yaşamın ilk 1000 günü bebek anne rahmine düştüğünde başlar ve bu, ebeveynlerin alerjiyi önlemeye yönelik harekete geçmeleri için en önemli dönemdir. Kitabın her bölümünde bir ebeveyn olarak sizin bu süreçte neler yapmanız gerektiğine yönelik özel, uygulanabilir öneriler bulacaksınız.
Bu kitapta ayrıca alınabilecek hijyen önlemlerinin çocukluk dönemi alerjileri üzerinde nasıl bir etkisi olabileceğine de değineceğiz. Koronavirüs (COVID-19) gibi viral salgınların olduğu dönemlerde bile bu kitaptaki önerilerin güvenle takip edilebileceği konusunda ebeveynlere güvence vermek isterim.
En önemlisi, bebeğinizin bağırsak sağlığının gelecekte gelişebilecek alerjilerin engellenmesindeki önemine değineceğiz. Böylece bir ebeveyn olarak çocuğunuzun sağlığını en iyi nasıl koruyacağınızı ve onu en iyi nasıl besleyeceğinizi anlayabilirsiniz.
1. BÖLÜM
Alerji Bilimi
ALERJI NEDIR?
Alerji, tipik bir kimlik tespitinde yanılma vakasıdır. Vücut zararsız bir yabancı maddeyi zararlı olanla karıştırır ve tehdit altındaymış gibi bir saldırı başlatır. Çocuğunuzun alerji geliştirdiği zararsız maddeye alerjen denir. Çocuğunuz belli bir alerjene ilk kez maruz kaldığında vücudu bir antikor, yani zararlı maddeleri yok etmeye yönelik bir protein üretir. Bir alerjenle savaşmak üzere vücudun ürettiği antikora IgE denir ve alerjenle ilk temastan sonra IgE (alerji) antikorları, aslında çocuğunuzun vücudunu alerjene daha sonra da maruz kalabilmesi olasılığına karşı savaşmaya hazır hale getirir. Çocuğunuzun bağışıklık sistemi artık alerjene karşı hassastır; tekrar temas ettiklerinde IgE antikorları çok hızlı bir şekilde saldırmaya hazırdır ve bunu yaparken histamin ismi verilen bir kimyasal salgılar. Alerjik reaksiyona neden olan bu kimyasaldır; kaşıntıya, hırıltılı solunuma, kalp atış hızında artışa ve kan basıncında düşüşe, yani tedavi etmek için “antihistaminik ilaçlar” almanızı gerektirecek türden semptomlara neden olur.
ANAFILAKSI
Vücutta hızla kimyasal salgılanmasına, yoğun ve hayati tehlike taşıyan reaksiyonlar ortaya çıkmasına