Telif hakkı T. M. Bilderback’e aittir © ( 2010)
Tüm hakları saklıdır. Bu roman veya romanın herhangi bir bölümü yazarın rızası olmadan basılamaz ve kopyalanamaz.
İÇİNDEKİLER
Telif Uyarısı
Bu Gece Biri Canımı Kurtardı
Yazar Hakkında
T. M. Bilderback’in Diğer Çalışmaları
Gus Brazzle üzerindeki üniformasıyla kendini çok şık hissediyordu. Rozeti, yatak odasının penceresinden giren yeni doğmuş güneşin ışınlarıyla parladı. Yakalı pantolonlarında veya fazla ütülenmiş hafif koyu gömleğinde bulunacak en ufak leke bile yoktu. Tişörtündeki yaka düğmesi açıktı ve ayakkabıları o kadar cilalıydı ki yüzünü yansıtıyordu.
Copunu alıp kemerindeki kılıfına yerleştirdi. Destek ekip çağırabileceği telsizi de kemerine sabitliydi. Yarı otomatik Glock model silahını taşıyan kılıfı ise şifonyerin üstündeydi. Şu anki görevi silahlanmasını gerektirmiyordu.
Işıldayan rozetinin üstünde “Adalet Güvenlik” yazılıydı. Altında da küçük harflerle “Resmî Güvenlik Departmanı” ve onun altında da daha küçük harflerle “Brazzle – 759” yazıyordu.
Gus Adalet Güvenlik'in resmî güvenlik departmanında çalışıyordu. Resmî güvenlik departmanın başı, yani Gus'ın patronu, Tony Armstrong idi. Adalet Güvenlik'te personele görev atayan adam Tony idi ve bir diğer görevi de şirkette olup bitenlerle uğraşmaktı... fakat, aynı zamanda sivil giyimli güvenlik personelinin tabiriyle "ameleleri" de gözetiyordu. Güvenlik şirketinin işleyişinden ve sürdürülebilirliğinden sorumlu olan iş ortakları da pek çok departmanın sorumluluğunu bölüşmüştü. “amelelerden” asıl sorumlu olan iş ortağı, aynı zamanda şirketin kurucularından olan ve şirkete adını veren Joey Justice'in kıdemli kız arkadaşı Misty Wilhite idi.
Gus, Misty'i çok beğenirdi.
Gus, hiç evlenmemişti. Doğru kadını hiç bulamamıştı. Dolayısıyla çocuğu da yoktu... yani bildiği kadarıyla tabii ki. Kendi kendine güldü. Ama Misty, o hiç sahip olamadığı kızı gibiydi... ve o hem bir insan hem de bir iş arkadaşı olarak Misty'e kendisiyle gurur duymamasına sebep olacak bir gerekçe vermemekte kararlıydı.
Gus’ın şu anki işi ikinci el film ve müzik satan eski bir kitapçıda güvenliği sağlamaktı. Misty de dükkan sahipleriyle konuşmak ve Gus'ı denetlemek için orada olacaktı. Dükkan sahiplerinin Gus'ın aleyhinde söyleyebileceği bir şey olmadığından, Gus bunların hiçbiri hakkında endişelenmiyordu.
Gus orduda verdiği yirmi sene hizmetin ardından kırkında emekli olmuştu. Son beş senesini başçavuş olarak yapmıştı. Ordudan aldığı para geçinmesi için fazlaydı bile, ama gününü oturup hiçbir şey yapmadan geçirmek kendisini kaybolmuş hissettirmişti. Adalet Güvenlik'te çalışmaya başlamadan önce birkaç güvenlik şirketinde daha çalışmayı da denemişti. Onlar için birkaç senedir çalışmaktaydı ve işverenlerinden memnundu. Şimdi ise altmış yedisindeydi ve artık tamamen emekli olmayı aklından geçiriyordu.
Aynaya son bir kez hızlıca baktıktan sonra görünüşüne razı oldu. Kendine asker selamı verdi ve vasiyetinin yazılı olduğu zarfı şifonyerin üstünde aynaya dayanacak şekilde görünür bir yere koydu. Bu hep yaptığı eski bir alışkanlığıydı ve muhtemelen gereksizdi... ama hazırlanmasına yardımcı oluyordu. Önce yatak odasını terk etti, sonra da evi, ve kitap dükkanına gitmek için arabasına atladı.
Şehrin sokaklarında sürerken, bugün günün tadını çıkarmak için bir sebebinin daha olduğunu anımsadı. Bugün salıydı... yani Nicole ile vakit geçirebilecekti.
Misty Wilhite o hiç sahip olamadığı kızıysa, Nicole de o hiç sahip olamadığı torunu olurdu. Nicole beş yaşındaydı ve kitapçıda tezgâhtarlık yapanlardan birinin kızıydı. Bu tezgâhtar Teresa Ambrose'du, kendisi bekar bir anne ve bir üniversite öğrencisiydi. Çocuğuna bakabilmek ve okumak için hem burs hem de borç alsa da bu yeterli olmuyordu. Geçimini sağlamak için kitapçıda salı ve perşembeleri yarı zamanlı olarak çalışmaktaydı ve Nicole'ü de bakıcı tutacak parası olmadığı için işe götürmek zorundaydı.
Nicole çok uslu ve kibar bir kızdı, kitapçıdaki herkes onu çok seviyordu. Fakat o Gus ile çok daha güçlü bir duygusal bağ kurmuştu. Hatta kahverengi üniformasından dolayı ona “Şeker Ayı” lakabını takmıştı. Kitaplıkların arasında saklambaç oynarlardı ve Nicole her sobelendiğinde kıkırdamadan edemezdi. Görev yaptığı yerden ona sık sık birkaç saat boyunca kitap okurdu.
Teresa birkaç kez Gus’ı evine davet etmişti. Gus’ın da aynı şekilde Teresa ve Nicole’ü evine misafir ettiği olmuştu. Teresa için sık sık bebek bakıcılığı yapardı, ve özellikle para sıkıntısı çektiği aylarda kirasını ya da elektrik faturasını ödemesine yardım ederdi. Böyle yaptığı zamanlarda Teresa’ya bunları yalnızca Nicole için karşılıksız yaptığını bildiğinden emin olmasını sağlardı. Çocuğu gerçekten çok seviyordu.
Harika bir gün onu bekliyordu.
***
BRIAN CURTIS GÖRDÜĞÜ kâbusun ardından uyandı. Brian’in dünyasında nadir bir şey değildi bu – hatırladığı tek rüyalar kâbuslarıydı.
Kan ter içinde kalkan Brian bakımsız yatağının köşesine oturdu. Camın çarşaf perdelerini açtı ve Hooker Hollow caddesine boş gözlerle baktı, onun dışında Dördüncü Cadde de deniyordu ona. Yaklaşan