Информация о книге:
Аннотация:
Henüz gençliklerinin baharında olan Rahmi ve Sinem'in masum ve temiz hayatlarının, aynı okul sıralarında başlayan saf sevgilerinin hikâyesini anlatıyor Emin Göncüoüğlu. Rahmi, bir esnafın oğlu ve Sinem de memur anne babanın kızıdır. Yaşadıkları küçük kent, günlük yaşam mücadelesi onları yakınlaştırmaya başlar. Ancak Rahmi'nin etrafında pek de dost olmayan kimseler vardır. Rahmi'nin temiz ve aydınlık hayatını çevresindeki kirli ve düşman kişiler henüz hayatının başında soldurmaya ant içmişlerdir. "Yaşlanmayı ya da ölümü algılamada uygar veya ilkel olmak, çok fark etmiyor. Değişen dekorların önünde uçup gidiyoruz. Bütünü kavramamız imkânsız, sadece bütünün içindeki minicik parçaların yer değiştirmelerini belki anlayabiliyoruz. Yaşam da bu herhâlde. Seni sıkan şey gözümüzle gördüğümüz, elimizle tuttuğumuz şeylerin bir süre sonra yerinden kayıp gitmesinden kaynaklanıyor. Alıştığımız şeyler, hayatımızdan çıkıp gitti mi mutsuzluğa kapılabiliyoruz. Çocukken yaşadığımız bir sokağın bir süre sonra yıkılıp değişmesi gibi, gençken pırıl pırıl parlak olan güzel bir cildin zamanla kırışıp yaşlanması gibi. Yaşadığımız şehrin, evin, sevgilinin kokusu burnumuzun ucundan uçup gidince yalnızlığa kapılır, onları ne kadar çok sevdiğimizi o zaman anlarız.”