Harold S. Koplewicz

Sağlam Çocuklar Yetiştirmek


Скачать книгу

ahbap.

HER ŞEYI İZLEYIN

      İki hafta boyunca çocuklarınız birer denekmiş, siz de laboratuvar önlüğünü giyip dosyasını eline almış bir biliminsanıymışsınız gibi davranın. İncelemek istediğiniz sorunlu davranışı seçin ve veri toplamaya başlayın. Yatma zamanı çok sık rastlanan bir şikâyet olduğundan onu örnek alalım. Her gece çocuğunuzun kaç kere ve hangi gerekçeyle yatağından kalktığını sayın. Nasıl tepki verdiğinizi kaydedin. Yataktan kalkmadığı zamanları da not alın.

      Ebeveynler çocuğun haftada iki gece yatma kuralını bozmasına takar, o iki geceye odaklanmaya meyleder, özellikle de bu durum bir saat boyunca kimin patron olduğu konusunda bir bağırış çığırışa neden oluyorsa. Çocuğun üç gece doğruca yatağa gittiğini ya da diğer iki gecede azıcık şikâyet ettiğini ama sonra çabucak yattığını unuturlar.

      Veriler çocuğunuzun davranışlarının çoğu zaman iyi olduğunu gösteriyorsa bu durumda yatma vakti geldiğinde her zaman olduğu gibi üçüncü seviyede savunma hazırlık durumuna (DEFCON 3) geçip herkesi germek yerine rahat davranmayı öğrenmenizin vakti gelmiştir. Veriler elinizde olduğunda tabletinize ya da dosyanıza bakıp çocuğunuzun iki gece sizi zorladığını, bir kere bağırdığınızı, bir kere duygularınızı kontrol ettiğinizi görebilirsiniz. Ertesi hafta “kayıp” sayınızı daha aşağı çekmeye çalışabilirsiniz. Çocuğunuz çabucak uyuduğu iki gece boyunca ilk kez yatağında kitap okumuştu. Ertesi hafta çocuğunuzun bir kitabın kapağını açmasına ne kadar bayıldığınızı söyleyip durmanız gerekir.

      Kendinizi ve çocuğunuzu izler, verileri neyin işe yaradığını neyin yaramadığını öğrenmek için kullanırsanız kötü gecelerin sayısı azalır, araları açılır ve süreleri kısalır. Sağlam kanıtlarla belgelenmiş, kötü geçmiş bir tek gece çocuğunuzun kayıp bir vaka olduğu anlamına gelmez, uyum sağlamaya yönelik düşünceleriniz iyileşmeye başlar. Verilerin toplanması ister yatma vakti, ister oyun vakti ya da ev ödevleriyle ilgili olsun, sizin ve çocuğunuzun neyin yolunda neyin yanlış gittiğine dikkat etmenizi, bu bilgiyi herkesin yararına nasıl kullanacağınıza özen göstermenizi sağlar.

ÇOCUKLAR DA OLUMSUZLUĞA MEYILLIDIR

      Bir odada bulunan yirmi yetişkinin fotoğrafını bir grup ergene gösterseniz ve onlardan dikkatlerini çeken şeyleri göstermelerini isteseniz bu gençler de şaşmaz bir tutumla çocuğuna bağıran bir babayı ya da hayal kırıklığı içinde ellerini havaya kaldırmış bir anneyi gösterirlerdi. Oğlunun ev ödevine sabırla yardım eden anneyi ya da kızının sorunlarını saygıyla dinleyen babayı fark etmezlerdi. Herkes beyninde saldırgan ve incitici davranışı taramaya yönelik bir donanımla doğar. Ama siz hep olumsuz davranışlara tepki verirseniz çocukların olumsuzluk eğilimi de sizinle etkileşimi nedeniyle güçlenir. Çocuğunuz fark edilmek istiyorsa size gözünüzden asla kaçmayacağını bildiği şeyi, yani kötü davranışı gösterecektir. Bamtelinize basan bir ergen dikkatinizi çekeceğine güveniyordur. Buradan büyük bir kavga çıkarsa ev ödevinden kaçacağı bir bahane yaratmıştır.

BUNU EVDE DENEMEYİNÇocuğunuzu Küçük Düşürmek

      Olumsuzluk eğiliminin yan ürünlerinden biri de çocuğunuzu utandırmanın, küçük düşürmenin ya da onunla alay etmenin, dalga geçmenin nasıl davranacağını öğretmekte etkili bir örnek olduğu inancıdır. Kesinlikle yanlış bir inançtır. Kanada’da kısa süre önce yapılmış, on üç ile on beş yaş arası 1400 çocuğun katıldığı bir araştırmada evde alaycı ebeveynlerin zorbalık ettiği çocukların okulda akran zorbalığına uğraması ihtimalinin daha yüksek olduğu ortaya çıkmış. Ebeveynler çocuklarıyla alay ederek onların öfkeye uygun tepki verme becerilerini her iki yönde de sakatlamışlar. Öfkeye ve düşmanlığa kapılmak arkadaş kazanmayı sağlayacak müthiş bir yol değildir. Ebeveynleri onları böyle işlediği için akranların alayları karşısında fazla hoşgörülü olmak da iyi değildir.

      Oğullarım küçükken onlarla bir beyzbol maçına gitmiştim, kenarda duran bir babanın oğluna atletik becerileri konusunda bağıra çağıra hakaret ettiğini dinleyerek geçmişti bütün maç. Çocuk ilk posta doğru koşarken babası, “Bu mu senin hızın? Kaldır kıçını!” diye bağırıyordu. Çocuk oyundan çıkarıldığından babası durmadan onunla alay etti. Alayları bütün oyun boyunca sürdü, izlemesi ıstırap vericiydi. Baba belki de oğlunu daha çok çabalamaya teşvik ettiğine yürekten inanıyordu. Ama araştırmalar alaycı ebeveynlerin çocuğun benlik algısına hasar verdiğini gösteriyor. Benlik duygusunun çarpılmış olması da kalıcı depresyon ve kaygıya yol açıyor. Ergenlerde kaygıyı ve depresyonu önlemenin en kolay yolu, evde onlara işkence ETMEMEKTİR.

      Utandırmaya başvurmak olumsuz davranışı güçlendirir, gerçi görünüşe bakılırsa bazı ebeveynler bunun tam tersinin doğru olduğunu düşünür. Bir babanın, oğlunu otobüste bazı çocuklara kötü davranırken yakaladığını, sonra da ona okula bir hafta koşarak gitme cezası verdiğini duyurduğu bir video paylaştığını görünce başımı iki yana sallamaktan başka bir şey gelmedi elimden. Baba, akranlarını utandırdığı, onlara zorbalık ettiği için oğlunu utandırıyor, ona zorbalık ediyor, böylece cehennem misali bir olumsuzluk döngüsü yaratıyordu.

      Nick Lowe kusura bakmasın ama iyi olmak için asla zalim olmamalısınız.

      Bilakis iyi olmak için iyi olun. Bir çocuğun özgüvenini sıcaklıkla perçinleyin.

      Terapide ve konferanslarda bu dinamiği ebeveynlere işaret ettiğimizde odayı büyük bir sessizlik kaplardı.

      Stephen diye anacağım on üç yaşında bir çocuk ev ödevi yapmaktan nefret ediyordu. Babası Michael oğlunun terapistlerine, her gece bu konuda hararetli bir tartışma yaşadıklarını anlatmıştı. Michael akşam yemeğinden sonra Stephen’a oturmasını, kitaplarını açıp ödevlerine başlamasını söylüyordu. Stephen ise atıştıracak bir şeyler alıyor, sonra banyoya gidiyor, arkasından internette “bir şeye bakıyor”du; babasının tepesi yavaş yavaş atıyordu. Michael oğlunu kaçınılmaz olarak ödevini geciktirmekle suçluyordu. Stephen ona dikkatini dağıttığını, kötü bir baba olduğunu, kendisini sabote ettiğini söyleyerek karşılık veriyordu. Ardından tartışma alevleniyordu.

      Baba oğul ikisi de olumsuz planı kullandıkları için bu kalıba kilitleniyorlardı. Bu arada fazla ev ödevi de yapılmıyordu.

      Bir ergenin dikkat çekmek için bamtelinize basmasını ona istediği ilgiyi göstererek ödüllendiremezsiniz. Ona ev ödevinden kaçma fırsatı tanımayın, özellikle de çoğu zaman ödevlerini yapıyorsa. Dolayısıyla bir ergen tam da ödevini yapması gerektiği sırada size saldırganca bir şeyler söylüyorsa bu yemi yutmayın. Bunun yerine ona, “Benimle böyle konuşman yakışık almıyor ama ödevlerinin yarısını bitirmiş olman hoşuma gitti,” deyin.

      Kışkırtıcı yorumları ve kötü davranışları görmezden gelmenizi, o sırada ortada pek kanıt görünmese de olumlu yöndeki karşıt davranışlara odaklanmanızı istemem epey büyük bir istek, biliyorum. Ergen çocuğunuz bağırmanızı beklerken sizin, “Söylediklerini beğenmedim ama kendini bu kadar iyi ifade etmene bayılıyorum,” demeniz ona da epey tuhaf gelecektir.

      Ergen çocuğunuz, onun üstünde bir ebeveynlik stratejisini denediğinizi fark edecek kadar uyanık olsa da bamteline basmayı görmezden gelmeniz yine de işe yarar. Ebeveynlerin bu yolu tutmasına birkaç kez kılavuzluk ettik. Birkaç hafta sonra çocuğa sorduk: “Annenle babanın daha önce seninle konuşma tarzını beğeniyor muydun yoksa son birkaç haftadır denedikleri şeyi mi tercih edersin?” “Eskiye dönmelerini, daha önce yaptıkları gibi davranmalarını istiyorum,” diyen bir çocuk henüz çıkmadı. Çocuklar kavga etmektense ne kadar tuhaf gelirse gelsin takdiri kabul etmeyi tercih ederler.

YENI