Sabri Kaliç

Anonymous


Скачать книгу

değil genel içeriklidir. Yani Anonymous’un saldırıları kendileriyle ilgili değil toplumla veya genel anlamda insanlık durumlarıyla ilgilidir. Örneğin Türkiye’de internete sansür uygulama konusu gündeme geldiğinde BTK’nın (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) ana sayfasına saldırıp çökertmişler veya eylemci öğrencilere aşırı şiddet uygulandığı zaman da İspanyol polisinin en önemli sitelerine saldırıp onları çökertmişlerdi. Anonymous’un büyük şirketlerin ve finans kurumlarının, insanlara ciddi zarar veren politikalarına, özellikle de internet ve medya sansürüne karşı yaptıkları eylemleri, ülkelerin ana akım medyaları, basit bilgisayar korsanlığı veya siber terör diyerek geçiştirmişlerdir. Halbuki gelişmiş ülkelerde dahil, Anonymous’un bu saldırıları karşısında çaresiz kalmış, politika değişikliklerine gitmiş ve ciddi maddi zararlara uğramışlardır.

      Hizmeti engelleme saldırılarındaki en büyük desteklerden biri de LOIC adlı bir yazılım. “Low Orbit Ion Cannon”un kısaltması olan LOIC yazılımı, bilgisayarlarını isteyerek birer Anon’a dönüştürenlerin kullandığı ve Anonymous’a saldırılarında destek olan kişilerin kullandığı bir yazılım. LOIC’i bilgisayarınıza kurup ayarlarını yapınca, bilgisayarınız artık Anmoymous’un eline geçiyor ve hizmeti engelleme saldırıları da bu LOIC yazılımı sayesinde yapılıyor.

Bilgisayar Korsanlığı (Hackleme)

      Anonymous bazı durumlarda da bilgisayar sistemlerine sızarak, kurum içi postalar ve müşteri bilgileri gibi hassas verilere dışarıdan erişim sağlamaktadır. Örneğin, bazı iddialara göre, Sony’nin sistemlerine yapılan bir korsan saldırısı yaklaşık 100 milyon online bilgisayar oyunu kullanıcısının kişisel bilgilerinin çalınması ile sonuçlandı. Sony popüler PlayStation online ağını bir aya yakın bir süre kapattı ve saldırının kendilerine yaklaşık 171 milyon dolara mal olduğunu iddia etti. Anonymous katılımcıları, saldırıyı grubun yönetmediğini söylediler ancak grupta yer alan bazı kişilerin bu saldırıda yer almış olabileceğini dile getirdiler. Birçok Anon forumunda ise saldırıyı Anonymous’un gerçekleştirdiği açıkça reddedildi ve bunu yapmanın neden aptalca olacağı konusunda mantıklı açıklamalar yapıldı.

      İranlı bir hacker tarafından hack’lenmiş bir ana sayfa.

Kişisel Bilgi Erişimi

      İnsanlar hakkında bazı kişisel bilgilere ulaşıp bunları online olarak ifşa etme yoluyla gerçekleştirilir. Bilgi erişimi bir insanın kimlik bilgilerini açıklamakla sonuçlanacağı gibi daha vahim sonuçlarda yol açabilir. Örneğin bazı olaylarda hacktivist’ler kimlik bilgilerini ele geçirdikleri kişilerin hayatlarının en özel yönlerini de ifşa edip onları çok kötü durumlara düşürebilir. Darknet Operasyonu sırasında çocuk pornosu sitelerinde karşılaştıkları insanların adlarını, telefonlarını vb. internetten herkese yayınlayan Anon’lar adamları aynı zamanda FBI ve İnterpol’e de şikayet ederek çoğunun tutuklanmasına yol açmışlardı.

      Türk bir hacker grup tarafından hack’lenmiş bir sayfa.

      Daha masum durumlarda ise hacktivist’ler gıcık oldukları kişinin ev veya cep telefonuna saniyede 10 ila 20 arası çağrı yönlendirerek telefonları kullanılmaz hale getirebiliyorlar. Ya da ev adresini bildikleri birine aynı anda 200 tane pizza ısmarlayıp onu zor durumlarda bırakabiliyorlar. Bazı durumlarda ise kişinin evine seks shop’lardan porno filmler veya seks oyuncakları gönderme gibi durumlar yaşattıkları da oluyor.

      İnsanın internet hesaplarının ne kadar özel ve gizli bilgiler içerebileceği düşünülünce bazı durumlarda bu bilgilerin internette olduğu gibi açığa çıkmasının da insanı ne durumlara düşürebileceğini tahmin etmek zor değil…

      Tarihte ESİ (Elektronik Sivil İtaatsizlik)

      Bizim bu kitapta kısaca ESİ olarak anacağımız Elektronik Sivil İtaatsizlik kavramı aslında Anonymous’la birlikte başlamadı, ama bu kavramı popülerleştiren ve en başarıyla uygulayanlar hiç kuşkusuz Anonymous ekibidir.

      Herkesin bildiği gibi, sivil itaatsizlik kavramı popüler kültüre Amerikalı yazar-filozof Herny David Thoreau’nun 1848 yılında yayımladığı Sivil İtaatsizlik adlı kitapla girdi. Thoreau bu kitabında bireyin haklarını yüceltiyor ve değil monarşik liderlerin, demokratik hükümetlerin bile “vatandaşa rağmen” ayakta durup, canları istediği gibi hükümet edemeyeceklerini anlatıyordu. Hikayeye kısaca değinmek gerekirse; Meksika Savaşı’nın ABD hükümetine maliyeti artınca hükümet bir kereliğine ek bir vergi koymaya karar vermişti. Thoreau bu “kelle vergisi”ni ödemesini isteyen yerel polis Sam Staples’in isteğini yerine getirmedi. Üstelik Staples’in “paraya sıkışıksan vergini ben ödeyebilirim” önerisini de geri çevirdi. Thoreau vergisini ödememesini “bir ilke sorunu” olarak açıklayarak, vergi ödeyerek “insan öldürmek için silah satın almak isteyen” köleci bir devletin işini kolaylaştırmak istemediğini belirtti. Gelişmeler karşısında cezaevine konulan Thoreu’nun amacı, tutuklanarak içeri girmek ve böylece dikkatleri kölelik karşıtı harekete çekebilmekti. Ancak, bir gece cezaevinde kalan Thoreu’nun borcu bir yakını tarafından ödendi ve Thoreu serbest bırakıldı. Thoreu’nun gelişmeler karşısındaki tavrı da netti. Vergi borcunu kendisi ödemediği için cezaevinde kalmasının hakkı olduğunu söyledi. Ancak, çıkmazsa zorla çıkartılacağı yanıtını alınca mecburen dışarıya çıktı. Thoreu cezaevinden çıktıktan sonra eylemlerini ve cezaevine giriş öyküsünü merak eden kasaba halkına konferanslar verdi. Thoreu’nun bu konferanslarda anlattıkları daha sonra Sivil Hükümete Direniş başlıklı bir manifestoya dönüştü. Bu manifesto Türkçeye de “Sivil İtaatsizlik“ başlığıyla çevrildi.6

      Kökenini bu felsefeden ve kitaptan alan sivil itaatsizlik kavramı elbette çağa da ayak uydurdu ve Eleştirel Sanat Topluluğu (Critical Art Encemble) adlı bir avant-garde sanat grubunun 1995 yılında yayımladıkları Elektronik Sivil İtaatsizlik adlı kitap da yeni çağın siber hacktvist’lerine esin kaynağı oldu. 1994 yılının Guy Gawkes Günü7 dönemin Britanya Başbakanı John Major’ın sokakta yapılan dans festivalleri vb. sanat etkinliklerini yasadışı ilan etmeye kalkışmasını protesto etmek isteyen San Francisco’lu Zippies adlı bir grup hacktivist Britanya’nın devlet internet sitelerine büyük bir saldırı gerçekleştirdiler ve siteler neredeyse bir hafta boyunca çökmüş bir halde kaldı. İnternet çağının bu ilk büyük hacktivist olayının Guy Fawkes Günü yapılması ile sonradan bu eylemcileri kendilerine örnek alan Anonymous grubunun kendilerine maske olarak Guy Fawkes maskesini seçmeleri arasında net bir bağlantı olduğunu açıktır.

      Bir başka çok önemli elektronik sivil itaatsizlik eylemi de yüzlerce hacktivist’in tarihte ilk kez organize olup müzik endüstrisi devi EMI’nin Beyaz Albüm adlı yeni bir eserini hackleyerek MP3 dosyalarını yasadışı olarak tüm internette gezdirmeleridir. Uzmanlara göre, 24 Şubat 2004 günü gerçekleşen ve tarihe Gri Salı olrak geçen bu olay bildiğimiz anlamda telif haklarının sonu olmuş ve gerçekten de hemen ardından müzik endüstrisi daha esnek ve olumlu yapılanmalara gitmek zorunda kalmıştır. 1994’teki eylemde değilse bile, 2004’teki eylemde Anonymous üyelerinin çok etkin olduklarını anlamak çok kolaydır. Zaten Anonymous’un sonraki dönemlerde sıkça dile getirdiği “You call it piracy, we call it freedom!” (Siz ona korsanlık diyorsunuz, biz ona özgürlük diyoruz!) sloganı da muhtemelen Gri Salı olayına yapılan direkt bir göndermedir.

      Eleştirel Sanat Grubu tarafından yazılan Elektronik Sivil İtaatsizlik adlı kitabın kapağı.

      Anonymous’un