yemedim
Allı gelin oldum da
Manto fistan giymedim.
Bak Allah’ın işine
Güneş iner ay doğar
Alma cahil uşağı
Büyür de seni kovar.
Kaşların yay ederim
Gördükçe vay ederim
Alma felek yârimi
Aklımı zay ederim.
Testi kaldırdım dolu
Fistanın tren yolu
Almam diye nazlanır
Sanki vezirin oğlu.
Diyeyim birkaç türkü
İşitenler ağlasın
Almayacağım seni
Yansın yüreğin yansın.
Pencerede dikildim
Güller açtı döküldüm
Almayacağın bildim
Ondan geri çekildim.
Kolanımın düzleri
Koşarım öküzleri
Altın altın bakarsın
Seveyim o gözleri.
İğne soktum söğüde
Yâr gelmiyor öğüde
Altın beşik yaptıram
Bebesini büyüde.
Gidelim Kırıkhan’a
Altın diş taktır bana
Altın dişten ne çıkar
Pazarlık kestir bana.
Pencereden bakınmam
Göğüs gerdan sakınmam
Altın hamâyil olsa
Senden başka takınmam.
İndim çaya ırmağa
Gittim odun yarmağa
Altın yüzük yaptıram
Yâr kınalı parmağa.
Hafız ağam yan yatır
Cebinde altın şakır
Altına kıyamazsan
Bir beşlik bâri getir.
Çağır oğlan bir mâni
Gitsin kızın gümanı
Altından köşk yaptırdım
Gümüşten merdiveni.
Ben bir yaralı koçum
Yol verin gelem geçem
Altmış yerden yaram var
Hangi birini açam.
Ay doğar aşan gece
Hâlim perişan gece
Altmış iki mum yakam
Yâre kavuşan gece.
Zeytin yaprağı hışır
Dibinde kahve pişir
Aman Allah’ım aman
Beni dengime düşür.
Dere boyu sazları
Lüleburgaz kızları
Aman Allah’ım aman
Yandırıyor bizleri.
Güneş alır eritir
Güneylerin karını
Aman boz at yavaş git
Düşürürsün yârimi.
Penceresi cam cama
Selam söylen amcama
Amcam kızın vermezse
Turşu kursun fincana.
Mektup yazdım bir kelam
Benden o yâre selam
Amin deyin dostlarım
Belki dolanıp gelem.
Dere boyu kestane
Dökülür tane tane
Ana baba izin ver
Ben de alam bir tane.
Sarı kabak kökeni
Ele batar dikeni
Ana bana ne bilsin
Gizli sevda çekeni.
İşim gören akçamdır
Altın sarı goncamdır
Ana baba sevilir
Kalem ile bahçemdir.
Ocak başında maşa
Kaldırdım vurdum taşa
Ana benim suçum ne
Beni verdin kel başa.
Avlunun gediğine
Geldin mi dediğime
Ana cennet istersen
Ver beni sevdiğime.
Hey hızara hızara
Dalda kiraz kızara
Ana çağım geçiyor
Durma bana kız ara.
Kar kapıda kışlıyor
Yârim gergef işliyor
Ana değil analık
Bildiğini işliyor.
Sarılar giyip gider
Eskisin soyup gider
Ana evin beğenmez
Yâr evi deyip gider.
Bu dağlar ulu kaldı
Kuş uçtu yavru kaldı
Anahtar ele girmez
Gönlüm kurulu kaldı.
Tavşan kaçar uçamaz
Gönül çabuk kocamaz
Anahtarı sendedir
Onu kimse açamaz.
Tarla yolu dar olur
Dağ başında kar olur
Anaların dizinde
Kızlar büyür yâr olur.
Rafta kazan tencere
El vurmayın incire
Anam babam duyarsa
Çeker beni zincire.
Çayır çimen biç oğlan
Bizim ordan geç oğlan
Anam babam duymasın
Beni al da kaç oğlan.
Buz üstüne yazarım
Nöbet şeker ezerim
Anam babam ne bilir
Ben yârimle gezerim.
Bağa girdim üzüm yok
El yârinde gözüm yok
Anam babam sağolsun
Yâr tatlıdır sözüm yok.
Ufak ufak şekerler
Yol üstüne dökerler
Anam babam vermezse
Günahımı