İbrahim Alâettin Gövsa

Çocuk Şiirleri


Скачать книгу

organı olan Tedrisat Mecmuası’nda çocuk terbiyesi ve psikolojisine dair pek çok yazısı yayınlanır.

      1926’da Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Heyeti’ne seçilince Ankara’ya gelir. Bir sene sonra da milletvekili olarak Meclis’e girer. TBMM’de 3. devre Sivas milletvekili, 4. devre Sinop milletvekili olarak vazife yapar.

      1935-1939 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı’nda müfettiş olarak çalışır. 7 Gün Dergisi’ndeki yayıncılığı ve ansiklopedi çalışmaları bu yılların eserleridir.

      1938 yılı 10 Kasım’ında, Atatürk’ün ölümü günü duyduğu derin üzüntüyü aynı günün sabahına kadar gözyaşları arasında yazdığı “Tavaf” başlıklı mersiyesine ve bu şiir ilk defa 11 Kasım 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanmıştır.

      1939-1946 yılları arasında 6. ve 7. dönem İstanbul milletvekili olarak TBMM’de bulunmuştur.

      Devletteki görevlerinden ayrıldıktan sonra yazı hayatına daha çok vakit ayırmış, memleket meselelerine dair pek çok yazı kaleme almış, eser yayınlamıştır.

      29 Ekim 1949’da Cumhuriyet Bayramı günü, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesine İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’la ilgili bir yazı yazarken geçirdiği kalp krizinde hayata gözlerini yummuştur.

      Mezarı Ankara’da, Cebeci’deki Asrî Mezarlıktadır.

      Biri kız diğeri erkek olmak üzere iki evlat yetiştirmiştir.

ESERLERİ

      (Alfabetik sırayla ve ilk yayın tarihleriyle)

      1. Acılar (1941)

      2. Bediî Terbiye (1923)

      3. Çanakkale İzleri (1926)

      4. Çocuk Psikolojisi (1940)

      5. Çocuk Ruhu (1926)

      6. Çocuk Şiirleri (1911)

      7. Elli Türk Büyüğü (yayın tarihi yok)

      8. Freud (1927)

      9. Fuzulî (1932)

      10. Güft ü Gû (1910)

      11. İlk Gençlik Hakkında Ruhiyat ve Terbiye Tetkikleri (1919)

      12. Kâşifler ve Mucitler

      13. Meşhur Adamlar Ansiklopedisi (4 cilt, 1933-1936)

      14. Nabi (1933)

      15. Nazif’ten Hâmid’e Mektuplar (1932)

      16. Nedim (1932)

      17. Ömer Hayyam (1932)

      18. Resimli Yeni Lügat ve Ansiklopedi (5 cilt, 1947)

      19. Ruhiyat ve Terbiye Tetkikleri (1919)

      20. Rumeli’ye Dâsitan-ı Harb (1920)

      21. Sabatay Sevi (yayın tarihi yok)

      22. Söz Oyunları (yayın tarihi yok)

      23. Sulh ve Harb (1919)

      24. Süleyman Nazif (1933)

      25. Şen Yazılar (1926)

      26. Talebe Lügati (1932)

      27. Tedricî Kelime Usulüyle Sevimli Alfabe (1925)

      28. Türk Meşhurları Ansiklopedisi (Fasikül I-XVI, 1945)

      29. Victor Hugo (1931)

      30. Yeni Türk Lügati (1930)

      Bunların dışında yabancı dillerden çevirdiği 7 eser kitap hâlinde basılmıştır. Bir de yayına hazırladığı hâlde basılmamış olan 17 adet eser mevcuttur.

      ÇOCUK ŞİİRLERİ

      ANA BABA VE ÖĞRETMENLERE

      İnsanlığa, bir millete mükemmel bir adam kazandırmak; muazzam bir eser yazmaktan daha faydalı ve kıymetlidir. Böyle olduğu içindir ki, bu vazifeyi bilip de yerine getiren ana baba ve öğretmenler o milletin en büyük insanlarıdır.

      Bir ordu çok büyük bir zafer kazanıp, büyük bir yenilik gerçekleştirebilir; fakat, onu yaşatmak, o zafer ve atılımı mutlu bir halkla yarınlara taşımak ordudan ziyade aileler ve öğretmenlerle mümkündür ancak.

      Atalarımız “Ağaç yaş iken eğilir.” demişler. Gençlerin terbiyesi kolay değildir. Ancak çocukların eğitimi daha da kolaydır, çocuklukta verilen terbiye kalıcıdır. Bunun içindir ki, memleketimizin geleceği beşiklerde ve ilköğretim sıralarındadır.

      İtalya’nın birlik ve beraberliğini sağlayanlardan bir komutan, ölüm döşeğindeyken, kendisini ziyarete gelen hükümdara şunları söylemiştir: “Terbiyeyi çocuklukta veriniz, çocuklara dikkat ediniz.” En büyük savaşların, bütün maddi ve manevi zaferlerin ilkokul öğretmenleri tarafından kazanıldığı pek çok kez tekrar edilmiş gerçeklerdendir.

      İnsanın bütün gücünü oluşturan öncelikle ailesidir. Sonra okul, daha sonra çevresi ve kendisinin yaptığı çalışmalar; okumalar ve incelemelerdir. Bunun içindir ki, eğitimin alındığı, yeteneğin geliştirildiği ilk yer aile ve okuldur. Böyle olmakla birlikte çocuğun ilkokulda aldığı terbiye hepsinden daha önemlidir. Çünkü bir çocuğun tabiatını, huylarını, eğilimlerini hazırlayacak olan ilk terbiyeyi, hisleri ve fikirleri, ailesi ve ilk öğretmeni verir. Çocuklukta edinilen istenilmeyen huyların ve eğilimlerin daha sonra silinebilmesi, düzeltilmesi ise oldukça zordur. Şu hâlde çocukların kendileri ve vatanları için faydalı birer insan olabilmeleri için birinci ve en mühim etken önce ana ve babalar sonra da öğretmenlerdir.

      Memleketimizin hâli, halkımızın seviyesi düşünülürse bilhassa bizim için bu vazifenin ne kadar önemli olduğunu görmezlikten gelemeyiz. Bunun geleceğimizle olan ilişkisinin ne kadar kuvvetli olduğunu nasıl göremeyiz.

      Herkesin düşünebileceği şu basit düşünceler ile çocukların terbiyesi hakkındaki fikirlere dikkatlerinizi çekmeye çalıştıktan sonra asıl söylemek istediğim konuya, bu kitabımın yayınlanmasındaki görüşlerimin açıklanmasına geçiyorum:

      Yaradılışları gereği çocukların dimağları gayet zindedir. Ve böyle olduğu için çocukluk hatıraları ömrün sonuna kadar muhafaza olunur, unutulmaz ve onların tesirleri hayat üzerinde ebediyen devam eder.

      Medeni ülkelerde çocukların bu kabiliyetini en güzel şekilde değerlendirme yolları düşünülmüştür. Bu yollar arasında onlarda fikrî ve ahlaki terbiyeyi oluşturacak, din ve vatan sevgisi ile ananelerimizi ve millî tarihimizi hatırlatacak şiir ve şarkıların tanzim edilip telkin edilmesi öncelikli tedbirler arasında yerini almıştır. Onların belki de ilk işleri bu olmuştur.

      Memleketimizde ise bu ihtiyaç büyüklerimizce bile anlaşılmış değildir. Yalnız nasihatten ibaret olup, gönle ve vicdana hitap etmeyen manzumelerin/şiirlerin çocuklarımızı ne dereceye kadar tatmin edebileceği ortadadır.

      Yüksek Öğretmen Okulu’nun çalışkan müdürü Satı Beyefendi’nin görüşleri doğrultusunda yayınlanan Tedrisat-ı İbtidaiye dergisinde saygıdeğer üstatlarımızdan Tevfik Fikret ve Mehmet Emin Beyefendi’nin sayılı birkaç şiiri istisna edilecek olursa denilebilir ki beş altı yaşında bir çocuğun idrak ve hissine müsait manzum eserlerimiz hemen hemen yok gibidir.

      Bununla birlikte bazı kimselerin şahsi görüşlerinde yer verdikleri gibi çocuklara anlayabilecekleri tarzda şiirler belletmekten gaye; onları mutlaka şair olmaya hazırlamak değildir. Belki ahenk ve kafiyenin anlayışı geliştirmesinden ve ezberleme kolaylığından faydalanarak onların masum gönüllerindeki duyguları harekete geçirmek, onları hisseden, düşünen insanlar hâline getirmektir. Ne tarafa meyledeceği belli olmayan kalpleri doğruluk, fedakârlık ve vatanseverlik için çarpmaya alıştırmaktır.

      Çocuk kalbi