Зия Гёкальп

Şaki İbrahim Destanı ve Bir Kitapta Toplanmamış Şiirler


Скачать книгу

millet alacaktır intikam

      Medeniler silahlanıp gezemez

      Dağlardaki aşaire benzemez

      Eşkıyalık etmez sana bakarak

      Ne göçebe ne de Mazıdağlıyız

      Hükûmetin kanununa bağlıyız

      Hükûmettir öcümüzü alacak

      3

      Şiir bitti, bütün gözler açıldı

      Gönüllerden yıldırımlar saçıldı

      Gelmek için haber gitti ihvana

      Arkadaşlar artıp oldu iki kat

      Tecemmu’dan polis aldı malumat

      Artık çıkmak lazım geldi meydana

      Bir lahzacık müşavere edildi

      Nakîb Bey’in hanesine gidildi

      Sökün verdi orda eşraf, ulema

      Dendi: “Gitsin eşraf vali nezdine

      Bir nihayet versin anın fendine

      Niçin asker göndermiyor Berho’ya?”

      Eşraf Vali Konağı’na varınca

      Nakib Bey’in hanesine karınca

      Gibi dolmuş olan bütün cemaat

      Vali Bey’in konağına gittiler

      “Emniyet yok!” diye feryat ettiler

      Hükûmetten istediler adalet

      Vali hemen bir mazbata yazdırdı

      Muharrikler ahaliyi azdırdı

      “Vali gelsin Telgraf’a” dediler

      Vali dedi: “Sağlam olsam gelirdim,

      Ben hastaydım, müftü olsun vekilim”

      Müftü vekil olup gitti beraber

      Telgrafta on bir gece kalındı

      İstanbul’dan birçok emir alındı

      Ahalinin dağılması hakkında

      On bir gece dağılmadan ahali

      Hükûmete oturdu pek pahalı

      Muhabere men olundu serapa

      On birinci sabah çıktı irade:

      -O zamana göre pek fevkalâde-

      “Berho Ağa gönderilsin Halep’e

      Mağsûb emval toplanılsın serâser

      Viranşehir’e sevk olunsun askerler

      Mütecasir olanları talebe”

      Bu müjdeye inanarak ahali

      Dağıldılar meserretli, safalı

      Bu defalık her iş biter sandılar

      Müfettişler gelip savaş edince

      Bu defa da iş görmeyip gidince

      Bütün millet yine kalben yandılar

      Diyarbekir eşrafından birkaç er

      Affolundu Berho ile beraber

      Bu fent ile bitirildi mesele

      Ahalinin ümitleri bitmişti

      Berho memur olup Şam’a gitmişti

      Birdenbire millet verdi el ele

      Rumeli’de millet, asker birleşti

      Fedailer dağa çıktı yerleşti

      Padişahtan istediler hürriyet

      İSTİDRAD

      Ey hürriyet! Bu dünyaya geleli

      İnsanların en sevgili emeli

      Sensin, seni kan dökerek biz aldık

      Nice erler denizlere döküldü

      Nice beller sürgünlerde büküldü

      Nice yıllar zindanlarda bunaldık

      Mithat, Kemal gibi şanlı şehitler

      Can vererek bize saçtı ümitler

      Her gün arttı Genç Türkler’in adedi

      Yüz neferi, gayretinden dolayı,

      Sürüldükçe bini oldu fedai

      Hiçbirisi bu maksattan dönmedi

      Diri diri gömülenler hesapsız

      Cezalandık hep sualsiz cevapsız

      Her anda bin matem gördü gözümü

      Avrupa’ya gittik seni bağırdık

      Köy köy gezdik halkı sana çağırdık

      Gece gündüz sen olmuştun sözümüz

      Kastamonu, Diyarbekir, Erzurum

      Bağırdılar: “Ya hürriyet, ya ölüm!”

      Bahaneydi vergi, öküz davası

      Bitlis, Halep dahi birer bahane

      Çıkararak atıldılar meydana

      Maksatları istibdadın imhası

      Komiteler birleştiler Paris’de

      Kuvvet geldi umumdaki ümide

      Her tarafta hazırlığa başlandı

      Rumeli’de Niyazi’ler, Enver’ler

      Daha birçok fedaîler, askerler

      Dağa çıkıp kılıcına dayandı

      Şemsi Paşa oldu kurban sağlara

      Osman Paşa aşırıldı dağlara

      Otuz tabur Redif geldi İzmir’den

      İstibdadın boşa gıktı ümidi

      Redifler de asker ile birleşti

      Hürriyeti istediler hep birden

***

      10 Temmuzdur bize İyd-i Siyasi Evvel vardı bir Kanuni Esasi

      Tatbik etti anı yeni hükûmet

      İkbal, idbar çehreleri çevrildi

      Tahsin, İzzet, Rıza, Zeki devrildi

      İbrahim’in hiç kalmadı arkası

      Toplanarak bütün ehl-i hamiyet

      Her tarafta Merkez açtı Cemiyet

      Memleketi aydınlattı Ziya’sı

      Berho Ağa bu işlerden şaşırdı

      Alaydaki tüfekleri aşırdı

      Çöle doğru firar etti bir gece

      Haber aldı firarını Cemiyet

      Her merkezden çıkarıldı bir kuvvet

      Müfrezeler sevk olundu peşince

      Viranşehr’e dört yüz asker girmişti

      Vuruşarak Berho geldi erişti

      Askerleri bozdu andan çıkardı

      Her taraftan gelip toplar, taburlar

      Kuşatıldı Beliğlerle Haburlar

      Asker yavaş yavaş Milli’yi sardı

      Rütbeleri alınarak Berho’nun

      Muhtaç