Hafız Mahmut Haliloğlu

Cennet Bedava Cehennem Parayla


Скачать книгу

Asıl Allah onlarla olay ediyor ve taşkınları içinde bacaklarken kendilerini sürükleyip götürüyor. 16. İşte bunlar öyle kimselerdir ki hidayet karşılığında sapıklığı satın almışlardır da ticaretlerinde kar edememişlerdir.

      Şefkat ve merhamette güneş gibi ol, başkalarının kusurunu örtmekte gece gibi ol, cömertlikte ve yardım etmede akarsu gibi ol, şiddet ve asabiyette ölü gibi ol, tevazu ve alçak gönüllükte toprak gibi ol, ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol. (Mevlana)

      İlmi öğrenmeden evvel önce edebi öğren. (İmamı Malik)

      Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok. (Mevlana)

      İlim dağıtmakla çoğalır, mal ise dağıtmakla noksanlaşır. İlim hükmeden, mal ise kendisine hükmedilendir. (Hz. Ali)

      Dert, insanı yokluğu götüren rahvan attır. (Mevlana)

      Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır. (Mevlana)

BAKARA SÛRESİ…

      17- Bunların durumu bir ateş yakmak isteyen kimsenin durumuna benzer. Ateş çevresindekileri aydınlatınca Allah, nurlarını gideriverip kendilerini karanlıklar içinde bırakır. Artık bunlar görmezler.

      20- Şimşek neredeyse gözlerini kapatıverecek; önlerini aydınlatınca ışığında yürüyorlar, karanlıklar üzerlerine çökünce de dikilip kalıyorlar. Allah dileseydi işitme ve görmelerini alıverirdi. Allah her şeye gücü yetendir.

      25- İman edip iyi ameller işleyenleri müjdele! Kendileri için altlarından ırmaklar akan cennetler var.

      Onlara herhangi bir rızık yedirince onlar her defasında: Bu bizim önceden yediğimiz şeydir, diyecekler; oysa ona benzer olarak sunulacaklar.

      Kendileri için orada tertemiz zevceler de var. Orada ebedi kalacaklar.

      30- Düşün ki Rabbin meleklere: Muhakkak ben, yeryüzünde bir halife tayin edeceğim dediği vakit, biz seni tesbih ve takdis edip dururken orada fesat çıkaracak ve kanlar akıtacak bir yaratık mı yaratacaksın? Dediler.

      35- Ve dedik ki: Ey Âdem sen ve eşin cennete yerleşin, ikinizde orada dileğiniz yerde bol bol yiyin, ancak şu ağaca yaklaşmayın ki haddini aşan zalimlerden olmayasınız.

      36- Bunun üzerine şeytan onların ayaklarını kaydırdı.

      İkisini de bulundukları o bolluk içindeki yerden çıkardı. Biz de: haydi kiminiz kiminize düşman olarak ve yerde bir zamana kadar kalıp nasibinizi alacaksınız. Dedik.

      37- Bu orada Âdem Rabbinden bir takım kelimeler belleyip ona yalvardı. O da tevbesini kabul buyurup ona yine baktı. Gerçekten tevbeyi çok kabul eden ve çok merhamet eden ancak O’dur.

      38- Dedik ki: hepiniz oradan inin! Sonra benden size ne zaman bir yol gösterici gelir de kim o yol göstericinin izinde giderse, onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardı.

      39- Küfre sapanlar ve ayetlerimize yalan diyenler ise, işte bunlar ateşin arkadaşlarıdır, onlar orada ebedi kalacaklardır. 54- Ve bir vakit kavmine dedi ki: Ey kavmim cidden siz o buzağıya tapmakla kendinize zulmettiniz. Gelin Yaratanımıza dönün. Böyle yapmanız Yaratanınız yanında sizin için hayırlıdır. Böylece tevbenizi kabul buyurdu. Gerçekten o tevbeleri kabul eder, devamlı merhamet edendi.

      55- Ve bir vakit: Ey Musa, biz Allah’ı açıkça görmedikçe, senin sözüne kesinlikle inanmayacağız. Dediniz. Bunun üzerine sizi o yıldırım yakalayıverdi; Siz de bakakalmıştınız. 56- Sonra şükredesiniz diye sizi ölümünüzden sonra yine dirilttik. 57- Ve üstünüze o bulutu gölgelik yaptık ve size verdiğimiz güzel rızıklardan yiyin diye üzerinize hem kudret helvası, hem de bıldırcın indirdik.

      Bize zulmetmediler, belki kendilerine ediyorlardı. Akıllılar ölümle sona eren her nimeti, nimet olarak hesaba katmazlar. Ömür ne kadar uzun olursa olsun, ölüm yüz gösterince ne faydası olur? Nimetin değeri sonsuz olmasında ve yok olmak tehlikesinden uzak bulunmasındandır. (Molla Cami)

      Yapmak isteğimi sakalımın bir teli bile bilseydi, sakalımın o telini hemen koparır ve yakardım. (Fatih Sultan Mehmet)

      Hayatta her şey Allah’ın taksimi iledir. Allah; kimini zengin, kimini yoksul, kimini sağlam, kimini sakat, kimini âlim ve kimini cahil kılmıştır. Kendinden düşük kimseleri gördüğün vakit, böbürlenip onları hakir görme. (İmamı Gazali)

      Sana kötülük yapanları Allah’a havale et, kötülüklerinden O’na sığın. Eğer intikamla uğraşırsan daha büyük zararlarla karşılaşırsın ve ömrünü boş yere harcamış olursun. Seninle uğraşanlara ben iyi bir adamım lakin siz kıymetimi bilmiyorsunuz deme ve böyle düşünme. (İmamı Gazali)

EDEP HAKKINDA

      Eğer şeytanın başını ezmek istersen, gözünü aç ve gör ki: Şeytanın katili edepdir. İman nedir, diye akıldan sordum. Akıl kalbimin kulağına eğilerek, iman edeptir. Dedi. Lokman Hekim’e, edebi kimden öğrendin? diye sorarlar. Edepsizlerden öğrendim. Onlarda gördüğüm bütün kötülükleri terk ettim, böylece bu edebi elde ettim. Der.

KİMLERE SELAM VERİLMEZ

      Kur’an okuyana,

      Namaz kılana,

      Ezan okuyana,

      Ezan dinleyenlere,

      Hutbe okuyana,

      Abdest alanlara,

      Yemek yiyene,

      Dini inkâr edenlere,

      Açıktan günah işleyenlere,

      Kumar oynayanlara,

      Çıplak oturup gezenlere,

      Abdest bozanlara,

      Şarkı, türkü söyleyenlere

      Yalan söyleyenlere,

      Müslümana eziyet edenlere,

      Alay edenlere.

      Ahlakın en mükemmeli, edebin en mükemmeli, edebin en üstünü, dinde edeptir. Bir müslüman için gaye olan mertebeye ulaşmak, ancak bütün evreni yaratanın emirlerine uymak ve onun son peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.v) edeplerine uymakla mümkündür. (İmam-ı Gazali)

BAKARA SÛRESİ…

      58- Ve bir vakit: Şu şehre girin de nimetlerinden dilediğiniz şekilde bol bol yiyin ve secde ederek kapıdan girin ve günahlarımızı bağışla deyin ki, günahlarınızı mağfiret ediverelim, iyilik edenlere ise (nimetlerimizi) daha artıracağız dedik.

      59- Derken o zalimler sözü değiştirdiler, kendilerine söylediğinden başka bir şekle koydular. Biz de o zalimlere kötülük yaptıkları için gökten bir azap indirdik.

      61- Ve bir vakti: Ey Musa, biz tek çeşit yemeğe asla katlanamayacağız, artık bizim için Rabbine dua et, bize yetiştirdiği şeylerden, sebzesinden, mercimeğinden, soğanından çıkarsın. Dediniz. (o da): o üstün olanı daha aşağı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Bir kasabaya inin, o vakit size istediğiniz olacaktır. Dedi. Üzerinize de zillet ve meskenet damgası basıldı ve sonunda Allah’tan bir gazaba uğradılar. Evet, öyle oldu, çünkü Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlar ve haksız olarak peygamberleri öldürüyorlardı.

      62- Şüphe yok ki iman, edenler Yahudiler, Hristiyanlar ve Sabiiler, bunlardan her kim Allah’a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve iyi bir amel işler ise, elbette bunların Rableri yanında mükâfatları vardır. Bunlara bir korku yoktur ve bunlar mahzun da olmayacaklardır.

      65-