Şaban Mahmudoğlu Kalkan

Bulgaristan Türk Şiiri Cilt 1


Скачать книгу

ban Mahmudoğlu Kalkan

      Bulgaristan Türk Şiiri Cilt II

      NO: 75 ŞÜKRÜ HASAN KARACA (1940)

(Şükrü Hasanov Ahmedov)

      Şükrü Hasan Ahmet 1940 yılında Kıcaali ilinin Lale köyünde fakir bir tütüncü ailesinde doğdu. İlk ve orta okulu doğduğu köyde okudu. Daha sonra Koşukavak (Krumovgrat) “Mustafa Suphi” adlı Türk lisesinden mezun oldu. Uzun yıllar Koşukavak (Krumovgrat) şehrinde bir Devlet kuruluşunda muhasebeci olarak görev yaptı. Dışarıdan verdiği sınavlarla Sofya Devlet Üniversites’inin Hukuk Fakültesini bitirdi. Daha sonra aynı şehirde, Gençlik Teşkilatının İlçe komitesinde “Türk Gençleri ile Çalışmalar” şubesinin sorumlusu olarak altı yıl kadar çalıştı. 1968 yılındaki yerel seçimlerde Kırcali ilinin Zvezdel Belediyesine Belediye başkanı seçildi. Orada da başarılı çalışmalarından dolayı bölge halkının sevgisini kazandı.

      Belediyede görev süresi bitince tekrar eski mesleği olan avukatlık görevine döndü. Asimilasyon kampanyasında sustu, şiir yazmadı ve sessiz direnişe geçti. İşten çıkarılınca birkaç yıl inşaatlarda çalıştı. 1989 Kasım ayında Jivkov’un iktidardan uzaklaştırılmasından sonra tekrar göreve dönerek “Hak ve Özgürlük” Hareketinde aktif rol aldı. Halen Mastanlı (Momçilgrat) şehrinde oturmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır. Bulgarca ve Rusça biliyor.

      Şükrü Hasan Ahmet’in ilk şiiri 1956 yılında Sofya’da Türk Çocukları için Türkçe yayımlanan “Eylülcü Çocuk” gazetesinde yayımlandı. Daha sonra adını yerel ve merkez basında ve yıllık şiir antolojilerinde sık, sık gördük. Şair şiirlerinde Rodoplara olan samimi sevgisini, doğanın güzelliğini ve kendi ruhunun endişeli çalkantılarını dile getirmektedir.

      Bulgaristan’da şiirlerini bir kitapta toplayıp yayımlama imkanı bulamadı. Şükrü Hasan Ahmet kalemini makale, fıkra, monolog gibi diğer edebi türlerde de denedi. 1967 yılında “Halk Gençliği” gazetesinin “Hiciv ve Mizah” yarışmasında fıkra dalında özel ödüle layık görüldü.

      YANIMA GELİRSEN 1

      Hastanedeyim, hastayım

      Eğer yanıma gelirsen

      Çiçek falan istemiyorum senden

      Gözlerinde semanın maviliği

      Dilinde kuşların şarkısı

      Senden Rodopları istiyorum

      Sevdiğim Rodopları..

1965, Sofya

      KIRLANGIÇLAR 2

      Iskır’a doğru bakan orman

      Serpilmiş sapsarı bir kilim

      Bir ucu rüzgarın elinde…

      Bir ucu benim…

      Bazen kesif bir duman

      Sürünse de güzünde

      Gözü sevdalı olmak yamanmış hey yaman

      Ey kırlangıçlar güzel kuşlar…

      Bazen bir gölgesiniz göklerde, bazen hayalet

      Bazen alçaklardasınız, bazen yükseklerde

      Gıpta ediyorum ben size

      Sanki öpücük alıyorsunuz

      Gezdiğiniz memleket topraklarınızdan

      Yolculuk görünüyor gözünüze…

      Uçun, alabildiğinize uçun

      Uçun kırlangıçlar ….

      Gözümde tüten Rodoplar’ dan geçin

      Uğrayın benim köyüme de

      Telgraf tellerine konun sıra, sıra

      Bizim “Adacık” tarlada.

      Belki oradadır benim biricik Cemile ’m de

      Uğurlu yolculuk hey kırlangıçlar

      Sonbahara kalmasın sakın.

      Ağrılarımı unutturan kırlangıçlar

      Ben size benzetiyorum onu zaten.

      Sakin köyümden geçin akın, akın

      Selam iletin benden.

1965, Sofya

      SONBAHAR 3

      Tabiatın rengi soldu

      Sapsarı kesildi orman

      Öten kuşlar ötmez oldu

      Dağ başını sardı duman.

      Soğuk rüzgar sert esiyor

      Düşürüyor her yaprağı

      Güz yağmuru çiseliyor

      Kandırıyor şu toprağı.

      Bahçelerde türlü meyve

      Ana toprak verdi bize

      Armut, üzüm, erik, ayva

      Bol, bol yeter hepimize.

      Sona erdi güz ekimi

      Dindi kırda traktör sesi

      Kimi sevindirmez kimi

      Tarlaların ekilmesi.

1966, Koşukavak

      BÜTÜN GECE 4

      Bütün gece ak yel

      Usul, usul penceremi

      Yaladı dudu

      Sakin bir kalbin vuruşu gibi…

      Şapırtısı var saçak damlalarının

      Sabah

      Dağların eteklerine indiriverdi çemberini

      Müjdesi var baharın …

      Ak yelin kanadında.

1967

      UÇUN KUŞLAR 5

      Sofya hastanesinde beni tedavi eden Dr. S. Asvazaduryan’a

      Bilmem, görmedim, ne zaman geldiniz

      Geldiniz yuvalandınız saçaklara

      Hoş geldiniz diyemedim size

      Ama biliyorum

      Gün olacak

      Uçacaksınız güneye…

      Uzaklara uçacaksınız.

      Siz Rodoplar’ dan geçeceksiniz

      Çalar çalmaz güz kapınızı

      Tüm yavrularınızla

      Uçacaksınız, uçacaksınız…

      Siz köyümden

      O “Yeşil Burun” dan geçeceksiniz.

      Beni yine burada bırakacaksınız.

      Neyse, yine gücenmiyorum size

      Uçup gidiyorlar diye....

      Aklımdan bile geçmiyor hasetlik

      Elbette ki gün olacak

      Ben de uçacağım, döneceğim ana kucağına

      Elbette ki gün olacak ben de uçacağım

      Öyle ya doktorum, öyle ya?

1967, Sofya

      NO: 76 NACİ FERHAT MESTAN (1940 – 2014)

(Naci Ferhadov Mestanov)

      Naci Ferhat Mestan1940 yılında Kırcali sancağının Dedeler (Dyadovtsi) köyünde fakir bir köylü ailesinde dünyaya geldi. İlk okulu kendi köyünde, ortayı ve liseyi Eğri Dere (Ardino) şehrinde okudu. Daha sonra da