Babahan Muhammed Şeri

Şafak Söker


Скачать книгу

abahan Muhammed Şerif

      Şafak Söker

      Saadet Gelir

      Gökyüzü şeffaf, berrak

      Yaslamış başını bulut apak

      Yıldırımlara teslim mahzun gecenin

      Korkusu bir gün unutulur muhakkak.

      Hayat böyle nihayet

      Dertlenme yağmur, ümit et

      Musibet, eziyet, nalet gelip de geçecek

      Bakarsın çalar kapını ansızın saadet

      Bahar

      Vuruyor pencereme yağmur

      Çalıyor ıslığını solgun rüzgâr

      Avluda dinlenen meşe ağacına.

      O gelen koku menekşeden

      Duy da ses etme

      Çatı altında gizlenen kuşa

      Mağrur yaşlı ağaç duldada

      Otların üstüne seriyor çiçeklerini

      Unutulmaz bir raksla

      Rahmet suyu içinde

      Kırmızı kadeh uzatıyor lale

      Bak dolanmış ebemkuşağı buluta

      Arıyormuş kaybolan sadağı

      Yağmur damladan asmış küpeler

      Nergisin yeşil kulaklarına

      Çıktın mı güneş

      Çarpmaya ışıklarını papatyanın çiğ damlasına

      Allahım ne güzel yaratmışsın yurdumu

      Kadrini bil,

      Takdir et arkadaş

      Şafak Söker

      Ağlar delikanlı

      öksüz,

      yalnız.

      Sevilen

      vaz geçmiş

                                fütursuz.

      Varlıklı, yalancı

      bir adamı

                        seçmiş.

      Ağlar gönül

      karanlık

      yanık yanık.

      Izdırabım şimdi

      harmanda yanan

      kor misali.

      Kuş idim

      kanatlarım

      büküldü.

      Bülbül idim

      sesim

      kesildi.

      Hoşnut idim,

      sevinçlerim

      döküldü.

      Urgan yaptım

      iplikleri

      kül imiş.

      Yuva diktim

      tuğlaları

      kum imiş.

      Helalin kısmetinde

      bir zelillik

      var imiş.

      Ağlama

      üzülme,

      ciğerparem

      Vefasız yar için

      gerekir mi

      ağulanmak?

      Göz yaşına

      değer mi

      yüreğini dağlamak?

      Bırak,

      doğruluk senin

      yalanlar onun.

      Gönülde varsa

      rab aşkı,

      talihin sana yar.

      Elbet sana da

      doğacak günler

      var.

      Başını

      kaldır

      kalbinde varsa iman

      Elbette şafak söker

      garip

      çekme keder

      Bir nur

      gelecek

      sihirli büyülü.

      Parçalayacak

      karanlığın göğsünü

      unutma bu sözümü.

      Güzele

      Damarında kaynayan kan olmak istiyorum,

      Aşka dolu canımı canına katmak istiyorum.

      Büyülü bir bakışla beni vardan yok eden

      Kara gözlerin içinde var olmak istiyorum.

      Götüreceğim

      Bu dünyada iyilikten çoktur kötülük

      Diyen dost

      Kötülüğe iyilik bil ki yanıt her daim

      Görüyorsun

      Söylemiyorsun

      Bildiğin iyilikleri

      Fakat

      Neden?

      Bu dünyada adaletten çoktur haksızlık

      Diyen dost

      Hakkını isterse eğer biçare

      Tokat yemek var kısmette

      Görüyorsun

      Söylemiyorsun

      Bildiğin insaf ve adaleti

      Fakat

      Neden?

      Bu dünyada vefadan çoktur ihanet

      Diyen dost

      Üstadın satmakta menfur

      Etmiş para gözün kör

      Görüyorsun

      Söylemiyorsun

      Bildiğin sadakati

      Fakat

      Neden?

      Bu dünyada doğruluktan çoktur yalan

      Diyen dost

      Yalan demek eziyet

      Doğruda yoktur musibet

      Görüyorsun

      Söylemiyorsun

      Bildiğin hakikat

      Fakat

      Neden?

      Bu dünyada bilginden çoktur cahil

      Diyen dost

      Cahiller çıkar için el pençe divanda

      Alimler kaygıda

      Görüyorsun

      Söylemiyorsun

      Bildiğin ilim irfanı

      Fakat

      Neden?

      Bu dünyada sevmez oldu bir birini insanlar

      Diyen ey dost

      Dostlar sırtında bıçakla gezmekte

      Ben biçare

      Görüyorsun

      Söylemiyorsun

      Bildiğin sevgi ile vefayı

      Fakat

      Neden?

      Ey