Tevfik Fikret

Şermin


Скачать книгу

hatırımda; kendim

      Kitabımı dünden beri

      Karıştırdım ve öğrendim

      Birkaç büyük deniz. Elbet

      Hocamız bugün onlardan

      Bize bahsedecek ve ben

      Sayacağım ezberimden:

      Bahr-i Siyah, Bahr-i Sefit,

      Bahr-i Muhit-i Atlasi,

      İki de Bahr-i Müncemit,

      Bahr-i Umman… İşte hepsi.

      Yok, daha vardı; lakin

      Hatırımdan çıkmış, demin

      Biliyordum… Kalın kafa!

      İnsan öğrendiği şeyi

                           Daha iyi

      Öğrenmeli… Şimdi bana

      Bıldır3iyi bellediğim

      En güç şeyleri sorsalar,

      Bilirim; ezberlediğim

      Hafızamdan çıkmaz; çıkar

      Fakat onlar dikkatsizce

      Öğrendiğim şeylerdir hep.

      Bugün ders alırım, gece

      Hazırlarım, yarın mektep—

      Te dinleyin, bilmiyorsam

      Eğer hepsini tastamam,

      Sizin olsun muhallebim…

      Bana yetişir mektebim!

      KEMAN

      Piyanoyu sever babam,

      O da nineciğim gibi.

      Piyanodan pek anlamam;

      Bana, ağabeyim gibi,

      Tesir eden keman sesi…

      Do, re, mi, fa – fa, sol, la, si.

      Onun o latif nağmesi…

      Do, re, mi, fa – fa, sol, la, si.

                     Bazı ağlar için için,

                     Bazı gülmekten kırılır.

                     Geliyor ağabeyimin

                     Odasından derin, ağır,

                     Boğuk bir dua nağmesi…

                     Do, re, mi, fa – fa, sol, la, si.

                     Ah! O derin keman sesi…

                     Do, re, mi, fa – fa, sol, la, si.

      Ağabeyim iyi çalar,

      Bana da meşk ettirecek,

      Onun birkaç kemanı var,

      Birini bana verecek;

      Hepsinin de güzel sesi…

      Do, re, mi, fa – fa, sol, la, si.

      Kulaklarımda nağmesi…

      Do, re; mi, fa – fa, sol, la, si.

      SİYAH BACI

      Benim siyah bir bacım var:

                   Adı Leyla,

                   Gözü şehla…

      Kollarında, ellerinde,

      Saçlarının tellerinde

      Pullar, inciler parıldar.

                   Dilber bacı!

                   Amber bacı!

      Yatayım, akşam olsun da,

      Siyah bacımın koynunda.

      Akşam gelir, sabah gider;

                   Amber bacı!

                   Dilber bacı!

      Bilmem gündüz nerelerde,

      Hangi dağlar, derelerde

      Gizli gizli seyran eder.

                   Gözü şehla,

                   Adı Leyla…

      Yatayım, akşam olsun da,

      Dilber bacımın koynunda.

      Siyah bacım süse mecbur;

                   Adı Leyla…

                   Gözü şehla,

      Bazı akşam bir ay iğne

      Revnak4verir kâkülüne;

      O zaman pek mağrur olur.

                   Amber bacı!

                   Dilber bacı!

      Yatayım, akşam olsun da,

      Amber bacımın koynunda.

      Bacımı pek seviyorum;

                   Dilber bacı!

                   Amber bacı!

      Bana şimdi rahat haram,

      Bacımın koynunda akşam

      Fakat rahatça uyurum.

                   Adı Leyla,

                   Gözü şehla…

      Yatayım, akşam olsun da,

      Siyah bacımın koynunda.

      RÜYA

                        Tatlı bir yüz,

                        Düşün, nine,

      O kadar hoş bir yüz ki ben

      Seni zannettim görünce,

      Seni zannettim ve öptüm.

      Saçları da büklüm büklüm;

      Tıpkı seninkiler gibi;

      Seninkiler gibi ince

                        Ve lepiska.

      Süsü âdeta sade, düz;

      O da tıpkı seninkine

      O kadar benziyor ki sen

      Sanki karşıma çıkmış da

      Benden kaçmak ister gibi

      Gayet yabancı duruyor;

      Gideceğin yolu benden

      Soruyordun,

      Tekrar sordun,

      Dedim ki: “Başkasından sor!

      O yabancı duruş; fakat

      Gücüme gitti hakikat!…”

                        O dakika

                        Sen silindin,

      Babam