annesidir. Adalet, itimat, iffet ve dürüstlük tanrıçasıdır.
Astronomi: Bkz. Urania, Yıldızlar.
Astyanaks: Bkz. Andromahi.
Aşk: Bkz. Kupid, Psyche, Eros, Venüs, Corydon, Linda, Lofna.
At Yarışları: Bkz. Neptün.
At: Bkz. Cyllaros, Ocyrrhoe, Ekim Atı, Hippona, Arion, Eos, Erythros, Kentaurlar, Hippocampus, Pegasus, Minerva, Neptün.
Atalanta: Caeneus’un kızıdır ve Arkadya’nın yerlisidir. Son derece güzel bir kızdır ve bir dolu talibi olur fakat evlenmesi kâhin tarafından yasaklanmıştır. Çok hızlı koşabildiği için koşu yarışında onu geçecek kişiyle evlenmeyi kabul eder. Ama taliplerinin mücadeleye katılmasını önlemek için yarışı kaybeden herkesin öldürüleceğini açıklar. Bu zor şartlara rağmen genç kızı elde etmeyi arzulayan Hippomenes, Venüs’ten yardım ister. Bunun üzerine Venüs ona üç altın elma verir. Atalanta onu her geçtiğinde Hippomenes elmalardan birini kızın ayağına doğru yuvarlar. Kız da topu almak için durur. Bu sayede Hippomenes bitiş çizgisine önce vararak ödülü kazanır. Sevincinin coşkusu içinde yardımı nedeniyle Venüs’e teşekkür etmeyi unutur. Bu da tanrıçayı gücendirir ve bu yüzden Hippomenes ile Atalanta’yı birer aslana dönüştürür. Bkz. Parthenium.
Ate: Fesat, kabahat, geçimsizlik ve tüm kötülüklerin tanrıçasıdır. Jüpiter tarafından cennetten kovulduktan sonra kurbanlar arayarak dünyayı dolaşır ve insanları yanlış yola sevk etmek için önlerinden koşar. Hızlı koşar ve güçlü kuvvetlidir.
Ateş: Bkz. Vesta, Vulcan, Semender, Etna.
Athamas: Leftothea veya İno’nun kocasıdır.
Athena: Atina şehrinin koruyucu tanrıçası olarak Minerva için kullanılan bir başka isimdir.
Athos: Yunanistan’da bir burundur. Boreas yani Kuzey Rüzgârı, Atinalıların duasına cevaben Pers donanmasını bu burunda karaya oturtmuştur. Ardından Atinalılar Boreas için bir adak taşı dikmiştir.
Atlantidler: Atlas’ın çocukları olan nemflerdir.
Atlas: Yeryüzünün batı hudutlarında dikilip gökleri sırtında taşıyan muazzam devdir. Afrika’nın kuzeybatısındaki Moritanya’nın kralıdır. Herkül, Hesperidlerin altın elmalarını ararken Atlas, onu yükünden kurtardığı takdirde elmaları getirebileceğini söyler. Her-kül bu teklifi kabul eder. Atlas gizlice Hesperidlerin bahçesine girip uykudaki ejderhayı öldürür, altın elmaları koparır ve sağ salim geri döner. Dünyanın yükünden kurtulduğuna öyle mutludur ki Herkül’ün o yükü taşımaya devam etmesine karar verir ve Herkül’e on iki görev vermiş olan Eurytheus’a elmaları kendisinin götüreceğini söyler. Herkül, Atlas’tan özel bir ricada bulunarak omuzlarına bir minder ayarladığı sırada yükü almasını ister. Atlas buna hemen razı olur ve altın elmaları yere atıp onca zaman taşıdığı o yükü tekrar sırtına alır. Fakat Herkül omuzlarını bu yüke hazırlamak yerine elmaları toplayıp Atlas’ı ilk bulduğu haliyle bırakır. Atlas’ın Pleione ve Aethra adlı eşlerinden yedişer kızı olur. İlk yedi kızına Pleiades, ikinci yedi kızına ise Hyades denir. İki grup da gökyüzündeki takımyıldızlar haline gelmiştir. Atlandidler ve Hesperidler de Atlas’ın çocukları sayılır. Atlas, Perseus’a karşı gösterdiği soğuk muamele yüzünden bu kral tarafından adını taşıyan dağa dönüştürülür.
Atreus: Pelops ve Hippodamia’nın oğludur. Kardeşi Thyestes’le beraber Chrysippus’u öldürdükten sonra Elis’ten ayrılmak zorunda kalır ve Miken’e sığınır. Eurystheus’un ölümünden sonra Atreus Miken kralı olur. Thyestes, Atreus’un karısı ve Minos’un kızı Ae-rope’yi altın postlu koçu taşımakta ona yardım etmeye zorlar. Bu koçu ele geçirenin, ülkenin hâkimi olacağına inanılmaktadır. Ancak Jüpiter’in müdahalesiyle bu plan başarısız olur. Thyestes geri döndüğünde görünüşte bir barışma davetiyle karşılanır. Fakat aslında kendisine oğlunun etinin ikram edildiğini öğrenince dehşete düşer. Daha sonra Thestes, Atreus’u öldürür.
Atropos: Bkz. Mireler, Kader Tanrıçaları.
Attis: Frigyalı genç bir çobandır. Olağanüstü güzelliğiyle Pessinus kralının kızının kalbini kazanır. Tanrıça Rhea ansızın düğündeki misafirlerin arasında belirerek büyük bir şaşkınlığa yol açar. Attis dağlara kaçar ve burada kendini bıçaklayarak ölür. Bu sırada dayandığı çam ağacına ruhu geçer, kanı ise ağacın etrafında menekşeler çıkarır. İşte bu yüzden çam ağacı kışın ve hüznün bir simgesi olarak görülürken, menekşe ise baharı ve umudu temsil eder.
Atys: Kroisos’un oğludur. Dilsiz olarak doğmuştur ama bir askerin kralı öldürmek üzere olduğunu görünce dili çözülür ve “Kralı kurtarın!” diye bağırır.
Augeas: Bazı yazarlar gözlerinden hep ışık çıktığı için Helios’un oğlu olduğunu söyler. Elis’in zengin prensidir. Ayrıca Herkül’ün Alpheus ya da Menius Nehri’nin yolunu değiştirerek temizlediği ahırın sahibidir. Bu ahırda otuz yıl boyunca üç bin öküz tutulmuştur. Herkül hizmetinin karşılığında hayvanların onda birini alacaktır fakat Augeas verdiği sözü tutmayınca Herkül onu öldürür.
Augeas’ın Ahırı: Bkz. Augeas.
Augury: Romalılar kuşların uçuşuna bakarak, hayvanların iç organlarını inceleyerek ya da başka yöntemler yoluyla geleceği tahmin edebildiklerine inanmıştır. Bu tahminleri yapan rahip, augur şeklinde adlandırılır. Ağaçkakan kutsal bir kehanet sembolü olarak kabul edilmiştir. Daha sonraları bu sembol, başında bir ağaçkakan bulunan bir delikanlıya dönüşmüştür.
Aulis: Binden fazla gemiden oluşan Yunan donanmasının Troya’ya doğru yola çıkmadan evvel toplandığı limandır.
Auloniadlar: Bkz. Nemfler.
Aura: Sabah Rüzgârı’nın tanrıçasıdır.
Aurora: “Gül pembesi parmaklarıyla günün kapılarını açan” sabah tanrıçasıdır. Sol’un kızı ve yıldızlar ile rüzgârların annesidir. Kimilerince ise Theia ile Hyperion’un kızı kabul edilmiştir. O yaklaşırken sabahın kızıl ışıkları tıpkı dev bir elin parmakları gibi yayılır. Bu yüzden “gül pembesi parmakları olan sabah” diye anılır. Bazıları ise onu dört beyaz atın çektiği altın bir arabada yol alırken, başkaları ise kanatlı at Pegasus’un sırtında tasvir eder. Bellerofontis onu Olimpos’un tepelerine kadar sürmeyi başaramayınca Jüpiter bu atı Aurora’ya vermiştir.
Auster: Güney rüzgârı. Jüpiter’in oğullarından biridir.
Autonoe: Kadmos ve Harmonia’nın dört kızından biridir. Aristaeus’la evlenir ve meşhur avcı Akteon’un annesi olur.
Avernus: Yeraltı dünyasının girişinde bulunan bir göldür. Bu göl öyle zehirlidir ki üzerinden uçmaya çalışan kuşlar cansız halde sularına düşer.
Averruneus Deus: Romalıların inandığı ve insanları kötülük yapmaktan alıkoyabilen bir tanrıdır.
Avlanmak: Bkz. Diana, Pan, Agamemnon.
Ay (gökcismi): Eski insanlar Ay’a batışından önce ve sonra Hecate, hilal şeklindeyken Astarte ve dolunay halindeyken de Diana derdi. Bkz. Luna.
Ayı: