Lambert Timothy James

Cehennem O'Dur


Скачать книгу

üstlenmişti. Buna karşılık ben arkadaşlarımın bile tuhaf bulduğu idealist, çılgın bir hippiydim ve kendimi kaybetmemin gayet normal olduğunu düşünüyordum. Bir şekilde onu istikrarlı ve aydınlık günlük hayatından uzaklaştırıp karanlık tarafta bana katılması için ikna etmiştim. Ben ve yüksek lisans çalışmaları üzerine bahse girmesi için kafasından gerçekten ne geçiyordu? Şeytani spekülasyonların başarıya ulaşmasıyla Birleşik Devletlerin Kuzeydoğu’suna taşındık; ne rahatlama.

      Kar yağışını ilk görüşümüz benim için ilginç olmuştu, söylenebileceğinden daha az. Bu Tara’nın bana elinde iyi bilenmiş bir bıçağı tutup bir dakika boyunca hiçbir şey demeden durarak ilk « Dexter » bakışını attığı zamandı. Uykumda bile bunu aklımdan çıkarmayarak, her şeyin tadını çıkaran ve görünmez bir duvarın arkasındaki gölgede çürüyen kişiler arasındaki farkı görerek öfke nöbetleri geçiriyordum. Cazibeli karımın vaazlarımdan ve küresel sosyo-politik-ekonomik hastalıkla ilgili şikâyetlerimden ve dahası en çok da dünyaya sunarak çare olacağına inandığım planlarımdan bıktığının farkına varmıştım. Tabii ki büromuzun döşemesinde ölü yapraklar gibi duran yüzlerce kâğıt parçasına notlar aldım ama bir el yazısını bitirmek için gereken enerji ve disiplini toplayamadan. Hatta bir aile dostu, müritlerimi bir araya getirebilmem için fikirlerimi bir kitapta toplamamı önerdi, bir ayin? O dönem için gülünç bir fikir. Kabul etmekte zorlanmama rağmen Tara haklıydı. Yıllar boyunca mızıldanmaktan başka bir şey yapmamıştım, yazmaya başlamamın zamanı gelmişti.

      Bu kitabın adı neden « Ekonominin Şeytan Ä°ncili » olmasındı ? Nassau Senior ekonominin şeytan incilini yazmada beni alt etmişti. Cehennem O’dur? Kim? Tembel zihniniz hemen şu anda belli bir sonuca varmak için acele edebilir. Bu yolculuk esnasında yavaş Türk müziği ve eşsiz bir sabır faydalı olabilir; bu kitap iki yüzyıl boyunca iktisatçı nesiller, uyuşuk siyasetçiler ve bunların topluluklarının mahvettiği veya yanlış yöne sevk ettiği uzun süreli meydan okumalarını bir çukura gömüyor. Bu ne gizli bir parodi ne de acımasız bir yiğitlik gösterisi, sadece dünyamız ve kapitalizmin gerçek ve kışkırtıcı bir açımlaması.

      Ã–fke ve endişem dışında, sık ve yorucu yolculuklarım esnasında otobüslerde yanımda oturan ve hayatım boyunca en çok aklımda kalacak belli tartışmaları yaptığım insanlara teşekkür etmeliyim. Bunların arasında, New York’lu orta sınıf Yahudi bir aileden gelip « bir pisliğe dönüşen » (onun sözleriyle) Nobel ekonomi ödüllü Milton Friedman için çok ağır sözler sarf eden bir üniversite dekanı da vardı. Özel içindekiler sosunda ayrıca arkadaşlar ve fikirlerimin çılgınca olduğunu kanıtlamak için doyumsuz bir iştahla harekete geçen düşmanlar da vardı; bana iddia ve kanaatlerimi kuvvetlendirmemde yardım ettiniz, sizleri seviyorum hanımlar ve beyler.

      Ã–zellikle de, bu kitabı yazmak gibi çetin bir göreve girişmeye beni zorlamak adına kullandığı aşırı ama etkili taktikler için bu suçtaki ortağıma, karıma çok daha fazla minnettarım.

      Heterodoks ekonominin uygunluğu hiçbir zaman olmadığı kadar tehdit altında. Belli sayıdaki heterodoks ekonomik program şimdiden dağılmış durumda. Bu ekonomik düşünce okulunda ortaya çıkan kurumlar aynı yolda gider ve başarılı teorisyenler, düşünürler yetiştirme amaçlarını, başarılı pragmatistlere, karşı düşünce üreten insanlara dönüştürecek şekilde yetiştirmeye uyarlamazlarsa bu küresel pazardaki rolleri işe yaramaz hale gelecek. Heterodoks ekonominin sonu aynı zamanda kurumsallığın yenilenmesi adına en iyi şey veya kurumlar tarafından benimsenme ve daha açık ve yerinde bir manevi akışın, Ethosizmin yayılması için daha iyidir.

Toplumsal

      Ara I

      Â« En büyük korkumuz yetersiz olmamız değildir. En büyük korkumuz ölçüsüz derecede güçlü olmamızdır. Bu bizim ışığımızdır, bizi en çok korkutan karanlık tarafımız değil. Kendimize sorarız, olağanüstü, yetenekli ve rüya gibi biri olmak için kimim ben? Aslında ne değilsiniz ki? Siz tanrının bir çocuğusunuz. Kendinizi küçültmenin dünyaya bir faydası olmayacak. Başkaları sizinle temas kurduğunda güvende hissetsinler diye kendini alçaltmanın hiçbir parlak tarafı yok. Hepimiz çocuklar gibi parlamak istiyoruz. Tanrının bize sunduğu ihtişamı güpegündüz parlatmak için doğduk. Bu yalnızca belirli kişilere sunulmadı; hepimizin içinde mevcut. Ve kendi ışığımızı parlatarak, bilinçsiz bir şekilde aynısını yapma iznini başkalarına da veriyoruz. Kendimizi kendi korkularımızdan kurtarırken varlığımız başkalarını da kendiliğinden özgür bırakıyor. »

      Marianne Williamson’ın ilham verici bu alıntısı A Return To Love : Reflections on the Principles of a Course in Miracles, Harper Collins, 1992 adlı kitabının özü. Bu 7. Kısım, 3. Bölümden alınmıştır (Sayfa 190-191). Nelson Mandela 1994’teki açılış konuşmasında bu alıntıdan hiç bahsetmemiş olsa da, benim neslim için o hala bu adama bağlıydı. Eğer Güney Afrika’daki başkanlık vekaletiyle ilgili tarafsız tek bir şey söylemek gerekseydi bu ırkçılığı yok etmek için olan korkak gökkuşağı yaklaşımının, onu Güney Afrika'nın burjuva beyazlarının şampiyonu yaptığı olurdu. Ve tabii ki, onu gardiyanlarından bir özür talep etmeden veya başka bir mahkûmun kafatasını çatlatmadan hapishanede yirmi yedi yıl geçiren bir adam olduğu bağlamında basitçe analiz etmeyi denersek, özetle mahkûm olmanın verdiği gücün efsanevi figürlerinden ve toplumsal, politik ve ekonomik adaletsizliklere karşı savaşta gerekli karakter gücünü resmeden biri olarak görülmeye değer. Buradan bir sonraki evreye geçmenin daha iyi bir yolu var mı?

      BÖLÜM I

Image

      Giriş

      Â« Sanat, kötülüğü tamamlama denemesidir. »

      Simone de Beauvoir

      CD kullanmıyorum. Eski şarkıları plaktan dinliyorum. Sam Cooke, Wendo Kolosoy, Thelonious Monk, Eduardo Sanchez de Fuentes, Jimmie Rodgers, Notorious B.I.G, Mikhail Glinka, Mariam Makeba, Nana Mouskouri, Fela Kuti, ya da Beethoven aramak için eski dükkânları dolaşmak yoga yapmak kadar huzur verici. Otantik Peru halk müziklerinin ritimleri ve Moğol müzik enstrümanlarına bir pop starın