Okakura Kakuzo

Çay ve zen


Скачать книгу

yazılmış olan Çay Kitabı, çayın ve onun felsefesi olan Çayizm’in Japon yaşantısının estetiğinde ve kültüründe oynadığı rolle bağlantılı, uzun bir makaledir.

      Batılı okuyucuyu hedefleyen bu makale İngilizce yazılmıştır ve İngilizce çay klasikleri arasında en iyilerden biri olarak kabul edilir. Kitabın yazarı Okakura, genç yaşta İngilizce’yi öğrenmiş ve zamanla düşüncelerini Batılı zihinlere aktarmada ustalaşmıştır. Kitabında hem Zen ve Taoculuk’tan hem de çayın ve Japon yaşantısının asırlardır süren geleneksel yönlerinden bahseder. Uzun süre görsel sanatlar eğitimi alan Kakuzo, çay kültüründeki sadeliğin, sanatı ve mimariyi de etkilediğini iddia eder.

      Fakat Çay Kitabı’nı okuduğumuzda bundan fazlası olduğunu görüyoruz. Kakuzo, bir yandan Batılılara Japon ve Uzakdoğu kültürünü anlatırken, diğer yandan da sadelikten ve estetikten yoksun olduğunu düşündüğü BatıKültürü’ne eleştiriler getiriyor. Özellikle Batı’nın Doğu’yu küçümsemesine, sömürge olarak görmesine, yaptığı ince karşılaştırmalar ve örnekler ile itiraz ediyor. Bu iki çok farklı kültürün eşitlik temelinde birbirleri ile etkileşim içine girmelerini savunuyor. Doğu’nun Batı’dan sanayiyi ve ticareti; Batı’nın ise Doğu’dan estetiği, sadeliği ve özellikle de doğaya saygıyı öğrenebileceğinin altını çiziyor.

      Daha sonra birçok dilde kitap olarak yayımlanan bu uzun makalede, kaynağını Zen felsefesinden alan çay kültürünün derinlemesine bir incelemesi yapılmaktadır. Biz de, yazarın düşüncelerinin ve bu kültürün daha iyi anlaşılabilmesine katkı sunabilmek için çayın ve Çayizm’in köklerine bir yolculuk yaptık. Böyle olunca da Çay ve Zen’i iki ana bölüm altında hazırladık: Japon ve dünya çay tarihi, kültürü ve seremonilerinin anlatıldığı birinci bölüm ve Kakuzo’nun makalesi olan Çay Kitabının bulunduğu ikinci bölüm.

      Çay ve Zen bu haliyle, tatmin edici ve sade bir hayatı yaşamanın açık bir kılavuzu olarak okurun beğenisine sunulmuştur.

Tahir Malkoç Maya Kitap

      Okakura KAKUZO

      Okakura Kakuzo (1863-1913), Batı’nın baskısına ve sömürüsüne karşı direnmeyi sağlayan, Japonya’nın askeri ve endüstriyel güce hızlı bir şekilde kendisini dönüştürmeye başladığı ve 200 yıllık ulusal izolasyonun son bulduğu Meiji Dönemi’nin başlamasından beş yıl önce Yokohama’da doğdu. Yokohama, fırtınalı bir uluslararası limandı ve iş yüzünden burada görevlendirilmiş bir samuray olan Okakura’nun babası, Okakura’ya altı yaşında İngilizce öğretmeye başlayan ilerici bir düşünürdü. Okakura’nın, Çay Kitabı’nın da arasında bulunduğu en önemli çalışmaları İngilizce yazılmıştır. Bu eserler, Japon ve Asya kültürünü savunup açıklamaya adanmıştır.

      Okakura’nın yaşadığı dönem, Batı’nın Asya ülkelerine saldırılarıyla karakterize edilir. Batı, Endüstri Devrimi’nden dolayı materyal ve askeri olarak Doğu’ya karşı üstün durumdaydı ve kendisini kültürel olarak da üstün görüyordu. Bu yıllarda Japonya, cesur çabaların sayesinde kendi ordusunu ve endüstrisini inşa etti, 1905’teki Rus-Japon Savaşı’ndan galip ayrıldı. Bu sayede Japonya, Batılı güçler tarafından uluslararası tanınma başarısı gösteren ilk Batılı olmayan ülke oldu.

      Fakat Okakura bu tarz bir tanınmayla ilgilenmiyordu. O, Japon ve Doğu kültürünün, sanatının tanınmasını istiyordu. Ayrıca bu kültürü, artan Batılılaşma sürecinden korumak gerektiğini hissediyordu. Bu sebeple, 1887’de kurulan ilk Japon Güzel Sanatlar Akademisi’nin kurucuları arasında yer aldı. Ayrıca 1898 yılında Japon Güzel Sanatlar Enstitüsü’nün kurulmasına destek verdi. 1904’te Boston Güzel Sanatlar Müzesi’ne küratör olarak davet edildi ve 1910’da bu müzede bulunan Asya Sanatları Bölümü’nün ilk başkanı oldu.

      1913 yılında 50 yaşındayken ölen Okakura, tüm hayatını Japonya’nın geleneksel kültürel mirasını korumaya adamıştı. Okakura’nın etkilediği önemli figürler arasında Alman filozof Martin Heidegger, Amerikalı şair Ezra Pound, Hintli şair Rabindranath Tagore, Amerikalı sanat koleksiyoncusu Stewart Gardner ve İngiliz çevirmen Arthur Waley vardır.

      I

      ÇAYIN HIKÂYESI

      1

      ÇAY

      Çay, kurumuş ve ezilmiş çay bitkisi Camellia sinensis yapraklarının sıcak ya da kaynayan suda demlenmesiyle yapılan sıcak içecektir. Çok kişinin sevdiği acımsı ve buruk bir tadı ve serinletici etkisi vardır. Dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecektir. Çay bitkisi, daha çok Güney’de ve Doğu Asya’da yetiştirilir.

      Çay, hastalıkları tedavi edici bir içecek olarak ilk kez Çin’de tüketilmeye başlandı. 16. yüzyılda Portekizliler ve Çin’deki tüccarlar çayla tanıştı. 17. yüzyılda İngilizler çayı Hindistan’a götürdüler ve kısa sürede Hindistan, çay ticaretinde Çin ile rekabet edebilmeye başladı.

      Edebiyatta ise çaydan bahseden ilk eser –burada kullanılan ideogram (Tu) her ne kadar çeşitli bitkiler için kullanılsa da- Şiir Klasikleri1 oldu.

      Çay üzerine ilk kitap Milatton Sonra 780 yılında Çinli şair Lu Yu’nun kitabı Ch’a Ching’dır. Bu kitap çay yetiştiriciliği, hazırlanması ve içimi ile ilgili bilgileri içerir.

      Çin edebiyatında çayla ilgili önemli sayıda eski eser vardır. Bununla birlikte, Ming Hanedanlığı’ndan sonra kurulan Tang Hanedanlığı döneminde, çayla ilgili yaklaşık yüz tane monograf ve kitap yazılmıştır.

Cai Mı Tea Mı?

      Çayın farklı dillerde farklı okunmalarının sebebi, Çincede çaya ismini veren karakterin modern Çin dilinde “ca” ve “te” diye iki farklı okunuşundan kaynaklanır. Doğu ve Balkan ülkelerinde genellikle “ca” okunuşuna yakın söyleniş kullanılırken Batı ve Kuzey Avrupa dillerinde diğer okunuş olan “te” alınmıştır.

Çay Yapmanın Sırları üzerine Sen no Rikyu 2 ’nun dizeleri

      Biri Rikyu’ya gelir ve çay yapmanın sırlarını sorar.

      “Kömür koy, böylece su düzgün kaynar ve çayı güzel bir tatta yapar. Çiçekleri büyüyorken topla. Yazın serinlik hissini ver kışın sıcaklık. Başka bir sır yok,” diye cevaplar usta.

      “Çay bundan başka bir şey değil.

      Önce suyu kaynat,

      Sonra çayı demle.

      Sonra da güzelce iç.

      Tüm bilmen gereken bu.”

      Soran kişi “Bütün bunları zaten biliyorum,” diye cevaplar küçümseme havasıyla.

      “O zaman, başka bir şey bilen varsa, onun öğrencisi olmaktan çok memnun olacağım,” dedi Rikyu.

      Çay Seremonisi Ustası ve Zen Budist Sen no Rikyu (1522-1591, Sakai, Japonya)

Çayın Kökeni

      Çayın orijinine ilişkin çeşitli efsaneler anlatılır. Bunların en ünlüsü suyunu bir kazanda kaynattıktan sonra içen, Çin tıbbının ve farmakolojinin babası, İmparator Shen Nung’unkidir. Shen Nung daha çok Yan İmparator olarak bilinir ki bunun kelime anlamı “Tanrısal Çiftçi”dir çünkü Çin’e tarımı getirdiğine inanılır.

      Çin’in İkinci İmparatoru Shen Nung

      Efsanevi imparator Shen Nung’un (Yaklaşık MÖ 2695) , 365 bitkinin tadına baktığı ve toksik aşırı dozdan öldüğü biliniyor.

      Ayrıca bilimsel bir çalışma olan Zehirler Üzerine Bitkisel Tıbbi Deneyim adlı bir eseri bulunmaktadır. Daha sonra sayısız jenerasyondan doktor tarafından genişletilen bu eseri Çin’de bitkisel tedavi bilgisinin bu kadar yaygın olmasının da temel nedenidir. Bitkilerin birçok tıbbi faydasını keşfeden Shen Nung, Çin’de büyük bir saygı görmektedir. Hikâyeye göre, bir gün bir ağaç altında oturan Shen Nung, ki her zaman kaynamış su içiyor, birkaç Camellia sinensis yaprağının sıcak su dolu kazana düştüğünü görür.