gelir, kilim dokur.
Dağdan gelir, dağ gibi
Kolları budak gibi
Eğilir bir su içer
Bağırır oğlak gibi.
Dağdan yüksek
Attan, alçak.
Dayım, dağdan dağa el sallar.
Dağdan gelir, taştan gelir
Yularsız bir aslan gelir.
Dört bacaklı
Koca dalaklı.
Dört kardeş
Bir kuyuya ok atar.
Dağa gider uzanır
Eve gelir bozulur.
Dam üstünde yarım çörek.
Dört kardeş, birbirini kovalar.
Dağda, tak tak
Suda, şıp şıp
Arşın ayaklı
Burma bıyıklı.
Dağdan gelir, katirina
Ben onu tutarina
Kıskaçla, batırina.
Dağdan gelir
Taştan gelir
Yüzü küllü
Eniştem gelir.
Dumanı tüter
İsterse gider
Balık değildir
Suda yüzer.
Dizi dizi odalar
Birbirini kovalar.
Dağdan gelir, taştan gelir
Ardı açık, eniştem gelir.
Dinsizin gâvuru
Kulağını çekersen bağırı.
Dünyada gölgesiz şey
Bil bakalım, bu ney?
Dört tak tak
İki bak bak
İki dindon
Bir zinzon.
Dam üstünde darı saçtım
Sayamadım, eve kaçtım.
Dört kap, bir küp
Eğri süven, doğru sap.
Dağdan gelir, hop hopu
Ayağında altın topu.
Dışı, katık
İçi, kütük.
Dam üstünde, dana oynar.
Daracık yerde
Atlar tepişir.
Dışı, deri
İçi, darı.
Dağdan gelir, taştan gelir
Minicik, kaplan gelir.
Dağda olur, dağda biter
Ovaya iner, güm güm eder.
Dağdan gelir, sekerek
Kuru üzüm, dökerek.
Dağa vardım, dağmaya
Söğüt dalı kırmaya
Otuz iki yüzük işledim
Bir kınalı parmağa.
Dışı kömür karası
İçi peynir mayası.
Dağdan gelir, takır takır
Ayakları gümüş, bakır.
Dünyada her şeyde var.
Değneğin ucunda bir yemiş
Onu yiyen ölmemiş
Oruç bozulmamış.
Dize kadar, kuyucuk.
Dışı var, içi yok
Dayak yer suçu yok.
Ekli mekli
Birbirine ekli.
Ev içinde şiş köpek.
Elemez, elemez
Ocak başına gelemez
Gelse de duramaz.
Elsiz, ayaksız kuyu kazar.
Elden ele geçer
Belden bele geçer
Bunu bilmeyen
Kertenkele geçer.
Etten kantar
Altın tartar
Edirne’den berisi
Kara koyun derisi.
Eğri ağaç, kar tutmaz.
Ev arkasından teke geçer
Boynuzları köke geçer.
Ev üstünde bir kalbur yumurta.
Ey neydim, neydim
Samur kürklü idim
Felek beni taşladı
Kızgın suda haşladı.
Evin aynası
Kedinin dayısı.
Elle beni, belle beni
İskelede bekle beni
Ben hanımım, kadınım
Şeker