Зия Гёкальп

Türk Devletinin Tekâmülü


Скачать книгу

ilahlar iki takıma ayrılır. Birinci takım “Güneş”, “Ay”, “Yıldız” gibi semavi tanrılardır ki bunlara “Gün Han, Ay Han, Yıldız Han” denilir. İkinci takım “Gök” (Kürre-i Hevâiyye), “Dağ”, “Deniz” gibi hâki “Yer Sular”dır. Bunlara da “Gök Han, Dağ Han, Deniz Han” adları verilir. Bu iki takımdan birincisi, Oğuz İli’nin “sağ kol”u olan Boz Oklardan üç büyük boyun timsalleridir. İkincisi de “sol kol”u olan, Üç Oklara mensup üç büyük boyun timsalleridir. Sonraları bu büyük boylardan her biri dörder tali boya ayrıldığından Oğuz İli’nin boyları yirmi dörde baliğ olmuştur. Bunları sırasıyla gösterelim:

      Bu yirmi dört tali boydan her birisinin kendine mahsus bir “tamga”sı vardır. Bu “tamga”lar Camiut-Tevarih’te, Mahmut Kaşgarî Lügati’nde resimleriyle gösterilmiştir. Oğuz boyları, sürülerini, hazinelerini, bu “tamga”larla tefrik ederlerdi. Fakat “tamga”lar her tali boya hususi bir şahsiyet vermekle beraber, bunların her dördü büyük bir boy teşkil etmekte yine berdevam idiler. Bunu ispat eden canlı deliller, büyük boyların müşterek “ongun”Iarıyla “sünük”leridir.

      Ongunlar: “Ongun”, “mübarek” manasınadır. Bir boyun ongunu, onun mübarek tanıdığı bir hayvandır. Oğuzlarda bu hayvanlar, avcı kuşlardan intihap edilmiştir. Her boy, kendi ongununa hürmet etmekle, ona ok atmamakla, etini yememekle mükelleftir. Oğuz boylarının ongunları şunlardır:

      1. Gün Han Boyları, Ongunu: Şahin.

      2. Ay Han Boyları, Ongunu: Kartal.

      3. Yıldız Han Boyları, Ongunu: Tavşancıl.

      4. Gök Han Boyları, Ongunu: Sungur.

      5. Dağ Han Boyları, Ongunu: Uç Kuş.

      6. Deniz Han Boyları, Ongunu: Çağrı.

      Sünükler: Sünüklerin mahiyetini yukarıda teşrih etmiştik. Oğuz boylarının sünükleri aşağıdaki veçhiledir:

      Han: Baş ve Uca (Sırt eti).

      Hatun: Karın.

      Gün Han Boyları: Sağ karı yağrın (but).

      Ay Han Boyları: Sağ aşıklı.

      Yıldız Han Boyları: Üyeğü (kaburga).

      Gök Han Boyları: Sol karı yağrın.

      Deniz Han Boyları: Sol aşıklı.

      Dağ Han Boyları: Ucayla (sırt eti).

      Oğuzların büyük boyları altı olduğu gibi, müttefikleri de altı ilden ibarettir: Uygur, Kalaç, Kanglı, Karluk, Kıpçak, Ağaç Eri.

      Oğuz ilinde de iki kol birbirine müsavi olduğu gibi yirmi dört boyun hepsi birbirine müsavidirler. Boy beyleri boyların mümessillerinden ibaret olduğu gibi han da boy beylerinin kararıyla hareket eder. Yirmi dört boy beyi ya “kengeş=şûra” suretinde yahut “şölen=millî ziyafet” şeklinde toplanarak müzakere ederler. Hanın intihabı yahut hali, bu meclisler tarafından icra olunur. Demek ki “orta il” de “küçük il” ve “boy” devletleri gibi, tamamıyla demokratiktir. “İl mi yaman, bey mi yaman?” düsturu bu hükûmetlerin mahiyetini göstermeye kâfidir.

      Osmanlı Devleti, Rum İli ve Anadolu’dan ibaret olmak üzere iki kola ayrılmıştı. Maiyet süvarileri altı bölük idi: Sipah, Silahtar, Ulûfeciyân-ı Yemin, Ulufeciyân-ı Yesâr, Gurebâ-i Yemin, Gurebâ-i Yesâr. Vezirlerin içoğlanları da yirmi dört adetti.

      Oğuz teşkilatının aynını başka kavimlerde de görüyoruz. Hiung-Nu Devleti’nin müessisi olan Mete milletini “sağ kol” ve “sol kol” adlarıyla iki kola ayırmıştı. Her kola bir beylerbeyi kumanda ediyordu. Veliaht “sol kol”un kumandanıydı. Devletin en büyük memuriyetleri altı adetti. Ordu yirmi dört “tümen”e (on bin kişilik kıta) münkasımdı (De Guignes). Moğollarda da aynı teşkilatı buluyoruz.

      Moğollar “sağ kol”a “baragungar”, “sol kol”a “cagungar” derlerdi. Eski zamanda Moğollar tümen tesmiye olunan altı kola münkasımdı. Bunlar da cagungar ve baragungar namlarıyla iki kola ayrılırdı. “Sağ kol”a han kumanda ederdi. “Sol kol” hanın biraderi yahut oğlu tarafından kumanda olunurdu (La Grande Encyclopaedie, Blochet).

      Moğollarda yirmi dört boy teşkilatını da görüyoruz. “On yedinci karnda yazılmış mükemmel bir kanun buluyoruz. 1640 tarih-i miladisinde kabilenin yirmi dört reisi tarafından temsil edilen Uyratlar müçtemiası 115 maddelik bir düstur kabul etmiş.” (Tarih-i İlm-i Hukuk).

      Yakutlarda da yirmi dört boy teşkilatı var.

      Büyük Petro mukaddes kazı göstermek için Petersburg’a Yakutlardan yirmi dört şaman getirtmiş. Yirmi dört adedi Selçuk teşkilatından atabeylere, Eyyubilere ve Mısır’daki Kölemen teşkilatına geçmiştir. Hatta Bitlis Kürtlerinden Rojki aşireti de iki kola ve yirmi dört boya münkasımdır. Oğuzlarda iki, altı, yedi, on iki, yirmi dört adetlerinin mukaddesliği, “orta il” teşkilatında esas olmalarındandır.

      BÜYÜK İL 7

      “Büyük il”, iki “orta il”in birleşmesinden vücuda gelir. “Orta il”in ilk şekli sekiz boydan mürekkeptir. Bu sekiz boy, sekiz cihete tekabül eder: Şark, Şark-ı Cenubi, Cenup, Garp-ı Cenubi, Garp, Şimal, Garp-ı Şimalî ve Şimal-i Şarki.

      Bu sekiz cihete tekabül eden “orta il”, “büyük il”in sol kolunu teşkil eder. Sağ kol ise bu sekiz cihete merkezin ilavesiyle vücuda gelen dokuz semte mütenazırdır. Binaenaleyh, “büyük il”in sağ kolu dokuz boydan, sol kolu sekiz boydan mürekkeptir. Bundan dolayıdır ki “küçük il” devrinde beş adedi, “orta il” devrinde yedi adedi mukaddes olduğu hâlde, “büyük il” devrinde dokuz adedi mukaddestir.

      “Orta il” enmuzecinde “soy” yedinci göbeğe kadar çıkardı. Oğuzlarda her fert yedinci göbeğe kadar atalarını sayabilirdi. “Yedi yabancı”, “yedi yat” gibi tabirler, “soy”un haricinde olanları ifade ederdi.

      “Kızımı yedi yabancıya veririm.”, “Yedi yabancıdan kız alırım.” gibi eski sözler, “soy” haricinde evlenmeyi ifade eder. İhtimal ki eski zamanlarda “soy”un haricinde evlenmek daha müreccahtı.

      “Büyük il” enmuzecinde ise “soy” dokuzuncu göbeğe kadar çıkar. “Tarhanlık” imtiyazları dokuzuncu göbeğe kadar intikal eder. Yakutlarda dokuz atası demirci olan “şaman” olur, Altay Türklerine göre hilkatin başlangıcında yeryüzünün ortasında dokuz dallı bir çam ağacı yaratılmış, her dalın altında bir adam halkolunmuştur. Bu “Dokuz Atalar” dokuz büyük “uruk”un dedeleridir. Bunlara hâlâ “Dokuz Atalar” adı verilir.

      Yakutlarda “sema”nın adedi dokuzdur. Altay Türklerinde “sema”ya çıkmak için şamana merdiven hizmetini ifa eden Huş ağacı üzerinde dokuz basamak yapılır. Bu basamaklardan her birisi, “sema”nın dokuz tabakasından birisini gösterir.

      Cezai hukukta da dokuz adedinin büyük ehemmiyeti vardır: Hırsız çaldığı malı geri verdikten sonra bunun bedelinin dokuz mislini de tediye etmezse cezadan kurtulamazdı.

      Cezai nakdîde esas dokuz hayvandır. Bu adet on beşe kadar çıkabilen adetlerden biriyle darbedilerek cezai nakdînin muhtelif derecelerini vücuda getirirdi.

      Yakutlar “büyük il” enmuzecinde teazzi etmişlerdir. Bu kavimde ilin sağ koluna “dokuz ağa uza”, sol koluna “sekiz ağa uza” denilir. “Ağa uza”, “baba aşireti, baba boyu” demektir. “Eye uza” da “ana aşireti, ana boyu” manasınadır.