arkadaşlar,
bıktım artık
can deyip,
can duymakdan.
Unutun beni
cocukluğunuz gibi.
Unutun yavru kuşları,
ac kedileri,
güzel günleri ve uğursuzluğu.
Arkadaşlarım,
unutun heyatı,
yaşlılığı ölüme bağışlarsa.
Ağaçların yanından
arabalar gibi keçdi günler
ben yetişe bilmedim…
«Gökleri kuşlara hasret…»
Gökleri kuşlara hasret
ölü bir sonbahar günü,
ruzgar yüzünü sürtür
hasret bır memleketin
kapalı camlarına.
Ruzgar’ın nefesi galıp
kurumuş otların yüzerinde…
Dön, melhem ruzgarım,
götür hasretini insanların
eski bir şarkının
son sözü gibi.
Ölü bir sonbahar günü Bakü’de
annemin sonbeşiyi
yüzünü ruzgara sürtüp diyordu:
Ben cansız olaydım,
Tanrım.
«Bir uzak yol vardı…»
Bir uzak yol vardı,
sen gitmedin.
Orda seni yüreğime saldım
kendim de bilmeden.
Ağaçlar yağmurda yıkandı,
Gölgeler ne çekdi
Duydunmu!?.
Bir kimsesiz gün vardı,
sen görmedin.
Mavi hasretim oldun,
ben şunu zor çekerim.
Mavilikden boğulanda
yağmurlar ne konuştu,
duydunmu!?.
«Odamda…»
Odamda
sönmüş şömüne kokusu,
karlı,
uzak ormanda,
tenha avçı evinde
hayatın bir an önce
nasıl ezapla
söndüyünü hatırlatır.
Masanın üzerinde
beyaz sehra –
siyah lepirli bir adam
uzun bir yola çıkmış.
Tüm dünya’nın dertleri
ve bol bol umutlar
eymiş cansız kattini.
… diyesin,
şu kavğa
ben ölende sona erecek,
canım, vefasız arkadaşlar.
«Nemli duvardan dünya asılıp…»
Nemli duvardan dünya asılıp,
savaşa hasret topraklar
isteyine yetmiş.
Şu kanın resmidi,
arkadaşım,
bakanlar göremez.
Tanıdık bir şarkı sesi
kuru dodaklarımda yürüyor.
Şu kanın sesidi,
arkadaşım,
duyanlar bir daha unutamaz.
Zafer kutlamalarında,
veda törenlerinde
ruhlar okuyor.
Şu kanın sesidi,
dinleyenler bilemez.
EKBER QOŞALI
1973 yılında Tovuz’da doğdu. Dünya Genç Türk Yazarlar Birliğinin genelbaskanı, Azerbaycan Atatürk Merkezinin bölum başkanıdır. Yazarı, hemyazarı ve tertipçisi olduğu yirmibir kitap yayımlandı. Azerbaycan Cümhurbaşkanı Tekaüt (Burs) Fonunun tekaütünün yanısıra “Gençler ödülü”, “Şahmar Ekberzade” ve “Resul Rza” Edebi Ödülleri ile teltif olunmuştur.
«Her gün vermediğim bir “selam”ım var…»
Her gün vermediğim bir “selam”ım var,
Her gün gördüklerim gözümden çıkar.
Benim bu dünyadan alacağım var,
Bir de bir adam var, sözümden çıkar.
Diller var adımı9 taze saklayıp,
Gözler var üstümde10 nazar saklayıp,
Bir kalbi kırık kız nezir saklayıp,
Onun da hasreti dözümden çıkar.
Dediler: yol gitsen yorulmak kalar,
Öyle …oturup da yaşlanmak olar.
Deli dileklerle becermek olar,
İlahi, sen beni özümden11 çıkart.
BEN HALE BİR KIZA YÜREK TAŞIYIM
Tuzlu sevgilerden dudağım çatlak,
Ben senin yanına susayıp geldim.
Aşkım sinetaşı, kendim baştaşı12,
Bir de ellerime taş alıp geldim…
Baştaşın olayım, adres taşıyım,
Ölerem, baştaşın kefene gider…
Ben hala bir kıza yürek taşıyım,
Gücüm bir kalbi taş etmeye13 yeter…
Senin dertlerinden öleceğim ben,
O «kız yüreğ»inde defn eyleyerısin14.
Senin ellerinde öleceğim ben,
Allah rizasıyçin aff eyleyersin…15
«Seni varlığıma aç koyacağım…»
Seni varlığıma aç koyacağım,
şimdi hatıramı yavanlık eyle.
Yanında ben kadar yer boş kalacak,
bir