Ufuk Tavkul

Nartların Sözü


Скачать книгу

mum yakan geceleyin bulamaz. (Özdemir 1981: 92)

      Karaçay-Malkar

      Mahtangan iynek çelegine boyar. (Öğünen inek kovasına pisler)

      Türkiye

      Öğünen inek evleğe pisler. (Aksoy 1996: 177)

      Karaçay-Malkar

      Mart ketmey dert ketmez. (Mart gitmeden dert gitmez)

      Türkiye

      Mart ayı dert ayı. (Özdemir 1981: 134)

      Karaçay-Malkar

      Mejgit ullu bolsa da afendi bilgenin aytır.

      (Cami büyük olsa da imam bildiğini söyler)

      Türkiye

      Cami ne kadar büyük olsa imam bildiğini okur. (Saraçbaşı-Minnetoğlu 1982: 100)

      Karaçay-Malkar

      Ortak ögüzden buzov aşhı. (Ortak öküzden buzağı iyidir)

      Türkiye

      Ortaklık öküzden buzağı yeğdir. (Saraçbaşı-Minnetoğlu 1982: 228)

      Ortak inekten başına buzağı iyidir. (Aksoy 1996: 176)

      Karaçay-Malkar

      Ot bolmagan cerden tütün çıkmaz.

      (Ateş olmayan yerden duman çıkmaz)

      Türkiye

      Ateş olmayan yerden duman tütmez. (Saraçbaşı-Minnetoğlu 1982: 64)

      Karaçay-Malkar

      Ölgen eşek börüden korkmaz. (Ölmüş eşek kurttan korkmaz)

      Türkiye

      Ölmüş eşek kurttan korkmaz. (Özdemir 1981: 145)

      Karaçay-Malkar

      Ölgen ölse da kalgan kalır. (Ölen ölse de kalan kalır)

      Türkiye

      Ölenle ölünmez. (Özdemir 1981: 145)

      Karaçay-Malkar

      Sabiyni cumuşha iy, ızından kesing bar.

      (Çocuğu işe gönder, peşinden kendin git)

      Türkiye

      Çocuğu işe sal, ardınca sen git. (Özdemir 1981: 60)

      Karaçay-Malkar

      Sen biy, men cüyüshan,kayda bizni eşekge kuvuşhan.

      (Sen bey, ben prens, nerede bizim eşeğe kolan kayışı)

      Türkiye

      Sen ağa, ben ağa, bu ineği kim sağa. (Saraçbaşı-Minnetoğlu 1982: 244)

      Karaçay-Malkar

      Suv çelekni tübü suvda kalır. (Su kovasının dibi suda kalır)

      Türkiye

      Su testisi su yolunda kırılır. (Özdemir 1981: 162)

      Karaçay-Malkar

      Sütden avzu küygen suvnu ürüb urtlar.

      (Sütten ağzı yanan suyu üfleyip içer)

      Türkiye

      Sütten ağzı yanan ayranı üfleyerek içer. (Özdemir 1981: 163)

      Karaçay-Malkar

      Tama tama köl bolur. (Damlaya damlaya göl olur)

      Türkiye

      Damlaya damlaya göl olur. (Özdemir 1981: 64)

      Karaçay-Malkar

      Tav ne miyik bolsa da avuş tabılır.

      (Dağ ne kadar yüksek olsa da geçit bulunur)

      Türkiye

      Dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar. (Özdemir 1981: 63)

      Karaçay-Malkar

      Tav tavga tübemeydi, adam adamga tübeydi.

      (Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur)

      Türkiye

      Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur. (Özdemir 1981: 63)

      Karaçay-Malkar

      Tavuk tüşü tarı bürtük. (Tavuğun düşü darı tanesi)

      Türkiye

      Aç tavuk düşünde darı görür. (Özdemir 1981: 11)

      Karaçay-Malkar

      Teli kolannı süyer. (Deli alacayı sever)

      Türkiye

      Deli alacayı sever. (Aksoy 1996:88)

      Karaçay-Malkar

      Teli şohungdan akıllı cavung aşhı.

      (Deli dostundan akıllı düşmanın iyidir)

      Türkiye

      Deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun. (Özdemir 1981: 65)

      Karaçay-Malkar

      Temir suvugunçu cazıladı. (Demir soğuyuncaya kadar şekil verilir)

      Türkiye

      Demir tavında döğülür. (Özdemir 1981: 66)

      Karaçay-Malkar

      Tengizni malın tonguz aşar. (Denizin malını domuz yer)

      Türkiye

      Devlet malı deniz, yemeyen domuz.

      (Saraçbaşı-Minnetoğlu 1982: 122)

      Karaçay-Malkar

      Terekni alması köb bolsa başın enişge tutar.

      (Ağacın meyvesi çok olsa başını aşağı tutar)

      Türkiye

      Ağaç meyvesi olunca başını aşağı salar. (Özdemir 1981: 13)

      Karaçay-Malkar

      Teşikli taş cerde kalmaz. (Delikli taş yerde kalmaz)

      Türkiye

      Delikli taş yerde kalmaz. (Özdemir 1981: 65)

      Karaçay-Malkar

      Töngeregen taşha tük çıkmaz. (Yuvarlanan taşta yosun çıkmaz)

      Türkiye

      Yuvarlanan taş yosun tutmaz. (Özdemir 1981: 185)

      Karaçay-Malkar

      Ullu söleşme da ullu kab. (Büyük konuşma büyük ye)

      Türkiye

      Büyük lokma ye, büyük söyleme. (Özdemir 1981: 54)

      Yüksek Kafkas dağları ile çevrili, zor tabiat şartlarına sahip bir ortamda, hayvancılığa dayalı bir ekonomiye sahip olan Karaçay-Malkarlıların sosyo-kültürel yapıları da bu çevre içinde şekillenmiş ve gelişmiştir. Bu hayat tarzının izlerini atasözlerinde görmek mümkündür. Tabiatla, dağlarla, çeşitli yabani ve evcil hayvanlarla ilgili atasözlerinin çokluğu bu gerçeğe işaret etmektedir. Kahramanlık, yiğitlik, mertlik, tok gözlülük ile ilgili atasözleri de Karaçay-Malkar halkının karakteri ve dünya görüşü ile yakından ilgilidir.

      Tubanlı Köl ve Çotça Tav / Gonaçhir