Budizm’in tesiriyle yazılmıştır. Her ne kadara Moğolların Gizli Tarihindeki bilgiler Altan Tobçi’de tekrarlanıyorsa da Budizm etkisi çok fazladır.
Farsça olarak yazılmış olan kaynaklar içinde Cami üt-tevarih önemli kaynakların başında gelmektedir. Reşideddin’in kitabının Moğolca aslının sadece şecere kısmı bize kadar gelebilmiştir. Türkçesi Topkapı H 1253 numaralı albümdedir. Timur’un şeceresi olarak yazılmıştır ve ecdadı Alangua’dan başlayıp Cengiz’i de ihtiva etmektedir. Açıklamalar Uygur harfleriyle Türkçedir (Togan, 1969-1970: 2) Cami üt-tevarih dünya tarihi olması hasebiyle hem Moğolların hem Türklerin hem de dünyanın birçok milletinin tarihinin kaynağı durumundadır. Farsaça yazılan kaynaklardan bir diğeri de Alaüddin Ata Melik Cüveyni’nin yazmış olduğu Tarih-i Cihangüşa’dır. Arapça kaynaklar da İbnü’l Esir’in Kamilü’t-tevarih’i, Ne-sevi’nin Siretü’s-Sultan Celalüddin Mengüberti ve Abdullah İbn Fazlullah (Vas-saü’l-Hazret) “Tecziyetü’l-emsar ve Tezciyetü’l-a’sar” (bu eserde Cengiz Han’la ilgili bilgiler Cüveyni’nin Tarih-i Cihangüşa adlı eserinden alınmıştır), Muinüddin Muhammed el-İsfizari, “Ravzatü’l-cennat fi evsafi medineti’l-Herat”, Müellifi Bilinmeyen Meğze’l-ensab adlı eserlerde Cengiz Han’dan bahsedilmektedir.
Moğolların Gizli Tarihi’nden 130 yıl sonra yazılmış olan Yüan-shih (Yüan Sülalesinin Tarihi), Sheng-wu chin-ch‟ien-lu (Mukaddes Savaşçının Şahsî Seferleri) ve başkaları gibi Moğol tarihi ile ilgili eserler Çin dilinde yazılmıştır.
Hat-un ündüsün-ü erdeni-yin tobçiya (Hanların Menşei Üzerine Cevher Mecmuası) adlı Moğolca kaynak Ordos prensi Sanang-setsen Hung-tayci tarafından 1662’de yazılmıştır Moğol tarihinin önemli eserlerindendir. Bu eseri Sanang-setsen halk arasında yaşayan destanî rivayetlerle birlikte, çoğu bize kadar ulaşmayan yazılı eserlerden de faydalanarak yazmıştır. (Yücel Uydu, 2010: 6)
Bunların dışında Cengiz-nâme, Anonim Şeybani-nâme, orijinal epik, Çin ve Mançu tarihçilerinin etkisiyle, Tibetçe’den Moğolcaya çeviri eserler ve Altan Debter, Köke Debter, Çinggis Kagan-u Çedig gibi Moğolca, Defter-i Çinggiz gibi Çağatay Türkçesiyle de Cengiz’den bahseden kaynaklar vardır. (Yücel Uydu, 2010: 6-8)
Cengiz’in Şeceresi
Cengiz Han’ın ataları efsanevi Moğolların Gizli Tarihine (yazılışı 1240) göre denizi geçerek gelen yüksek Tanrı’nın takdiriyle yaratılmış bir bozkurt (Pelliot, 1949: 121; Grousset, 1944: 8-12) ve eşi dişi beyaz geyiktir. Burhan Haldun dağına yerleştikleri zaman Bata-çihan adlı bir oğulları olur. Ondan Tamaça, Tamaça’dan Horiçar, Horiçar’dan A’ucan boro’ul, ondan Sali Haça’u, ondan Yeke-nidun, ondan Semsoçi, ondan Harçu, ondan Borcigiday, ondan Toroholcin Baiyan, ondan, Duva-sohor, Dobun-mergen, Dobun-mergen’in hanımı Alan-ho’a’dır. Alan-ho’a Timur’un mezar kitabesindeki nesebnâmede de geçmektedir. (Blochet, 1897: 208; Semenov, 1937: 75-84) Bu ikisinin Bugunotai ve Belgunotai adlı iki oğlu olur. Dobun-mergen öldükten sonra kocasız kalan eşinin üç oğlu olur. Bunlar Buhu-hadai, Buhatu-salci, Bodonçar-munghah, ondan Habiçi Baa’tur, ondan Haçi Külug’un, ondan Haidu, ondan Baişinghor-dohşin, ondan Tumbinai-secen, ondan Habul-hahan, ondan Bartan-ba’atur,15 ondan Yesugey-ba’atur, ondan Temuçin olur. (Temir, 1986: 3-15; Gülensoy, 2007: 257-275) Diğer Moğol kaynağı Altan Tobçi’de ise Cengiz Han’ın ataları şöyle gösterilmiştir: “Ogedei Kağan (Onun kardeşi Külüg Kağan, onun kardeşi Möngke Kağan, onun kardeşi), Kubilai Kağan (onun kardeşi, sonra, Olcei-tü Kağan), Külüg Kağan, Buyan-tu Kağan/Gegen Kağan, Yisün Temir Kağan, (ondan sonra) Cayağa-tu Kağan, (ondan sonra) Kutug-tu Kağan/ (ondan sonra) Aciyamal Kağan, (ondan sonra) Ukağa-tu Kağan, (onun oğlu) Bilig-tü Kağan/(onun oğlu) Uskal Kağan, (onun oğlu) Corig-tu Kağan, (onun oğlu) Elbeg Kağan.” (Gülensoy, 1967: 191) Görüldüğü gibi iki şecere arasında fark vardır. Altan Tobçi’de geçen kişiler Ögedey, Kubilay, Möngke, Olcei-tü (Olcaytu) Cengiz’in oğulları ve torunları oldukları halde diğer isimlerin çoğunun Moğolların Gizli Tarihi’nde yer alan kişilerle alakası yoktur. Gülensoy’un tespitine göre bunun böyle olmasında veya isimlerin farklı olmasında Budizm’in etkisi vardır. Moğol tarihinde. Külüg lakap olarak Maniheizme girdikten sonra Uygurlarda kullanılmıştır. Cengiz Han’ın soyu ile ilgili Cengiz-nâmeler ve Moğol tarihinin ilk dönemleri Saadettin Gömeç tarafından etraflıca incelenmiştir. (Gömeç, 2018: 405-476)
Timuçin’in Doğumu ve Çocukluğu
Timuçin bir rivayete göre 1155 (D’Ohhson, 2008: 37-41) diğerlerine göre de 1162 veya 1167 yıllarında (Togan, 1969-1970: 1; Leisi, 2018: 53-57), Onon ırmağının sağ kıyısında bulunan Deli’un-Boldah adlı yerde doğmuştur. Cengiz aslında kendisine sonradan verilen bir unvandır. Moğolların en eski kaynaklarından olan Moğolların Gizli Tarihi adlı efsanevi eserde Timuçin adı da kendisine babası Yesügey Bahadır’ın mağlup ettiği ve esir aldığı Tatar kabilesi reisi Temuçin-uge’nin Yesügey’in kabilesine getirildiği zaman doğduğu için Moğol ad verme geleneğine göre verilmiştir (Gülensoy, 1974: 623)16. Bu kaynakta ayrıca Cengiz doğduğu zaman avucunda bir kan pıhtısıyla dünyaya gelmiştir (Temir, 1986: 3-19) denilerek ona bir kutsiyet addedilmiştir. Cengiz’in babası az önce zikrettiğimiz gibi Yesügey-ba’atur, annesi de Olhuno’ut kabilesinden Ho’elun-ucin hatundur. Yesügey Ba’atur Ho’elun-ucin’i Merkitlerden olan kocası Çiledu’nun elinden alıp kaçırmıştır. Timuçin işte bu Ho’elun-ucin17 Hatun’dan doğmuştur. Yesugey-Ba’atur’un Ho’elun-ucin’den Temucin, Hasar, Haci’un, Temuge isminde dört oğlu ve Temulun adında bir kızı olur. Timuçin dokuz yaşındayken Coci-Hasar yedi yaşındadır. Haci’un-elci beş, Temuge-otcigin üç, Temulun ise daha beşiktedir. Yesügey’in Koakçin adında ikinci bir eşi ve bundan da Belgütey ile Bekter adlarında iki oğlu daha olduğu da bilinmektedir.
Dokuz yaşına girdiğinde babası onu yanına alarak annesi Ho’elun’un akrabalarından Torgut kabilesine mensup Olhuno’utlardan dayılarından kız istemek için yola çıkar. Yolda Unggiratlardan18 De-i Seçen ile karşılaşırlar. Dei-Seçen Yesügey’e “Nereye gidiyorsun?” diye sorunca o da oğlu için Olhuno’udlardan kız istemeye gittiğini söyler. Dei-Seçen bir rüya gördüğünü ve bu rüyanın güzel şeyler ifade ettiğini, Unggirat halkının eskiden beri kızlarının güzel olduğunu söyleyerek kendi kızını görmesi için Yesügey’i evine davet eder. Yesügey, Dei-Seçen’in kızını beğenir. Gece Dei-Seçen’e misafir olur ve ertesi gün de kızını ister. Moğol geleneğine göre damat evleninceye kadar kız evinde kalmalıdır. Yesügey oğlunu bırakır ancak oğlunun köpekten korktuğunu onu köpeklerden korumasını tembih eder. Obasına dönerken yolda Tatarlara rastlar, Tatarlar onun eski düşmanları olduğunu anlarlar ve çayına zehir katarak Yesügey’i zehirlerler. Yesügey zehirlendiğini evine gelince anlar ve oğluna gelmesi için haber gönderir. Bunun üzerine Timuçin yola çıkar, ancak daha evine ulaşamadan babası vefat eder. (Temir, 1986: 20-22; Gülensoy, 1974: 624) Babasının ölümü Timuçin için felaketlerin, zor günlerin başlamasıdır. Çocukluğu diğer Moğol kabilelerinin saldırıları ve yaşadığı sıkıntılarla geçer.
Cengiz Han’ın Gençliği, Tayciutlar ve Merkitler ile Mücadelesi
Babasının ölümü kendi kabilelerinin de onları bırakıp gitmesine sebep olur. Ho’elun-ucin atına binip eline bayrak alarak gidenleri geri çevirmek için büyük gayret sarf eder. Bir kısmını döndürmeyi başarır. Ancak daha sonra dönenler de onları terk ederler, kimse onları dinlemez ve yapayalnız kalırlar. Bütün bu yaşananlar Moğolların Gizli Tarihi’nde dramatik bir biçimde anlatılır. (Temir, 1986: 23-27)