Orhan Söylemez

Bağımsızlığa Adanan Ömür: Mahambet Ötemisulı


Скачать книгу

şiirle beraber “Şilterli tereze”, “İsatay’ın aqtabanı-ay”, “Jayıq asuw”, “Qiyıl qırğını”, “Jumır qılış” ve “Qayran Narın” adlı küyleri de (melodi, ezgi) vardır.4 Mahambet’in coşku dolu küyleri Kazakların Ulutaw sanat grubu tarafından çağdaş zamana uyarlanarak seslendirilmektedir.

      Mahambet, 1846 yılında 43 yaşında, Karaoy’daki kendi evinde sofra başında Baymahanbet Sultan’ın gönderdiği katil Ikılas ve arkadaşları tarafından öldürüldü.

      Mahambet’in şiirleri halk arasında sözlü olarak yayıldı. Yayınlanması ise daha sonra gerçekleşti. Mahambet’in şiirlerini onunla birlikte ayaklanmaya katılan şair Şerniyaz Jarılğasulı (1807-1868), Murat Mönkeulı (1843-1906) ve Iğılman Şörekulı (1876-1932) ezbere söylemiştir.

      İlk defa 1908 yılında Kazan’da yayınlanan Murat Şair’in Ğumar Hacı’ya Söyledikleri adlı kitapta Mahambet’in yüzden fazla mısradan oluşan iki şiiri yer almıştır. Bazı şiirleri de 1912 yılında Gabdolla Muştak’ın Orınbor’da yayınladığı Kazak şairleri kitabında bulunmaktadır.

      Mahambet’i ilk olarak tanıtmaya çalışan edebiyatçı Qajım Jumaliyev’dir. Qajım Jumaliyev Mahambet hakkında bilgi toplamak amacıyla halkın arasına sıkça araştırmalar yaptı. Neticede 1938 yılında Mahambet’in bir günlük ömrünü konu eden Ayqas (Mücadele/Savaş) uzun hikayesini (povest) yazdı. 1939 yılında Qajım Jumaliyev, Mahambet şiirlerini ayrı kitap olarak yayınladı ve 1940 yılında da kendisinin hazırladığı 9-sınıfın Kazak Edebiyatı ders kitabında Mahambet şiirlerine yer verdi. 1948 yılında hacimli bir monografi yazdı. Eserinde 19. yüzyılda Kazak Edebiyatı’nda tam bir insan tipini ortaya çıkaran ilk şairin Mahambet Ötemisulı olduğunu gösterdi. Ayrıca bu çalışmasında şairin şiirlerini konu ve devir, dil ve yapı bakımından inceledi. Bu yüzden Kazak araştırmacıları, dünyaya Abay’ı tanıtan Muhtar Awezov, Mahambet’i de tanıtan Qajım Jumaliyev derler.5

      Mahambet’in halkın çıkarını düşünen kişiliği, Han’dan bile çekinmeyen karakteri, yiğitliği, mücadeleyle dolu hayatı birçok ünlü Kazak yazarı, şairi ve sanat adamını etkilemiştir. Onlar da Mahambet’i tanımak ve halkına tanıtmak için kendi eserlerinde Mahambet’i konu edindiler.

      1925 yılında Taşkent’te Iğılman Şörekulı’nın İsatay ile Mahambet’in yiğitliğini destanlaştıran “İsatay-Mahambet” poemi yayınlandı. Bunun gibi Mahambet’in yiğitlik yanlarını, kahramanlık karakterini açmaya katkıda bulunan diğer şair Tayır Jarokov’dur. 1930 yılında “Orda oqiyğaları” (Saray olayları) ve “Narın” adlı iki uzun şiir yazdı. Çağdaş Kazak şiirinde kahramanlık konusunu ele alıp, Mahambet karakterini şiirlerine konu eden diğer şair de Juban Moldağaliyev’dir. Onun da “Kek” (Öç/ Kin) poemi ve “Mahambet qabiri basında” (Mahambet’in kabri başında) adlı şiirleri vardır. Türk Dünyasınca tanınmış şair Muhtar Şahanov’un da “Mahambettiñ monologi” (Mahambet’in monologu) adlı poemi, Kadir Mırzali’nin “Mahambet” şiiri, Mukagali Makatayev’in “Aqbay deytin köl eken” (Akbay denen gölmüş), “Avtograf” (Yazarın el yazısı), “Mahambetter, Abaylar” (Mahambetler, Abaylar) şiirleri, Fariza Onğarsınova’nın “Almas qılış” (Elmas kılıç) poemi mevcuttur. Düzyazıda da Mahambet konusu Kazak Edebiyatı’nda epeyce işlenmiştir. Qajım Jumaliyev’in “Ayqas” (Mücadele) adlı uzun hikayesi, Anvar Alimjanov’un “Mahambet’in jebesi” (Mahambet’in oku), N.Abutaliyev’in “Qayran Narın” (Hey gidi Narın), Berqayır Amanşin’in “Mahambettiñ semseri” (Mahambet’in kılıcı) romanları ve Taken Alimkulov’un Karaoy adlı hikayesi onun hayatını konu edinen yazılardır. Taken Alimkulov hikayesinde, Mahambet’in ömrünün son zamanını ve nasıl öldürüldüğünü anlatır. Mahambet’in mezarı da Karaoy denen yerdedir. Hikayenin adı da bununla ilgilidir. Karaoy, Batı Kazakistan’ın İl merkezi Atırav’dan 40 kilometre uzaklıktadır.6

      Ayrıca Mahambet hakkında yazılan dram eserleri Kazak Edebiyatı’nda önemli yer tutmaktadır. 1936 yılında ayaklanmanın 100. yılı münasebetiyle yazılan İlyas Cansügirulı’nın İsatay-Mahambet oyunu, 1941-1943 tarihlerinde Gabdol Slanov’un Mahambet adlı oyununun ilk nüshasını yayınlasa, 1959 yılında gözden geçirilmiş son nüshası yayınlandı. Berqayır Amanşin’in de Jaqiya İsatayulı tarihi dramı yayınlandı. Resim sanatında da grafiker Maqum Qisameddinov çizdiği Mahambet resimleri için Ulusal Komsomol Gençlik Ödülü layık görüldü.

      Ünlü antropolog Noel Şayahmetov, özel bir araştırma grubuyla gidip, Mahambet’in kabrindeki kafatasını inceleyip, buna göre yüz çehresini betimledi.7

      Bu hadise ünlü yazar Rahimcan Otarbayev tarafından romanlaştırıldı ve roman “Baş” ismiyle Avrasya Yazarlar Birliği Bengü Yayınları tarafından Ankara’da yayınlandı.

      Aktarma Hakkında

      Mahambet Ötemisulı şiirleri Kazak Türkleri tarafından çok sevilmektedir. Onun şiirlerini aktarırken şiirlerinde bazı kelimelerin çeşitli baskılarında kelime ya da harf farklılıkları tespit edildi. Bu da Mahambet şiirlerinin halk arasında önce sözlü söylenip, sonradan yazıya geçirilmesinden dolayı kaynaklanmış olmasındandır. Elimizde bulunan Mahambet Ötemisulı’nın şiirlerinin son yıllarda yayınlandığı iki kaynağı kıyasladığımızda buna pek çok örnek verebiliriz. Onlardan birkaçı: 1. Aynı sözün değişik varyantı: “Esil Er” şiirinde küçüklüğümde anlamında kullanılan söz “qurttayımda”8 ( 2003, s.116) ve “quttayımda9 (2007, s. 82) şeklinde geçmektedir. Bunu bazı şiir başlıklarında da görmekteyiz. “Mitken er” (2003, s.56) şiiri diğer kitapta “Minken er” (2007, s. 101) olarak geçmektedir. “Boray da boray qar jawsa” (2003, s. 32), “Oray da boray qar jawsa” (2007, s.30). Kaynaklar arasında sadece fonetik farklılıklar dışında bazen satır eksikliği veya fazlalığına da rastlanmaktadır. Örneğin, Mahambet Ötemisulı şiirlerinin 2003 yılında yayınlandığı nüshadaki “Mahambettiñ Baymağambet sultanğa aytqan sözi, I” (Mahambet’in Baymağambet Sultan’a söyledikleri, I) şiir şöyle başlıyor: – Men bir eneden bir edim, Künderdiñ küni bolğanda, Bir eneden eki edim. Ekewimiz birge jürgende, Wädege berik edim. … Ötemisten tuğan on edik – (2003, s. 96). Aynı şiir 2007 yılında Uluslararası Abay Vakfı’nın yayınladığı kitapta da şu şekilde başlıyor: – Biz bir eneden bir edik, Bir eneden eki edik. Ekewimiz jürgende, Bir-birimize es edik (2007, s. 49). Şiir birinci kitapta beş satır, ikinci kitapta ise 4 satırdan oluşmaktadır. 2007 yılında yayınlanan nüshada Ötemisten tuğan on edik (sondan üçüncü) satırı hiç yoktur. Bu satırın yazılmaması dikkatsizlikten kaynaklanmış olabilir. Çünkü aynı eserin Hatıralar kısmında bu şiir üzerinde durup, şiirin çözümlenmesi yapılmıştır (2007, s.345).

      Aktarmamızda 2007 nüshasını esasa aldık. Onun da nedeni 2003 yılında yayınlanan metinlere göre 2007 yılındaki metinler daha dikkatli-bir şekilde gözden geçirilmiş ve eserde daha önceki yayınların (1925, 1962, 1985) esas alındığını yazmaktadır. (2007, s. 371).

      Aktarma yaparken deyimler ile kalıp sözlere, eski kelimelere dikkat etmeye çalıştık. Çünkü Mahambet Ötemisulı yaşadığı dönem ile şimdiki Kazak Türkçesi arasında anlaşılması zor kelimeler ortaya çıkmaktadır. O zaman sıkça kullanılan bazı kelimeler sadece sözlüklerde yaşamını sürdürmektedir. Her Kazak’ın anlamadığı