alarak kaçar ve anlaşma olmadığı takdirde hiçbir şey olmadan evine, kardeşiyle-akrabasıyla döner. O yine kızdır.
Kızın beraberinde çıkana “birgesine çıkgan caş” denir. Anlaşma olsa bile bu caş, düğün bitinceye kadar kızın yanında kalır. Oğlan evine gelen kız, ayrı bir evde birgesine çıkgan caş iledir. Oğlan, kendi akrabalarından birinin evindedir, düğün bitinceye kadar orada kalır.
Aileler arasında anlaşma sağlandığında yapılan ilk iş nikâhtır. Tabii ki dinî nikâhtır. Oğlan evi ve kız evi akrabalarını davet ederler. Kız evinin davetlileri, oğlan evine toplanarak nikâh işlemini yaparlar. Yemeği oğlan evi verir.
Başlık âdeti vardır. 2500 – 10.000 lira arasında değişir. Bu para ile daha sonra kıza çeyiz alınır. Kız evinin istediği para verilmezse nikâh kıyılmaz. Bunu kızın yakınları, amcası, dayısı, vd. tespit ederler. Kızın anne ve babasının düşünceleri alınır amma onlar bu davette bulunmazlar. Anlaşma sağlanınca para verilir ve nikâh kıyılır. Yemek önceden yenmiştir. Kız tarafı, toplandıkları evden, oğlan tarafının diğer halkının yanına gelerek iyi dileklerini belirtir, evliliğin hayırlı olmasını dilerler (alğış eterle). Bütün bunlar yaşanırken genç kız ve erkekler toy yaparlar. Bu toy sabaha kadar devam eder.
Nikâh gecesi, kız tarafı, akrabalarından birkaç erkek, bir kız (bu çok defa amcasının kızıdır), bir de kadın arkadaş gönderirler kızlarına. Kızlara “kız nöger”, kadına da “katın nöger” denir. Kız nöger, gelinin yanındadır. Uykusuzsa yanında bekler, uyutur. Su vs. ihtiyaçlarını karşılar. Nikâh gecesinden itibaren düğün bitinceye kadar bu gibi işleri yapar. Gelin, oğlan arkadaşlarına, yakınlarına görünmez. Çok yakını ile karşılaşırsa görünmemeye çalışır, saklanır. Bir köşede, önünde perde ile durur. Kız nöger ile katın nögerlerin her dediği yapılmaya çalışılır, nazlarına katlanılır.
Nikâh gecesinden sonraki ikinci gece, akşama doğru, gelinin avu alınacaktır. Gelinin bulunduğu eve gelenler olur. Bunların içinde; oğlanın dayısı, dayısının oğlu, amcası, amcasının oğlu, kızı gibi yakınları bulunursa kız nögerler ceza verirler. “İzin almadan niye geldin?” gibi sorular sorarlar. Aralarında hâkim, savcı, jandarma, yazıcı gibi görevlendirmeler yaparak yakaladıklarına ceza verirler. Kaçanlara ağır ceza verilir. Cezalar; ayaklarından yukarı asma, değirmen taşını boynuna takmak, elini kolunu bağlayıp tek ayak üzerine bekletmek, boyalı su içirmek, dövmek şeklinde olur. Kız cezalılara ise tavuk kızarttırılır, yemek yaptırılır. Para cezası verildiği de görülür. Bu parayla ortak eğlencelik yiyecek alınır. Bazen de ceza olarak kız nögerler, sevdikleri kızların akşamki toplantıya getirilmesini isterler.
Akşam, gelinin bulunduğu eve kızlar toplanır, gençler toplanır, konuşurlar. Sayıları artınca, saat 23.00’e doğru birlikte toy yerine gidilir.
Bu gece oğlan tarafına davetliler, yiyecek, şeker, para, makarna vs. götürürler. Kız tarafına davetliler ise kız evine yakınlık derecesine göre elbise, çorap, havlu, başörtüsü gibi hediyeler götürürler. Kız evi, oğlanın annesine, babasına, kardeşlerine, yeğenlerine hazır gömlek veya gömleklik kumaş, ayakkabı, başörtüsü gibi şeyleri bohça içinde götürür. Kız evine hediyelerle gelen kadınlar topluluğuna “cıyın”, hediyelere “berne” denir. Oğlan evinde yemek verilir. O guruplar ile gelen kızlar, misafir kız kabul edilerek toya götürülür. Hediyeleri getiren grupta, kızın yakınlarından yaşlı kadınlar da vardır, onlar kızın yanında kalırlar. Hâl hatır sorar, ileriden geriden konuşurlar.
Sabaha karşı gelinin yakınları, geline, başına iki tane ipekli başörtüsü, ellerine iki tane küçük baş örtüsü verir. Başındakiler, yüzünü de kapatacak şekilde örtülmüştür. Gelinin koltuklarına, gelinin akrabalarından iki kız girer. Hediyelerle birlikte misafirler, kaynananın oturduğu eve giderler. Bu arada şenlik yapılır. Gelini almağa gelen gruba kapı açılmaz. Kapıyı bekleyen çocuğa bahşiş veren oğlan evi, kapıyı açtırır. Kaynananın evinde bir kişi, gelinin hayırlı olmasını arzulayan uzun uzun bir dilek (alğış) diler.
“Alğış ayak, bal ayak.
Kolubuzga alayık,
Tilibizge salayık.
Calınayık, calbarayık.
Ulu Allah’tan kelgen kıyıllıktan
Birda mardasız keňde kalayık.
Voy âmin değiz, âmin, âmin!
Âmin değen tileğin tapsın.
Âmin temeğen tilin kapsın.
Bu kelgen kelin oňaylansın, oň cürüsün.
Süygenlerin süyer kibik,
Süymegenelerin kara küyer kibik Cenabı Allah etsin.
Bu kelgen kelin,
Burup butlay urçuk toltursun.
Kayınanasına, kayınatasına
Kayınlarına bıla honşusuna,
Tiyresine aman bolsa burula cılay oltursun.
Alğı burun uulan süyeği paşa bolsun.
Ekinçisi molla bolsun,
Mingen atı corga bolsun.
Üçüncüsü tayakçı bolsun
Kızları da tört beş bolsun.
Barısı da biribirinden baş bolsun.
Men alğış etebilmeyme,
Allah alğışlık etsin.”
Ayak: tas, kap / Calınayık, calbarayık: Yalvaralım / Kıyıllıktan: Felâketten / Mardasız: Uzakta / Kapsın: ısırsın / Oňaylansın: İyi olsun / Kara küyer kibik: Ah’lı vah’lı, kötü / Urçuk: Kirman / Tiyre: Mahalle / Burup butlay: Dizinde çevirerek / Burula cılay: Hastalanıp ağlayarak / Alğı burun: İlk defa / Süyeği: Çocuğu / Uulan / Oğlan, erkek / Corga: Rahvan / Barısı da: Hepsi de / Tarakçı: Tarak yapan, zanaatkâr / Koyçu: Koyuncu / Ulakçı: Oğlakçı
Dilek bitince elindeki para ve şekerleri gelinin başına doğru atarlar. Orada bulunanlar şekerleri kapmaya çalışırlar. Kaynanası ve oğlan evinin büyükleri gelini kucaklarlar. Sıra gelinin üzerindekileri, oğlan evinin yakınlarının almasına gelir. Bu el ile alınmaz. Gümüş kamanın ucu ile alınarak, bir kişiye verilir. Alanlar, oğlanın yeğenleri, kız kardeşi veya amcasının kızıdır. Ellerindekileri yine yukarıdaki kişiler alırlar. Sıra hediyelerin açılmasına gelir. Bu işi, kızın yakınlarından orta yaşlı bir kadın yapar. Gelin eski evine götürülür. Hediyeler gelinin yanında kalır, sonra sahiplerine dağıtılır.
Bütün bunlar olurken gençler de toyda eğlenmektedir. Dinlenme anlarında çerez dağıtılır. Yine oğlan evinin aşçısı (üy biyçe – hep kadından olur) hamur işlerinden ufak, çeşitli şekillerde, süslenmiş yiyecekleri tepsiyle toya, gençlere gönderir. Bunlardan birer tane alan kız ve erkekler, süygenlerine (sevdiklerine) ikram ederler. Kız tarafından olanlar evlerine dönerler. Avu alma böylece biter.
Evlenen genç, gelin eve geldiğinde, yakınlarından birinin evinde misafirdir. Sıra onu evine getirmeye gelir. Bu sebeple misafir kaldığı ev, oğlanın akranlarına yemek verir. Onlar da evin yemekçilerine ve hizmet edenlere para bırakırlar. Damadın arkadaşları onu kendi evine götürürler. Anne ve babasının kaldığı evde ihtiyarlar vardır. Eve girer.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО