Leyla Aliyeva

Sanki Bir Alevsin


Скачать книгу

diyenler,

      Uçmayı unutuyor, uçmuyor bir daha.

      Sen gel, ayrı diyara kanat çırp, dostum.

      Biliyorsun, canını ateş yakacak.

      Bize mısra dolu şiirlerinden ver,

      Kadife kanatlarını kırma sen ancak.

      MUTSUZLUK SAYFASI

      Bir sayfa üzgün, hayal kırıklığı

      Gönül defterime ilave oldu.

      Kopyalamak için ne bekliyorum ki?

      Noktasız, virgülsüz sayfalar doldu.

      Bilinen tüm insanlar anlamsızlaştı,

      Bu hayat geçecek saçma film gibi.

      Mucize bir aşkla çok yaşadım ben,

      Biliyorum, değişmeyecek aşkın anlamı.

      Akla dayanarak son nefesime kadar

      En uzun yaşayan şüphesiz umuttur.

      Biliyorum, her şey böyle kalacak,

      Kalbim “Asla vazgeçme!” diyor.

      Kendini aldatıp yaşamak için,

      İnsanlar dünyaya dağılmış durumda.

      Her şeyi görüyorlar, evreni değil,

      Görünmeyen hakkında ne düşünsünler?

      Başka canlıları “canlı” bilmiyoruz,

      Birçok hayvan yerdedir,

      Ne yazık ki görmüyoruz

      Onlar da canlıdır, unutuyoruz biz

      Hayvandan saymıyoruz biz kendimizi.

      Böyle olmalıymış galiba, ya da,

      Homo sapiensler1 yok olurlardı.

      Gerçeği anlamak zordur hem de çok zor,

      Gözümüz ne gördüyse,

      O kadar ağlar.

      Gözler kör oldu

      Pas tuttu kalpler,

      İyice bezdirdi yaşamak beni.

      Gizledim acıları ben de herkes gibi,

      Güçsüzüm!

      Suçladım başkalarını.

      GİTME ANA, ANACAN

      Gitme ana, anacan!

      Sensizlik beni üzer.

      Sen gidince yağmurlar,

      Durmadan öyle yağar.

      Al götür kucağına,

      Bas yüreğine beni.

      Sihirli bakışınla

      Işıklandır gökleri.

      Hâlâ çocuğum ana,

      Konuşmuyor şimdi dilim.

      Kitap okumamışım,

      Dünya nedir, ne bileyim?

      Ben hâlâ tam çocuğum,

      Zorla adım atıyorum.

      Anlamıyorum dünyayı,

      Ama biraz duyuyorum.

      Ana de, ama neden?

      İnsanlar ağlıyorlar.

      Büyüyünce bileceğim

      Nedendir bu yalanlar.

      Bırak kulaklarımla oynayıp,

      Öğreneyim ben susmayı.

      Büyükler de bu hayatla

      Oynayıp susuyorlar.

      Korkmayı öğreneceğim,

      Bileceğim keder nedir?

      Yazık kaybedeceğim

      Güvenimi her şeye.

      Yazık ki arzulamayı

      Ben de terk edeceğim.

      Amma aynı geceler

      Rüyâma geleceksin.

      Kasırlar dikmeyeceğim,

      Ne vaktim var ne de gücüm.

      Yazık olacak ömrüme,

      Yeniden başlamak için.

      Yaşlanıp pişman olsam,

      Anılacak masallar.

      Bak o zaman diyeceğim

      Yüreğimde neler var.

      Konuşmayı başarabilseydim

      Öğretirdim ben sana

      Nasıl yaşayacağını,

      Bu fâni dünyada.

      Gitme ana, anacan!

      Rica ederim dön geri!

      Sen benim nefesimsin,

      Dön de çocuğunu avut!

      GİDİP BİRAZ AĞLAYAYIM

      Gidip biraz ağlayayım.

      İşte böyle yavaştan…

      Yüreğimi gizledim

      Yastığımın altına.

      Pencereyi açarak,

      Hisli yüreğimi

      Yoksa bahçeye mi atsam?

      Hayır, iyisi mi

      Gidip biraz ağlayayım.

      Böylesine yavaşca.

      Yoksa duyup düşmesin

      Kederimden gamımdan,

      Yoksa bahçemize giderek,

      Yavaşca ağlasam mı?

      Belki yüreğimi,

      Atarım denizlerde,

      Dalgaların koynuna.

      Hiç konuşmasın,

      “Neden sığmaz göğsüme!”

      Gâh tufan gah da rüzgâr,

      Götürdükçe uzağa…

      Hayır, iyisi şu ki

      Saksıya gömdüğüm,

      Çiçek yeşersin yerden.

      Ya da bala bandırıp,

      Acısını unutturayım,

      Kendimi kandırsam da

      Ruhumu avutayım.

      Yoksa konuklar gelsin,

      Akşam vakti yemeğe!

      Bolca şarap içelim,

      Kalbimi de koysunlar,

      Billur kapta ortaya.

      Dostlar onu tatsınlar,

      Tadarak canlansınlar.

      İşte çocuklar burada

      Atlayıp oynuyorlar.

      Belki topları yoktur,

      Ben vereyim kalbimi

      Oynasınlar doyunca…

      Hayır,

      Artık kederlenmek yok,

      Yüreğin dediğiyle

      Oturmak yok, durmak yok.

      Atayım onu pazara

      Ya da size vereyim

      İşte