Анонимный автор

Bağımsızlık Dönemi Özbek Edebiyatı


Скачать книгу

joningga jondosh.

      Quvonganingdan qildingmi ko‘z yosh,

      Ona Turkiston, senga ne bo‘ldi.

      ANA TÜRKİSTAN

      Göklere sığmıyor neşeli ruhu can,

      Gözlere sevinç yaşları doldu.

      Ama sen niçin mahzun, perişan,

      Ana Türkistan, sana ne oldu?

      Zincirlerden kurtulup erdin murada,

      Şehit evlatların geldi mi akla?

      Avare gönül doydu mu feryatla?

      Ana Türkistan, sana ne oldu?

      Hürriyet deminde gözyaşı da nesi?

      Gitti başından ejder gölgesi.

      Arslanlar doğuran kaplanlar ülkesi,

      Ana Türkistan, sana ne oldu?

      Sen bir bahçesin ki, çiçeklerin solmaz,

      Kıyamette dahi ateşin sönmez.

      Evladım deyip sınasan, tamam,

      Ana Türkistan, sana ne oldu?

      Çağırırsan yiğit mertlerin gelir,

      Deniz gibi taşıp, rüzgâr gibi eser.

      Sırlar ülkesinden Çolpan’ın gelir,

      Ana Türkistan, sana ne oldu?

      Ey aziz yar, ey bağrı güneş,

      Canciğerinim, canına yoldaş

      Sevincinden mi döktün gözyaş

      Ana Türkistan, sana ne oldu?

      O‘ZBEKNING AYOLLARI

      Uxlamaydi tunlari,

      Oy nurlari taralgan.

      O‘zbekning xotinlari

      Farzand uchun yaralgan.

      Yildan uzun kunlari,

      Kim ko‘nglini so‘rolgan.

      O‘zbekning xotinlari

      Mehnat uchun yaralgan.

      Qirq yil qirg‘in bo‘lsa ham,

      O‘z ahdida turolgan.

      O‘zbekning xotinlari

      Toqat uchun yaralgan.

      Yot oldidan sal nari

      Qachon kokil o‘rolgan.

      O‘zbekning xotinlari,

      Iffat uchun yaralgan…

      O‘zbekning ayollari,

      O‘zbekning xotinlari,

      Suvdan halol,

      Guldan pok,

      Qo‘llari oltinlari,

      Qay tomonga bursa yuz,

      Yo‘llari oltinlari —

      Izzat uchun yaralgan!

      ÖZBEK KADINLARI

      Uyumaz geceleri,

      Ay ışığı saçılan.

      Özbek kadınları

      Evlat için yaratılan.

      Yıldan uzun günleri,

      Var mı hatırını soran?

      Özbek kadınları

      Çalışmak için yaratılan.

      Kırk yıl kırgın olsa da,

      Sözünde duran.

      Özbek kadınları

      Sabır için yaratılan.

      Yabancının önünde

      Örmez saçını asla

      Özbek kadınları

      İffet için yaratılan…

      Özbek kadınları,

      Özbek hatunları,

      Sudan helal,

      Çiçekten temiz,

      Elleri altınları,

      Ne tarafa çevirse yüz

      Yolları altınları

      İzzet için yaratılan!

      TOSHKENT

      Ey quyoshga qarindosh shahar,

      Tinglamassan balki arzimni.

      Qirq yil qulluq qilsam ham agar,

      Uzolmasman sendan qarzimni.

      Tuni yorug‘, tonglari iliq,

      Shaharlarning sultoni sensan.

      Yuzi qizil olmaday tiniq

      Lobar qizlar makoni sensan.

      Bisotimda topilmas zarim —

      Yoshligimning hamrohi ham sen.

      Xiyobonga tomgan yoshlarim —

      Ilk sevgimning guvohi ham sen.

      Ey ko‘ksimga o‘rnashib qolgan,

      Mehri ulug‘ bormi senchalik.

      Poyiga tiz cho‘kkanim yolg‘on,

      Sevmaganman yorni senchalik.

      Qarzlarim ko‘p mo‘min ahlingdan,

      Ammo o‘ylab goho bosar g‘am —

      Bag‘ring shunday kengki, bag‘ringdan

      Panoh topgay dordan qochgan ham…

      Jonim sadqa yaxshilaringga,

      Yomoningga yomonligim yo‘q.

      Orzum yo‘ldosh orzularingga,

      Sensiz mening omonligim yo‘q.

      Seni suygan sevgingga hamroh,

      Ko‘rolmagan senga zor bo‘lsin.

      Meni shoir qilgan qumsuvoq —

      Bolaxonalaring bor bo‘lsin!

      TAŞKENT

      Ey güneşe kardeş şehir,

      Dinlemezsin belki derdimi

      Kırk yıl kulluk etsem bile,

      Ödeyemem sana borcumu.

      Gecesi parlak, sabahları ılık,

      Şehirlerin sultanı sensin.

      Yüzü kızıl elmadan berrak,

      Güzel kızlar yurdu sensin.

      Beş kuruş parasız gezdiğim

      Gençliğimin yoldaşı da sensin.

      Bulvarlara damlayan göz yaşım

      İlk aşkımın şahidi de sensin.

      Ey yüreğime yerleşip kalan,

      Sevgisi ulu var mı senin gibi.

      Önünde diz çöktüğüm yalan

      Sevmemişim yâri senin gibi.

      Borçlarım çok ehl-i mümine,

      Az düşündükçe bazen gam basar da,

      Yüreğin o kadar geniş ki, yüreğinde

      Sığınak bulur dar ağacından kaçan da…

      Canım sadakadır iyilerine,

      Kötülerine