James Arthur Anderson

Muhteşem Ressam


Скачать книгу

p>Arthur James Anderson

      Muhteşem Ressam

      Kitaptaki Ek Portreler

      Genç Lorenzo de’ Medici’nin gümüş uç tekniğiyle yapılmış, Louvre’daki bir çiziminden.

      Leonardo da Vinci. Bugün Windsor’da olan çeşitli eskizlerden yeniden oluşturuldu.

      Leonardo da Vinci, çeşitli eskizlerden Leonardo tarafından yeniden oluşturuldu.

      Önsöz

      Çağımızın en meşhur peyzaj ressamlarından birinin eşiyle sohbet ediyordum. Ressam, 1912 senesini Alp Dağları’nın en yüksek tepelerinde geçirmişti.

      “Tüm o İsviçre resimleri,” diye anlatıyordu eşi, “kilerde öylece duruyorlar!”

      Bu hikâyede ressamın kimliğini saklamak adına değişiklikler yaptım fakat geri kalan her şey gerçek; çünkü bir sanatçı yaşamak istiyorsa resimlerini satmalıdır ve eğer resimlerini satacaksa toplumun talep ettiklerini çizmelidir.

      Akılcı ve mantıklı modern sanat yazarlarının, çağdaşlarından söz ederken Quattrocento1 ressamlarına “Büyük Üstatlar” olarak dünyaya gelmişlercesine davranmak gibi felaket bir huyları var. Leonardo ve Botticelli diledikleri konuda resim yapmakta özgürlermiş; yaptıkları en küçük eskiz bile havada kapılıp satılıyormuş; olgun ve tecrübeli bir sanatçının güçlükle kazandığı şöhret, başlangıçtaki acemi çaba ve çalışmalarının çabucak doğan meyvesiymiş gibi. Almanya, İngiltere’yi işgal etse kim Londralı bir ressamın yeni eser siparişi alacağını düşünebilir? Öte yandan Roma ve Napoli ordularının Toskana’yı işgal edip Floransa’yı veba dolu bir kıtlık yeri haline getirdiği döneme bakarken modern eleştirmenlerimiz, neden Botticelli tembelleşti, neden Leonardo boş boş dolaşıyor diye akılları karışık halde kara kara düşünüyorlar.

      Kesinlikle abartmıyorum! Leonardo’nun ilk döneminin tarihini anlatan muazzam eserinde Dr. Jens Thiss, Leonardo’nun Floransa hükümeti tarafından sipariş edilen San Bernardo sunak masası çalışmasının kesilişinin, Pazzi suikast girişimi ve sonrasında patlak veren savaşla bağını fark edemiyor. Berenson, yazdığı Italian Painters kitabında Lodovico Sforza’nın yönetimindeki Milano’nun sanatsal atmosferiyle Fransız işgalinden doğan çökmüş tabiat arasındaki farkı göremiyor. Diğer bir yanda Müntz ve takipçileri, Leonardo’nun, ustasının ölümüne kadar tek bir önemli tablo bile bitirememiş olması gerçeğine karşın, Verrocchio’nun sanatsal gelişimini öğrencisinin kendisi üzerinde bıraktığı etkiye bağlıyor. Şüphesiz artık sanatsal eleştirinin vardığı sonuçları, tarihin güçlü temelleri üzerine kurmasının vakti gelmiştir.

      Bu sayfalarda Leonardo’nun kendi yazılarından ilham aldım ve gerçek insanları, gerçek fikirleri ve gerçek olayları yansıtması için tarihe bir ayna tuttum. Bu aynanın yüzeyindeki yansımada ışıldayan kişi yazılarından, resimlerinden ve eskizlerinden tanıdığımız gerçek Leonardo’dur.

      Eğer sanatçının zorlu yaşamının tümünü yeniden inşa etmeye kalksaydım, bu kitap fazlasıyla uzun ve yorucu olurdu. Dolayısıyla yalnızca yaptıklarının kısa bir kaydını tutmaya çalıştım.

      Ah sanat! Sürekli değişen Leonardo’nun sürekli değişen resimleri, kitabımı âdeta bir sinematografın titrek ışığı kadar kıpır kıpır ve hareketli bir hale getirdi.

      A. J. Anderson

      Birinci Kitap

      Floransa’da

Leonardo’nun on yedi yaşında olduğu 1469 yılında başlar, yirmi dokuz yaşında olduğu 1481 yılında biter

      “Gençlikte asil mizaç ılıman, güçlü,

      sevgi dolu, cesur ve sadıktır.”

DANTE

      Giriş

      Arno Vadisi’ni ve Vinci kasabasını çevreleyen Monte Bianco’nun2 yamaçlarında yaşayan güzel köylü kızı Caterina, avukatın çalışma odasında sanki bir kafesteymiş gibi etrafına bakındı, ardından çaresizce bebeğini göğsüne bastırdı ve genç kâtip Ser Piero’ya endişe dolu kocaman gözleriyle baktı.

      “Bebeğimi alman şart mı?”

      Ser Piero gözlerini korkusuzca kızın yüzüne kilitledi. “Leonardo’muzun bir beyefendi olarak büyümesi için bu kesinlikle gerekli.”

      “Bir yıl benimle kalamaz mı? İki yıl? En azından sütten kesilip yürümeye başlayana kadar?”

      “Sevgili Caterina,” diye nazikçe cevap verdi Ser Piero. “Mahir ve ihtiyatlı olmalısın ve oğlumuz için en iyisini yapmalısın. Bir düşün! Önümüzdeki hafta Floransa’dan eşimi eve getireceğim. Kendisi henüz on altı yaşında, üstelik iyi ve dindar biri olarak yetiştirildi. Küçük oğlum Leonardo’yu onu bekler halde bulacak. Benim oğlum olduğu için onu kabul edip kendi çocuğuymuş gibi sevecek. Bene! 3

      Kız şaşkınlıkla “Tanrım!” diye çığlık attı.

      “Ama bir düşün!” dedi Ser Piero. “Eğer bebeğimizi iki yıl alıp sonra evlatlık olarak Casa4 da Vinci’ye getirirsen eşimin çoktan bir oğlu olmuş olabilir ya da iki oğlu! O zamansa Leonardo’muzu bir soysuz ve fazlalık olarak görür. Hayır! Bebeği şimdi bırakmalısın!”

      “Keşke,” diye bağırdı Caterina, “Monte Albano’nun altındaki üzüm bağlarında seninle hiç karşılaşmasaydım!”

      “Bağların arasında yürüdük,” diye cevap verdi genç adam. “Meyveleri topladık ve bu da mahsulü. Üzümlerin suyu çıkarıldı, şimdi bize yakışan şarabın güzelce olgunlaşmasını sağlamaktır.”

      “Bize?” diye haykırdı kız. “Yüce Meryem! Yüce Meryem! Bu dünya kadınlara karşı nasıl da acımasız!”

      “Bir dinle sevgili Caterina!” diye cevap verdi Ser Piero, sesi hâlâ nazikti fakat şimdi çok daha fazla ciddiyet taşıyordu. “Sana gerçekten çok iyi davranıyorum!”

      “Tanrım!” diye feryat etti Caterina.

      “Oğlumuzu, onurlu bir şekilde büyütebilmek için yanıma almayı kabul etmedim mi?” diye sertçe cevap verdi adam. “Sana bir çeyiz hazırlayıp Acchattabrigo di Piero del Vacca’dan kendi çiftliği olan bir koca bulmadım mı? Tutkunun güçlü rüzgârları geçtiği için artık düzensiz bir hayat mı yaşayacaksın? Ben Floransa’da babamın yerini almaya başlamışken ciddi ve saygın bir işadamı olarak kurduğum itibarımı kaybetmeme mi sebep olacaksın?”

      Caterina bebeğine sanki onu asla bırakamazmış gibi sıkıca sarıldı. Sonra bebeğini bir zamanlar sevgilisi olan adamın kollarına âdeta fırlattı ve yalpalayarak ofisten çıktı.

      Böylece, Ser Piero da Vinci’nin oğlu Leonardo gelmiş oldu. Babası Floransa’da ilerlerleyip ciddi bir işadamı olarak itibarını artırırken Leonardo, Casa da Vinci’de büyükbabasının ve genç üvey annesi Albiera Amadori’nin kollarında yaşadı.

      Latince, felsefe, matematik ve ders bile sayılamayacak temel aritmetik ve temel yazı haricinde hiç ders almadı. Eğitimini ise asil üvey annesiyle kurduğu ilişkiden, Monte Albano bağcılarının arasında açık havada geçen erkeksi hayattan ve doğaya olan içgüdüsel sevgisinden aldı.

      Geometride en basit problemleri bile çözemiyor, klasiklerin bir cümlesini bile tercüme edemiyordu. Üstelik erken yaşta eğitimden gelen itina ve azim huylarına da sahip değildi. Tüm bunlara rağmen Leonardo, üzüm bağlarının sırlarını ve sulamanın gizemlerini anlamayı, kuşların uçuşunu gözlemlemeyi, atlarla iletişim kurmayı ve akşam sisinin Arno Vadisi’nde sessizce seyahat edip uzaklığı gümüş bir hayal dünyasına çevirişini öğrendi. Ayrıca müziği sevmeyi öğrendi ve gelecekte ona çok yardımı dokunacak olan doğaçlama şiir yazma yeteneğini geliştirdi.

      Leonardo dokuz yaşındayken Mona Albiera öldü.

      Dört yıl sonra, geçmişteki sağduyusuzluğunu evliliğin kutsallığına coşkulu şekilde kendisini adayarak telafi etmeye çalışan Ser Piero da Vinci,