Sabri Kaliç

100 büyük romancı


Скачать книгу

geriye dönüşler ya da iç monologlar gibi değişik tekniklerden yararlanmadaki başarısıyla dikkat çekti. İlk romanı “Ölmeye Yatmak” 1973’te basıldı. Çeşitli kitapları ve yazıları nedeniyle birçok kez hakkında dava açıldı ve kovuşturmaya uğradı. Adalet Ağaoğlu hakkındaki yazıları bir araya getiren arşiv, eşi Halim Ağaoğlu tarafından hazırlanmış ve 2003’te Adalet Ağaoğlu’nun yazarlığının 55. yılı anısına Herkes Kendi Kitabının İçini Tanır adı ile basılmıştır. Adalet Ağaoğlu İstanbul’da yaşamaktadır.

      Romanları: Ölmeye Yatmak (1973), Fikrimin İnce Gülü (1976), Bir Düğün Gecesi (1979), Yazsonu (1980), Üç Beş Kişi (1984), Hayır… (1987), Ruh Üşümesi (1991), Romantik Bir Viyana Yazı (1993)

      Ödülleri:

      1974 Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü (Üç Oyun)

      1975 Sait Faik Hikaye Armağanı (Yüksek Gerilim)

      1979 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü (Bir Düğün Gecesi)

      1980 Orhan Kemal Roman Armağanı (Bir Düğün Gecesi)

      1980 Madaralı Roman Ödülü (Çok Uzak-Fazla Yakın)

      1992 Türkiye İş Bankası Edebiyat Büyük Ödülü (Tiyatro oyunlarıyla) 1997 Aydın Doğan Vakfı Roman Ödülü (Romantik Bir Viyana Yazı) 1995 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat (Edebiyat) Büyük Ödülü

      21

      Fakir BAYKURT

      (1929 – 1999)

      Fakir Baykurt sadece yaşamanın bile bazen mücadele gerektirdiği bir ülkede bir de yazar olmanın çilesini çekti yıllarca. Yazdığı romanlarla “köy romanı” adı verilen türün ortaya çıkmasına öncülük etti ve hayatı bir de köylülerin ağzından dinletti bize…

      Fakir Baykurt (Tahir Baykurt) Burdur’un Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy’de doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber kendi anlatımı ile 1929 yılında haziran ortası olduğu varsayılmaktadır. Tahir Baykurt’un annesinin adı Elif, babasının adı Veli’dir. Doğduğunda ona savaşta vurulup geri dönmeyen amcasına atfen Tahir ismi verildi. İlkokulu bitirdikten sonra Isparta Gönen Köy Enstitüsü’ne yazıldı. Köy enstitüsü yıllarında özellikle şiire olan ilgisi arttı, kendini okumaya verdi. Bu dönemde özellikle Türkçeye çevrilen Batı klasiklerini okudu. Fakir Baykurt, köy enstitüsündeki yıllarını ve kendisine kazandırdıklarını her zaman son derece olumlu biçimde anlattı.

      Bu yıllarda Bursa Cezaevi’nde olan Nazım Hikmet’in şiirleri ise gizli gizli yayılmaktaydı. Tahir Baykurt da bu dönemde Nazım Hikmet’in şiirlerini bulup gizli gizli okuyanlardan biri oldu. Köy enstitüsü yıllarında ilk şiiri Fesleğen Kolum Eskişehir’de çıkan Türke Doğru dergisinde yayımlandı. Edebiyata olan ilgisinden dolayı enstitüde kitaplığın yönetimine seçildi ve bu sayede daha fazla okuma fırsatı buldu. 1947 yılında Köy Enstitüleri ve Kaynak dergilerinde şiirleri çıktı ve bu yıllarda önce şiirlerinde, daha sonra tüm yazılarında Fakir Baykurt adını kullanmaya başladı. 1947 yılında köy enstitüsünü başarı ile bitirdi ve Yeşilova’nın Kavacık Köyü’ne öğretmen olarak atandı.

      1953 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’ne girdi ve bir sene sonra Gayret dergisinde çıkan bir yazısı nedeni ile yargılandı. 1957 yılında askere alındı ve Ankara Piyade Yedek Subay Ortaokulu’na öğretmen olarak atandı. Askerlikten sonra Şavşat Ortaokulu’nda öğretmenlik yapmaya başladı ve Yılanların Öcü adlı romanı Remzi Kitabevi tarafından basıldı. İlk romanı olan Yılların Öcü, 1958 yılında Cumhuriyet gazetesinin verdiği Yunus Nadi Roman Ödülleri’nde birinci oldu. Bunu takiben Köy ve Eğitim Yayınları tarafından Efendilik Savaşı adlı kitabı yayımlandı. Altı ay açıkta kaldıktan sonra 27 Mayıs 1960’ta Ankara İlköğretim Müfettişliği’ne atandı ve aynı yıl Efkar Tepesi adlı kitabı basıldı. 1961 yılında yazarın Yılanların Öcü adlı romanı önce tiyatroya, sonra da yönetmen Metin Erksan tarafından filme uyarlandı. Tiyatro gösterimi yasaklandı, film ise ancak Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in konuya el atması ile gösterime girdi; ama filmin gösterimi sırasında olaylar çıktı. Aynı yıl ayrıca yazarın Onuncu Köy, Karın Ağrısı, Irazca’nın Dirliği kitapları da yayımlandı.

      1965 yılında Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın kuruluşuna katkıda bulundu ve genel başkan seçildi. 1970 yılında Tırpan ve Sınırdaki Ölü ile TRT Ödülü’nü kazandı. Ardından On Binlerce Kağnı adlı kitabı yayımlandı. 1971’de ordunun yönetime el koyması ile başlayan sıkıyönetim döneminde iki kere gözaltına alındı. 1974 yılında İçerdeki Oğul basıldı ve Can Parası ile Sait Faik Öykü Ödülü’nü kazandı.

      1977 yılında İsveç’te öğretmen yetiştirme çalışmalarına katıldı ve Yayla romanı basıldı. Frankfurt Uluslararası Kitap Fuarı’na katıldı. Kara Ahmet Destanı ile Orhan Kemal Ödülü’nü kazandı ve Kültür Bakanlığı’na danışman oldu. 1979 yılında Tırpan adlı eseri de tiyatroya uyarlanarak Devlet Tiyatrosu tarafından İzmir, Ankara ve Antalya’da sergilendi. Baykurt, göçmen işçi konusunu incelemek üzere tekrar Almanya’ya gidip Duisburg şehrinde yaşamaya başladı.

      1981’de Sakarca adlı eseri İsveç’te çizgi filme uyarlandı ve Macarca’ya çevrildi. Fakir Baykurt, 1984 yılında Berlin Senatosu Çocuk Yazını Ödülü’nü kazandı. 1985 yılında Gece Vardiyası ile Alman Endüstri Birliği BDI’nin Yazın Ödülü’nü aldı. 1986 yılında Duisburg’da öğretmenliğe başladı ve yurt dışında oluşan Türkiye Aydınlarıyla Dayanışma Girişimi’nin yönetiminde görev aldı. Ardından Duisburg Treni adlı eseri basıldı. Kopenhag’da Dünya Barış Kongresi’ne katıldı ve aynı yıl Koca Ren adlı kitabı basıldı.

      Yazar Fakir Baykurt 11 Ekim 1999 Pazartesi günü, Almanya’da tedavi görmekte olduğu Essen Üniversitesi Kliniği’nde vefat etti.

      Romanları: Yılanların Öcü (1954), Irazcanın Dirliği (1961), Onuncu Köy (1961), Amerikan Sargısı (1967), Tırpan (1970), Köygöçüren (1973), Keklik (1975), Kara Ahmet Destanı (1977), Yayla (1977), Yüksek Fırınlar (1983), Koca Ren (1986), Yarım Ekmek (1997), Kaplumbağalar (1980)

      22

      Bilge KARASU

      (1930 – 1995)

      Yazarların çoğu olabildiğince fazla kişiye ulaşmak, yazdıklarını herkesle paylaşmak çabasındadır. Bazı yazarlarsa adeta okur seçerler; kendilerini herkesin okumasından, anlamasından, sevmesinden gizli bir rahatsızlık duyar gibidirler. Türk edebiyatının en kendine özgü yazarlarından biri olan Bilge Karasu az yazdığı ama gerçekten “öz” yazdığı kitaplarıyla bu tür “seçkin” yazarlardan biri olmayı başarmıştır.

      Ülkemiz yazarlarının en kendine özgü ve en kişisel olanlarından biri olan öykücü, romancı ve deneme yazarı Bilge Karasu 1930’da, İstanbul’da dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde öğrenim gördü. Ankara Radyosu Dış Yayınlar Servisi’nde çalıştı. 1963 yılında, Rockefeller bursuyla gittiği Avrupa’dan dönerek çevirmenliğe başladı. Ölümüne kadar Hacettepe Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalıştı.

      Bilge Karasu