arasında “cephe” denilen bir geçiş bölgesi vardır.
• Soğuk hava kütlesi sıcak hava kütlesinin yerini alıyorsa soğuk cephe oluşur. Soğuk cephe, hava haritasında cephenin hangi yöne hareket ettiğini gösteren mavi üçgenli bir çizgiyle gösterilir.
• Sıcak hava kütlesi soğuk hava kütlesinin yerini alıyorsa sıcak cephe oluşur. Hava haritalarında sıcak cephe, ilerlediği yönü belirten kırmızı yarım dairelerin olduğu bir çizgiyle gösterilir.
Hava Değişikliği
Cepheler hava değişikliklerini bildirdiği için hava tahmincileri için büyük öneme sahiptir. İki cephe türü de getirdikleri bulut ve yağmurlardan dolayı artan bir nemliliğe neden olsa da soğuk cephelerde sıcaklıklarda düşüş yaşanırken sıcak cephelerde de hava sıcaklığı artar.
Cephelerin sürekli yer değiştirmesi değişken hava koşullarına neden olabilir. Bu duruma, tahmin edilemeyen hava koşullarıyla ünlü Britanya’da kış aylarında sıkça rastlanır. İngilizlerin yaz havası da bir o kadar değişken olabiliyor. Yıllar önce meteorologların aralarında yaptığı çok derin istişarelerden sonra, Kraliçe II. Elizabeth’in taç giyme töreni için en uygun tarihin 2 Haziran 1953 olacağına karar verildi. Genç kraliçenin onu destekleyen kalabalığın arasından faytonuyla geçeceği o günün yüksek bir ihtimalle güneşli olacağı tahmin ediliyordu. Halk yer tutabilmek için bir gece öncesinden geçit alanındaki kaldırımlarda gecelemişti. Tahmin edileceği üzere hava yapacağını yaptı ve büyük gün geldiğinde şiddetli bir yağmur başladı.
Havalar Nasıl?
Değişken havalardan mustarip olan sadece İngilizler değildi. Amerikalı yazar Mark Twain’in “Buffalo’nun havasından hoşlanmadıysanız bir beş dakika bekleyin,” dediği söylenir. Amerika’nın Chicago, Boston ve Washington şehirlerinden tutun da Avustralya’nın Melbourne şehrine kadar birçok bölge aynı durumdan mustarip… Bu gibi bölgelerde havanın değişme süresi 5 ila 20 dakika arasında olabiliyorken bazen tüm gün değişmediği de olabiliyor.
7. Rüzgârla Alakalı Her Şey
Meltem, bora ya da fırtına… Adı ne olursa olsun tüm rüzgâr çeşitleri süratle ilerleyen hava kütlelerinden ibarettir. Peki bu rüzgârların oluşmasının nedeni nedir ve neden farklı hızlarda eserler?
Rüzgârlar, farklı hava basınçları sonucunda oluşur. Soğuyan havanın alçaldığı yüksek basınç alanlarından, ısınan havanın yükseldiği alçak basınç alanlarına doğru hareket ederler. Bazı durumlarda rüzgârlar direkt olarak bir bölgeden diğerine doğru hareket eder. Fakat geçtikleri bölgedeki yüzeyin neden olduğu sürtünme, dünyanın dönme hareketi ve Coriolis (merkezkaç) kuvveti rüzgârı etkiler ve yönünü değiştirir.
Sonuç olarak kuzey yarımkürede yüksek basınç merkezinden çıkan rüzgârlar yukarıdan aşağıya kendi etrafında dönerek saat yönünde (antiksiklonik yönde) hareket eder, alçak basınç merkezinden çıkan rüzgârlar ise yine kendi etrafında, saat yönünün tersinde (siklonik yönde) hareket eder. Ekvator’un güneyinde ise tam tersi görülür. Genel olarak hava basınçları arasındaki fark ne kadar fazla olursa ortaya çıkan rüzgâr da o kadar şiddetli olur. Basit, değil mi?
“Rüzgâr doğudaysa,
Kötü haberdir canlılara.
Rüzgâr kuzeydeyse,
Balıkçıya iş yok öyleyse.
Rüzgâr güneydeyse
Uçar balığın yemi neredeyse.
Rüzgâr batıdaysa
Hava güzel olacaktır nasılsa.”
Dünyayı çok küçük bir bölgede dengeyle dönen bir topaçmış gibi düşünün. Sıcak tropikal bölgeler ile soğuk kutup bölgeleri arasındaki hava hareketinin aslında sırasıyla merkezden kuzeye, güneye ve sonra geriye hareket etmesi gerekir. Fakat dünya döndüğü için rüzgâr rota dışına çıkarak doğrudan aşağı yukarı hareket etmek yerine çaprazlama hareket eder.
Rüzgâr hareketleri izobarlardan (hava basıncının aynı olduğu noktaları birleştiren çizgiler) anlaşılır. Bir hava haritasındaki izobarların birbirine yakın olması çok aşırı bir basınç değişikliği yaşandığını gösterir ki bu durumda hava rüzgârlı olacaktır. İzobarlar yakınsa ve alçak basınç varsa yağmurlu bir gün sizi bekler.
12 Nisan 1934’te Amerika Birleşik Devletleri’ndeki New Hampshire’da bulunan Washington Dağı’nın zirvesi ve troposfer (atmosferin en alt tabakası) arasında ani bir rüzgâr saatte 372 km hızla eserek bir rekora imza attı.
Rüzgâr tulumu ve pusula kullanarak rüzgârın yönünü kolaylıkla tespit edebilirsiniz. Bunu kendi kendinize yapabilmek için gereken malzemeler şunlar:
• Plastik bir şişe
• Bez kurdele
• Selobant
• Makas takımı
• Sicim
• Delgeç
Şişeyi yukarıdan ve aşağıdan keserek plastikten bir silindir oluşturun ve bu silindirin birkaç cm uzunluğunda olduğundan emin olun. Daha sonra silindirin bir ucuna karşılıklı olacak şekilde delgeç kullanarak boşluk açın ve rüzgâr tulumu geçirmek için bu boşluklardan sicimi geçirin. Altta kalan uca ise birbirinden eşit uzaklıkta olacak şekilde delgeçle dört tane boşluk açın ve boşlukların içinden kurdeleleri geçirerek bağlayın. Sonrasında rüzgâr tulumunu rüzgârı her yönden alabilmesi için bir direğe asın. Rüzgâr esmeye başladığında tulum ve kurdelelerin havalandığını göreceksiniz. Bu sırada pusulanız yardımıyla rüzgârın hangi yönden geldiğini bulabilirsiniz.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının bilinmediği eski zamanlarda denizciler denizlerde ilerleyebilmek için bir tür doğal enerji kaynağını yani rüzgârı kullanıyorlardı. Fakat rüzgârın hareketi ne tahmin edilebiliyordu ne de kontrol edilebiliyordu ve yelkenli gemiler tamamen onun insafına göre hareket ediyordu. Rüzgârın hareketlerini değerlendirebilmek için bir yöntem gerekliydi, fakat ileri teknoloji ürünü bilimsel araç gereçler daha ortaya çıkmamıştı.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными