Şaban Mahmudoğlu Kalkan

Bulgaristan Türk Şiiri Cilt 1


Скачать книгу

damlacıklarında yanan renklerin

      Büyüsü mest eder sarhoş gönlümü.

      Oraya…

      Bahçemin bir köşesine

      Yaslanırım yeşil çimenler üstüne

      Isınarak kuşların yumuşacık sesiyle

      Saatlerce seyrederim son tomurcuğunun da

      Sihirli çatlayışını çiçeklerin…

      Nasıl avunursak geceler boyu tatlı rüyalarda

      Ben renkler içinde öylesine rahatım.

      Hani şafak uzun sürse

      Güneş tez doğmasa

      Ve yavrum yatağından kalkıp koşmasa bahçeye

      Ve çocuksu kahkahasını basmasa başım ucunda

      V e beni bu avuntu deryasında ürkütmese

      Belki gün boyu seyredeceğim

      Talazlanan ıtırı çiçeklerin burcunda…

      SACAYAĞI 109

      Üçgende bir sen varsın

      Bir de ben

      Bir de onur…

      Bu kez parmaklarım

      Sarı saçlarına değil

      Mesuliyet gitarının

      Yaşam tellerine dokunur…

      Üçgende sen

      Ben

      Ve Onur.

      AĞLAYAN ŞİİR 110

      Bizim köyden de geçti turnalar

      Turnaları sesinden tanırım

      Bizim köyde de çaldı zurnalar

      Yanarım ben özüme yanarım.

      Onda sen varsın, ben varım

      Onda o var, biz varız, siz varsınız

      Onlar var

      Milyonlar var

      Her şey yarım, yarım…

      Düşündüğümü konuşamam

      Turnalara kulak verin

      Turnaların sesinde depreşir yaram

      Yaralarım derinde derin

      Bir şiir ağlar içimde bir şiir.

      Sonra bir yağmur gibi

      Serin olur dünya.

12 Ekim – 1970 Kilisecik Köyü Şumen

      İSTANBUL 111

      Bizim dağlar kayın meşe, kokusu ıhlamur

      Gene de genizlerimde taze yosun tütersin İstanbul

      Günahsız böceklerim, minnacık kuşlarım var

      Kimileri ağıt söyler, kimileri haşarat avlar.

      Çürüyen kemiklerim bir gün dönüşsün fosfora

      Ay karanlıklarında farın olsun Bosfora.112

      Bizim ormanlar harman, harman menekşe sümbül

      Burnuma gene, gene erguvan dalı tutarsın, İstanbul.

14. 01 2000 İsatanbul

      NO: 93 KADİR MÜMÜN DERVİŞ (1941-1996)

(Kadir Mümünov Dervişev)

      Kadir Mümün Derviş 1941 yılında Razgrat ilinin Mumcular (Sveştari) köyünde orta halli bir çiftçi ailesinde doğdu. İlk ve orta okulu köyünde okudu. Daha sonra Razgart Türk Pedagoji okulundan ilk okul öğretmeni olarak mezun oldu. İki yıl kendi köyünde öğretmenlikten sonra askere gitti. Terhis olunca Sofya Devlet Üniversitesinin Veterinerlik Fakültesine girdi. Oradan veteriner hekim olarak diploma aldı. Daha çocukluk yılarında gazeteciliğe meraklı olan Kadir Derviş önüne çıkan bir fırsatı değerlendirerek Sofya’da Türkçe yayımlanan “Yeni Işık” gazetesinin “İktisat” bölümünde çalışmaya başladı. Orada birkaç yıl çalıştı lakin genç şair umduğunu bulamadı ve doğduğu köyüne ve bölgesine dönmek mecburiyetinde kaldı. Uzun yıllar köyündeki Ziraat Kooperatifinde veteriner hekim olarak görev yaptı.

      Bulgar hükümetinin Bulgarlaştırma kampanyasında baskılara dayanamadı ve Parti mevzilerini savundu. Yerel ve merkez basında Bulgar asıllı olduğunu ispat etme çabaları ile dolu yazılar yayımladı. Köyünde ve çalıştığı bölgede Türk ve Bulgar ahalisi tarafından dışlandı. Yalnızlığa itildi. Bu olayları ağır yaşayan Kadir Derviş 1996 yılının son baharında bir kalp krizi geçirerek vefat etti. Evli ve iki çocuk babasıydı. Bulgarca ve Rusça biliyordu.

      Şiire Razgrat Türk Pedagoji okulunda gönül verdi. Mustafa Mutkov ve Latif Ali tarafından teşvik ve destek aldı. Şair rejimi öven şiirlerle beraber köy hayatını anlatan başarılı şiirler de yazdı. Şiirlerinde serbest nazım şeklini kullandı. Siyasi şiirlerinde deklarasyondan kurtulamadı.

      Şiirlerini bir kitapta toplayıp yayımlama imkanı bulamadı. Sanat çevrelerinde daha fazla köy hayatı ile ilgili yazdığı röportajlarla ün yaptı.

      BU BANA YETER 113

      Bu güne dek ihanet etmedim ben vicdanıma

      Ufuklar açtım sayende …

      Yarı çıplak gezen çocukları bağrıma bastım

      Aslanları kelepçeli ülkeleri dolaştım.

      Seninle haykırdım kudurmuş sırtlanlara

      Ve bir gün hürriyete kelepçe vuranlar

      İşitmezden gelir sesimi…

      Gitmem icap ederse oralara

      Adaletin gürzünü omuzlayıp gideceğim.

      Savaş yolarında ölürsem eğer

      Tek sen bilirsin kişiliğimi

      Vicdanım benim.

      Evlatlarıma bırakıyorum seni

      Anlarsın insanlara olan sevgimi.

      Düştüğüm yeşil zeytin dalları altında

      Mezarımı bulursan eğer

      Küçük harflerle yaz :

      “Milyonlar içinde

      İnsan olana aşık

      Küçük bir insandı” diye.

      Bana yeter.

      ÖZLEM 114

      Yastığa dağılsın saçların

      Her telini öpmeye kısadır

      Ömrü gecelerin.

      Cicim senin saçların başkadır

      Özledim perişan saçlarını.

      Sabahları yataktan kalkar

      Bir yay gibi gerilir kaşların

      Uzanır kirpiklerin

      Mahmurlu gözlerin üstüne.

      Cicim senin gözlerin başkadır

      Özledim