Ekrem Barak Arıkoğlu

Heleteli Şairler ve Şiirleri


Скачать книгу

kazasında, ardında 3 evlat bırakarak aramızdan ayrıldı. Mehmet Hoca ömrünü gençliğin eğitimine harcadı. Gönül kırmadı, kul hakkı yemedi, dürüst bir insan olarak yaşadı. Helete kültür ve edbiyatına büyük ilgisi vardı. Oltayla balık tutmak, yaylalarda birlikte göbelek toplamak hayatımızda en çok keyif aldığımız şeylerden idi. Böyle bir kitabın yazılmasını çok arzu ederdi. Bu eserin çıkmasıyla birlikte hocamızın Helete için arzu ettiği hizmetlerden birini yerine getirmiş oluyoruz. Allah Mehmet Hocanın mekânını cennet eylesin. 55 yıllık birliktelikten birkaç hatıra:

Hocamın Ardından Dua

      Hocam!

      Tadı tuzu yok bu yanın

      Sen gittin gideli.

      Baktım, Alma’da kuşlar yuva yapmamış

      Her yılki gevenler üstüne.

      Cafo’da göbelekler küsmüşler

      Çıkmadılar ışığa.

      Biliyorsun

      Bir göz oda dikti Hüseyin, Cuma Alma’ya.

      Telaşlanma…

      Sen her dakika yanımızda olmadan,

      Adım atmayız şuracıktan şuraya…

      Turist “Hoca çay!” der…

      Daha alışamadı yokluğuna…

      “Hoca” der kurtarır…

      Sana mı der bana mı?

      Gagacı gelmez oldu yaylaya…

      Uğraşacak kimse yok Hüseyin’le, Onunla…

      Bir yıl bir saniye gibi geçti…

      Biz bir ağaç gölgesinden geçmeden daha…

      İki… Üç… Dört…

      Bilinmez…

      Kaç saniye daha tuz ekmek yazılmış bize,

      Vakit dolar vade biter,

      Tez geliriz yanına…

      “Dilek” mi dersin

      Ne ola ki arzumuz

      “Kavuşmak isteriz kısmetse senle

      Ebedi hayatta bir daha…”

      Arzumuz kabul ola…

      Önce sana,

      Sonra tüm Allah dostlarına,

      Yücelerden yücesinden

      Rahmetler ola…

      Kardeşim İsmail, Ben ve Hocamın kardeşi Bilal

      Mehmet Hocamın sevgili kardeşi Bilal Barak, diğer kardeşleri ve ailesi, onun hatırasını yaşatmak için kasabamızda kendinin de öğretmenlik yaptığı Düzbağ Ortaokuluna bir kütüphane yaptırdılar. Hocamın vefatının acısıyla sevgili kardeşi Bilal Barak aşağıdaki satırları kaleme almış:

      Canım Abim,

      Sen Hakka yürüyeli bir ay oldu

      Seni unutmak mı asla!

      Her gün daha çok özlüyorum

      Kırk yedi yaşımda üzüntü ve acıyı ayırt ettim

      Acı diye bildiklerim üzüntüymüş be Gardaş.

      Acıyı seni kaybettiğimde iliklerime kadar yaşadım

      Acıyı yaşadım ama hıçkıra hıçkıra ağlayamadım Gardaş.

      İnsan kederli de olsa kendini paralamasını hoş görmezdim

      Vakur durmaya çalıştım

      Gözyaşlarım sel oldu, feryat etmedim üzülmeyesin diye

      Böyle çok sevilen bir öğretmenin kardeşi güçlü durmalıydı.

      Görev yaptığın okuluna, Kahramanmaraş Lisesine gittim kuzenlerimle

      Meslektaşlarından ve öğrencilerinden helallik almaya

      Orada da gözyaşları sel oldu

      Meğer biz varmadan tüm okul İstiklal Marşı sonrası

      Topluca helallik verip dua okumuşlar sana.

      Arkandan okunan dualar, hatimler, sarf edilen güzel sözler

      Her insanın ahirete göçünde arzusudur.

      Seni tanısın tanımasın taziyeye gelen herkes üzüntülüydü,

      Dillerinden duayı eksik etmediler.

      Rabbim dünyada nasıl yaşarsan vefatında öyle muamele gösterirmiş

      Biz senin vefatında bu güzelliğe şahit olduk Gardaş.

      İlçemiz kaymakamı “ben merhumu tanımıyordum fakat hakkında

      okadar çok güzel şey duydum ki taziyesine mutlakakatılmalıydım” dedi.

      Ahirete her göç bahanelidir:

      Annem ve babam bu yaştan sonra rahat etsinler diye

      Tamirine uğraştığın kasabadaki evimiz…

      Annem ve babam mutlu olmadılar Gardaş.

      Acımın tarifi yok…

      Tesellim ardından bunca söylenen güzellikler.

      Ruhun şad mekânın cennet olsun Gardaş.

      Mehmet Barak, Bilal Öksüzce

      Mehmet Barak hocanın vefatı ardından bütün köyümüz ağladı, bazıları şiir yazdı. Şairimiz Habeşi’nin (Bilal Öksüzce) Mehmet Hoca için yazdığı ağıt:

BİR YILDIZIN KAYIŞI

      Bir insan ki geldi geçti bu handan

      Yardan geçti, serden geçti ve candan

      Dostlarını yasa boğdun bir yandan

      Uyan yiğit uyan derin uykudan.

      Sabah çıktın veda ettin Maraş’a

      O veda ki eşe, dosta gardaşa

      Ana, baba, hısım ve arkadaşa

      Uyan yiğit uyan derin uykudan.

      Ecel gelmiş çekmiş göze perdesin

      Her mahlûkun varacağı yerdesin

      Talebeler seni bekler nerdesin

      Uyan yiğit uyan derin uykudan.

      Niyet etti öz yurduna varası

      Vardı, zîrâ asıl yurdu orası

      Ölüm haktır şimdi miydi sırası

      Uyan yiğit uyan derin uykudan.

      Kötü diyen çıkar mıydı hiç ona

      Lakin erdi böyle hazin bir sona

      Kalk gardaşım yakışmıyor bu sana

      Uyan yiğit uyan derin uykudan.

      Habeşî gel sen bu zâtı beyan et

      Mehmet Barak ismini hem ayân et

      Koptu mu ki senin için kıyamet

      Uyan yiğit uyan derin uykudan.

      Mehmet Hoca, Ben ve Cuma, Göksu Kısık’ta.

      Mehmet