geçti gençliğin hocam.
Çocuklarının okumasını isterdi
Onlar da babasını mahcup etmedi
Torununu onlardan daha çok severdi
Yerine hanımın seviyor hocam.
O zamanlar bu imkânlar yoğudu
Ne şartlarda Erzurum’da okudu
Havası soğuktu hasta olurdu
Gölbaşı’ndan köye yürüdü hocam.
Kötü bir kelime çıkmaz dilinden
Öğretmenlik iyi gelir elinden
Beni yaraladın sen yüreğimden
Kolumu kanadımı kırdın sen hocam.
Kim olursa olsun torpil yapmazdı
Dürüstlükten hiç bir zaman sapmazdı
Tek lokmada olsa haram yemezdi
İnsanlara örnek oldun sen hocam.
Ormanları hayvanları severdi
Göksu da oltayla balık avlardı
Evinde kanarya kuşu beslerdi
Balık da kalmadı Göksu’da hocam.
Ekrem Hocam Ankara’dan gelirdi
Seni, beni, Hüseyin’i alırdı
Bizi görenlerde kardeş sanırdı
Yarı yolda koydun bizleri hocam.
Dağ yolunda uçurumdan korkardı
Daha köydeyken hesap yapardı
Giderken sol gelirken sağ yana binerdi
Artık uçurumda kalmadı hocam.
Yaz gelirdi çayır çimen olurdu
Göbeleği bizden evvel bulurdu
Bulunca dünyalar onun olurdu
Göbelek de çıkmaz oldu hocam.
Sensiz de biz yaylalara gidiyok
Alma’nın döleğine çadır kuruyok
Nereye baksak orda seni görüyok
Her yer hatıranla dolu hocam.
Zeynep, Fatma öğretmenlik yapıyor
Oğlun Hakan Erzurum’da okuyor
Hanımın da torununa bakıyor
İçlerinde bir sen eksiksin hocam.
Akrabalar bir araya geliyok
Çocukların hatırını soruyok
Ölen geri gelmez biz de biliyok
Senin yerini dolduramak biz hocam.
Hep beraber gittik nere gittiysek
Sana karşı bir kabahat ettiysek
O temiz kalbini bir gün kırdıysak
Hakkını helal et bizlere hocam.
Yokluğun bizlere çok zor geliyor
Her zaman da aklımızda oluyor
Elimizden dua etmek geliyor
Kaderin böyleymiş neyleyim hocam.
Seni kime sorsam “iyiydi” derler
Mezarın üstünde açıyor güller
“Kazada ölenler şehittir” derler
Üç fidan bıraktın burada hocam.
Evlat acısını kimse çekmesin
Allah ana babasına bol sabır versin
Mevlam mekânını cennet eylesin
Mezarında rahat uyu sen hocam.
Mehmet Hoca ile Ailecek Göksu kıyısında
Mehmet Hoca ile Ata, dede yurdumuz Daz’da…
İNCE MEMED (UFO)
Ufo’nun (İnce Memed’in) Mezarı, Foto: Mustafa Sümen
İndirdiler Heletenin düzüne
Kellesi yokkine bakam yüzüne
Benden selam söylen Nukrak kızına
Neneyle neneyle Iraz neneyle
Çık dağlar başına bana eleyle.
Nukrağı dersen de Ofunun dağı
Derde derman derler kartalın yağı
Ayağına düştüm Besninin beyi
Neneyle neneyle Iraz neneyle
Çık dağın başına ordan elelyle
Yukardaki şiirde “Ofu” şeklinde geçen kişi Heleteli Ufo’dur, şiir bölümleri de onun vurulmasıyla yakılan ağıttan alıntılardır. Yaşar Kemal, İnce Memed’i yazmadan önce köyümüze gelerek büyük dedem (annemin annesinin babası) Ufo’nun hikâyesini derlemiş ve bu hikâyeyi İnce Memed romanında kullanmıştır. Köyümüzde İnce Memed’in dedemiz Ufo’nun hayat hikâyesi olduğuna inanılır. Yukarıdaki şiir parçasından ve romandaki başka da tanıklardan Yaşar Kemal’in Ufo dedemizin hikâyesini bildiği ve bu hikâyeyi romanında kullandığı açıktır. Fakat “İnce Memed” sadece dedemizin romanı demek doğru olmaz. Yazar romanını çok iyi bildiği Çukurova’da yaşanmış başka pek çok olayla birlikte işleyerek edebi eseri ortaya çıkarmıştır. Yukarıdaki şiirde köyümüz “Helete” doğru olarak alınmış, köyümüzde “Mırkak” olarak teleffuz edilen Nurhak, “Nukrak” olarak yazıya geçirilmiş, Ufo’nun eşi olan “Iraz” da doğru olarak kaydedilmiştir. Burada iki beş mısra olarak verilen ağıdı aşağıda uzun şekilde vereceğiz.
UFO’NUN SOY AĞACI
“Ufo, Fadıma ölünce çocuklarına daha iyi bakar diye onun kız kardeşi Eşo’yu almış. Eşo çirkin olduğu için Nurhaklı Iraz’ı kaçırmış.
Biri Nurhaklı Çil Ali’nin oğlunu vurmuş. Suçu Ufo’ya atmışlar. Mahkemeye gitmekten usanan Ufo yolda Çil Ali’yi vurup öldürmüş. Yanında çalışanı çokmuş, yanına kimse yaklaşamıyormuş. (Ninemin ve Hatice ninemin yaşlarından mukayese yoluyla yaptığım hesaplara göre Ufo 1904-1905 yıllarında öldürülmüş olmalı. EA.) Sarışın, orta boylu, bıyıklı, çok cesur bir kişiymiş. Uzaktan vurmuşlar. Kafasını kesip vücudunu yakmışlar. Kafasını müfrezeler götürmüş. Şahan gayasında kömü, büyük çadırı varmış. Mezarı (Hacıoolu’nda) Şahan’a yakın bir yerde, Nurhaklı Dallı adında biri öldürülmesine ağıt yakmış.”
Yukarıdaki bilgileri ve şecereyi Ufon’nun torunu rahmetli Palaali’nin hanımı Ümmühanı Sümen teyzeden derledim. Günümüzde Helete’de Ufo’nun kızlarından olma pek çok torunu ve onların çocukları yaşamaktadır. Ben de onlardan biriyim.
Ufo için başlangıçta uzun bir ağıt yakılmış, (Ümmühanı teyze bu ağıdın Nurhaklı Dallı adında biri tarafından yakıldığını söyledi.) ağıt zaman içinde çok çeşitli söyleyiş ve varyatlaşmaya uğrayarak yaygınlaşmıştır. Nurhak kitabının yazarı Ali Aksu bu varyantları eserinde vererek yorumlarını yapmaktadır. Efsaneleşmiş bir olay ve kahramanı