Ufuk Tavkul

Karaçay-Malkar Halk Şairleri Antolojisi


Скачать книгу

düşmanlar geliyor

      Eskiden beri saldırıyorlar

      Ecelleri kudurtup duruyorlar

      Bunlar geldikleri dağ geçitlerini

      Güneş ışıtmış gibi güzel parlatarak

      Bunlar bindikleri atları

      Kamçı göstermeden yorarak

      Dağ geçidimizde iki atlı oynuyor

      Yürekleri tereyağı gibi kaynıyor

      Rastladıklarına iyi davranmıyorlar

      Dağların içinde tereddütlü hareket etmiyorlar

      Onlar bize iyi niyet beslemiyorlar

      Bizden korkup kuytulara gizlenmiyorlar

      Eskiden beri takip ediyorlar

      Dağlıların bir çok malını gaspediyorlar

      Şimdi gelip sizden vergi istiyorlar

      Kendilerinden korktuğumuzu zannediyorlar

      Şeref-haysiyeti ayaklar altına alıyorlar

      Yüz kızartıcı bir iş yapıyorlar

      Karaçay-Malkarlılar arasında yapılan halk edebiyatı araştırmaları Zantuvdu’nun söylediği şiirlerin, destan parçalarının halk arasında yayıldığını ve halkın malı haline geldiğini göstermektedir. Zantuvdu’ya ait pek çok destan köyden köye, nesilden nesile yayılırken değişikliklere uğramıştır. Artık bunların bir çoğunun Zantuvdu’nun söylediği orijinal biçimiyle halk arasından tespit edilip derlenmesine imkân kalmamıştır. Yaşadığı dönemin olaylarına ışık tutan Zantuvdu’nun eserleri Karaçay-Malkar halk edebiyatının ürünleri olarak günümüzde yaşamaktadır.

      Koçhar Oğlu Kasbot

      Karaçay-Malkar Halk Şairlerinin Büyük Ustası

      KOÇHAR OĞLU KASBOT

      Kasbot Karaçay’ın Koçhar soyuna mensup fakir bir ailenin oğlu olarak 1834 yılında Karaçay köylerinden Uçkulan’da dünyaya geldi. Kasbot’un babası Koçharların Bagır gençliğinde Abzeh Çerkesleri tarafından kaçırılmış ve Kafkas dağlarının ardında yaşayan Gürcü kabilelerinden Svanlara köle olarak satılmıştı. Bagır köle olarak yedi kere satıldıktan sonra, izini bulan akrabaları tarafından özgürlüğü satın alınarak kurtarılmış ve Karaçay’a geri dönmüştü. Bagır’ın Kasbot, Tavmırza, Gitçe ve Okay adlarında dört oğlu, Hasanahan ve Tavbiyçe adlarında iki kızı olmuştu.

      Kardeşlerin en büyüğü olan Kasbot on yaşında iken zengin ailelerin yanında çobanlık yapmaya başladı. Gençlik yıllarında Kasbot Karaçay’ın dışında Kabardey’de, Malkar’da ve Gürcü-Svanlarda çobanlık yaparak geçimini sağladı. Bu arada Çerkes ve Gürcü-Svan dillerini de öğrendi.

      Hayatı büyük sıkıntılar içinde geçen Koçhar oğlu Kasbot gençlik yıllarında yazdığı şiirlerinde zor yaşantısını dile getirdi. Bu sırada Karaçay-Malkar’da sosyal tabakalar arasındaki eşitsizlikler, zengin aileler ile fakir halk tabakası arasındaki çekişmeler de Kasbot’un yazdığı şiirlerin konuları arasında yer aldı. Kasbot yaşadığı dönemde halkının büyük acılarına da tanık oldu ve destan türündeki eserlerinde bunları dile getirerek yaşanan olayları ölümsüzleştirdi.

      Koçhar oğlu Kasbot 24 Aralık 1940’ta Karaçay’ın Kart Curt köyünde hayata gözlerini yumdu. Doğduğu köy olan Uçkulan’da toprağa verilen Koçhar oğlu Kasbot 106 yıllık ömründe Karaçay-Malkar halk edebiyatına sayısız eserler kazandırdı.

      Kasbot henüz yirmibir yaşında bir delikanlı iken, 1855 yılında yazdığı ‘Calçılık’ (Irgatlık) adlı şiirinde hayatının zorluklarını şöyle dile getiriyor:

Karaçay-Malkar Türkçesi

      Cazdan başlab kaçha cetdim

      Solumayın, otun etdim

      Cılkı kütdüm, biçen çaldım

      Hakıma va gırnay aldım

      Kış kelgenley, sırtha barıb

      Ögüzle bla balas tartıb

      Tavga barıb, tavdan tüşüb

      Eki ayagım, betim üşüb

      Calçılıkda, carlılıkda

      Bir Duvut’da, bir Cazlık’da

      Çabırlarım cırtıldıla

      Bayla artha ıhtırdıla

      Canlamadım kıyın işden

      Cazga avrub cetdim küçden

      Hakıma va – kotur gılca

      Aşım – mulhar, ornum – murcar

      Calçılıkda ötgen cılım

      Mıdahlıkdan tolgan cırım

***Türkiye Türkçesi

      İlkbahardan başlayıp sonbahara ulaştım

      Dinlenmeden, odun kestim

      At sürüsü güttüm, ot biçtim

      Emeğimin karşılığı olarak eşek aldım

      Kış gelince, dağ yamacına çıkıp

      Öküzlerle kızak çekip

      Dağa gidip, dağdan inip

      İki ayağım, yüzüm üşüyüp

      Irgatlıkta, fakirlikte

      Bir Duvut’ta7, bir Cazlık’ta8

      Çarıklarım yırtıldılar

      Zenginler itip kakaladılar

      Kaçmadım zor işten

      Bahara güçlükle çıktım hastalıktan

      Emeğimin karşılığı ise – uyuz inek

      Yemeğim – kuru ot, yatağım – çoban sediri

      Irgatlıkta geçen bir yılım

      Hüzünle dolan şarkım

      Horasan’ın Şarkısı

      Kasbot’un aşk konusunu işlediği şiirlerinden biri ‘Horasan’ adlı eseridir. Otuz yaşını bitirdiği yıllarda Kasbot, Korkmazların Caşarbek adlı bir zenginin yanında ırgat olarak çalışmaya başlar. Caşarbek’in kızı Horasan, kara kaşlı – kara gözlü, esmer tenli, geniş omuzlu, sağlam yapılı bir delikanlı olan Kasbot’a âşık olur. Kasbot da gönlünü Horasan’a kaptırır. Ancak durumu öğrenen Horasan’ın babası Caşarbek, Kasbot’u dövdürüp evinden attırır, Horasan’ı da ahıra hapseder. Kızını fakir bir ailenin oğlu olan Kasbot’a vermek istemeyen Caşarbek bir hafta sonra Horasan’ı zengin bir ailenin oğlu ile evlendirir. Bu acıya dayanamayan Kasbot Uçkulan köyünden Duvut köyüne göç eder. Kasbot, Horasan’a yazdığı şiirlerden birinde ona şöyle seslenir:

Karaçay-Malkar Türkçesi

      Arkan atıb turama, aruvum

      Kabartı cılkıda tuvlaga

      Tansık bolub ölüb barama

      Karaçayda kara suvlaga

      Sanga süymekligimi cırga salıb aytsam

      Sarnay ötedile zurnukla

      Horasanım deb cerge karasam

      Muval boladıla kırdıkla

      Mında