Ufuk Tavkul

Karaçay-Malkar Halk Şairleri Antolojisi


Скачать книгу

at sürüsünde genç taylara

      Çok özleyip, sanki ölüyorum

      Karaçay’daki pınarlara

      Sana olan aşkımı şarkıya döksem

      Ağlayarak geçiyor turnalar

      Horasan’ım deyip yere baksam

      Soluveriyor çimenler

      Burada hayat zorlaştı

      Gel, Karaçay’a geçelim

      Sen bulut, ben yağmur olup

      İkimiz birden yağalım

***

      Aycayak’ın Şarkısı

      Kasbot 70 yaşlarında iken, Teberdi vadisindeki Sıntı köyünde gördüğü Cukkaların Konay’ın kızı Aycayak adlı dul bir kadına âşık olur. Aycayak çevresinde güzelliği, terbiyesi ve hamaratlığı ile tanınan, iki erkek çocuk sahibi bir kadındır. Kasbot sevip beğendiği Aycayak’ı ailesinden istetir, ancak Aycayak’ın çevresindeki insanlar bu evliliğe engel olurlar ve Kasbot sevdiği kadına kavuşamaz. Kas-bot Aycayak’a olan aşkını şiirlere ve şarkılara döker. Kasbot’un Aycayak’a olan aşkını anlattığı şarkılar kısa zamanda Karaçay-Malkar halkı arasında yayılır.

      Kasbot Aycayak için yazdığı şiirlerinden birinde duygularını şöyle dile getirir:

Karaçay-Malkar Türkçesi

      Kaçanga deri turlukma

      Aycayak sanga termile

      Sen colnu barsang, suvnu barırma

      Suv şorkalaga kömüle

      Kökge bashıç salganma

      Kökde bulutlanı çaçarga

      Manga eki kanat bitgey edi

      Aycayaknı alıb kaçarga

      Sen meni allıma karaysa

      Bagır ulu Kasbot keledi deb

      Alay koşaklı bolma Aycayak

      Men seni amaltın öledi deb

      Tavda otlagan kiyikle

      Ala catmaydıla soylanmay

      Seni alay alıb koyalmam

      İgi sagış etmey, oylanmay

***Türkiye Türkçesi

      Ne zamana kadar duracağım

      Aycayak sana hasret kalıp

      Sen yoldan gitsen, ırmaktan giderim

      Girdaplara batarak

      Göğe merdiven dayadım

      Gökte bulutları dağıtmak için

      Bana iki kanat çıksaydı

      Aycayak’ı alıp kaçmak için

      Sen yolumu gözlüyorsun

      Bagır oğlu Kasbot geliyor diye

      O kadar kibirli olma Aycayak

      Ben senin uğruna ölüyorum diye

      Dağda otlayan geyikler

      Onlar yatmıyorlar uzanmadan

      Seni hemen alıvermem

      İyi düşünüp taşınmadan

***

      Kasbot’un Aycayak için söylediği şiir ve şarkıların Karaçay-Malkar halkı arasında yayılan çeşitli varyantları günümüze kadar ulaşır. Aycayak’ın şarkıları yalnız Kafkasya’da değil, Kafkasya’dan Anadolu’ya göç etmek zorunda kalan Karaçay-Malkarlılar arasında da varlığını korur. 1905 yılında Kafkasya’dan ayrılarak Anadolu topraklarına göç etmek zorunda kalan Karaçaylıların 1907 yılında yerleştirildikleri Konya’nın Sarayönü ilçesine bağlı Başhüyük köyünde, yaşlı Karaçaylıların hatıralarının bir köşesinde Aycayak’ın şarkısının izleri saklanmıştır.

      1977 yılında Başhüyük köyünde, Tohçuklar soyunun Hasanlar sülalesinden Üsüp Tavkul adlı Karaçaylıdan derlenen Aycayak adlı şarkı, Kasbot’un Aycayak’a olan aşkının Karaçay-Malkar halkının hatıralarında Kafkaslardan Anadolu’ya taşındığına şahitlik eder. Bu şarkıda Kasbot Aycayak için şunları söyler:

Karaçay-Malkar Türkçesi

      Cılkı anası uzun callı kök baytal

      Ol ak tuyak, aruv kaşha tay tabar

      Sav üç özen kırılıb öledi sanga

      Aycayakdan aruv manga kayda bar

      Kökde oynaydı bir köksül ala kögürçün

      Uça kelib salçı ayagıngı tuzakga

      Men carlıga eki da kanat bitgeyed

      Aycayaknı alıb kaçarga uzakga

      Cılkılada bir da köbdü hora tay

      Hora tayla oynagandan a toymayla

      Aycayaknı cıltıragan közleri

      Men cazıknı caşarga da koymayla

      Bagır ulu Kasbot degen külayak

      Kabırgalada bolur Alan, çınayak

      Kabırgadan a çınayak tüşüb uvalsın

      Teberdi özenni ırhı basıb suv alsın

      Kümüş kamamı biley ketib miz etdim

      Aycayaknı tiley ketib kız etdim

      Kasbotnu da kalgan caşlaça körmeyle

      Tileyme da ol Aycayaknı bermeyle

Türkiye Türkçesi

      At sürüsünün anası uzun yeleli boz kısrak

      O beyaz toynaklı, güzel beyaz alınlı tay doğurur

      Üç vadinin hepsi senin için ölüyor

      Aycayak’tan daha güzeli bana nerede var

      Gökte oynuyor bir mavimsi güvercin

      Uçarak gelip koysana ayağını tuzağa

      Ben zavallıya iki kanat çıksaydı

      Aycayak’ı alıp kaçmak için uzağa

      At sürülerinde çoktur doru renkli tay

      Doru taylar oynamaya doymuyorlar

      Aycayak’ın parıldayan gözleri

      Ben zavallının yaşamasına izin vermiyorlar

      Bagır oğlu Kasbot denen hantal kişi

      Duvarlarda vardır porselen fincan

      Duvardan porselen fincan düşüp kırılsın

      Teberdi vadisini sel basıp su götürsün

      Gümüş kamamı bileyerek iğneye çevirdim

      Aycayak’ı isteyerek kıza çevirdim9

      Kasbot’u diğer delikanlılar gibi görmüyorlar

      İstiyorum Aycayak’ı vermiyorlar

      Hayatı Kafkas dağlarının yamaçlarında, vadilerinde çalışmakla geçen Kasbot yaşadığı çevreye, Kafkas dağlarının güzelliklerine büyük bir hayranlık duyar. Gençlik yıllarında söylediği bir şiirinde Kasbot ot biçmekte olduğu bir otlağı şöyle tasvir eder:

Karaçay-Malkar Türkçesi

      Tav başları köb turmayın carıyla

      Eki