Rita Sultangaliyeva

Sabit Mukanov Romanlarında Diyalog Kullanımı


Скачать книгу

ta Sultangaliyeva

      Sabit Mukanov Romanlarında Diyalog Kullanımı

      Bu çalışmamı Kazak edebiyatının klasik yazarı Sabit Mukanov’un 115. doğum yıl dönümü nedeniyle, armağan olarak sunuyorum.

      Araştırma çalışması, eserleriyle Kazak edebiyatına büyük katkıda bulunan, başarılı yazar Sabit Mukanov’un diyalog kullanımındaki farklı yanını, yazarlık ustalığının önemli bir tarafını ortaya koymayı amaçlamaktadır.

      Çalışmada diyaloglar, kahramanın ruh dünyasını derin bir şekilde inceleyen ve her yönüyle ortaya koyan bir araç olarak araştırılmıştır. Bu araştırmalarda, yazarın kahramanlarını tasvir etme, karakterlerini yansıtma aşamasındaki diyalog kullanım biçimleri gösterilmiştir. S. Mukanov’un romanlarındaki diyaloglar, mana, yapı ve işlev bakımından incelenmiş, kullanılan türleri bir araya getirilmiştir. Diyalogların taşıdıkları anlam farklılıkları, her yönden aktarılmaya çalışılmıştır.

      Bu çalışma, üniversite ve yüksek lisans öğrencileri, öğretim üyeleri tarafından edebiyat tarihi ile nazariyeleri, edebi çalışma süreci, edebi eser incelemeleriyle ilgili özel ve seminer derslerde öğretici kaynak olarak kullanılabilir. Bunun yanı sıra edebiyat severlere ve genel okuyucuya da hitap etmektedir.

      ÖNSÖZ

BÜYÜK ARAYIŞLAR MEYVESİ

      Sovyet dönemindeki Kazak edebiyatının önemli temsilcisi olan, Ğ. Müsrepov’un deyişiyle ‘tek başına bir kütüphane dolusu kitap yazmış’ Sabit Mukanov’un oldukça geniş sanatsal yanı bulunmaktadır. Bu değerli yazar, hem kendi döneminde hem de sonraki yıllarda edebi tenkit ve edebiyat bilimi alanlarında büyük değer görmüştür. Bu sebeple, yazarın edebi kişiliğini ve çalışmalarını çeşitli açılardan ele alan tezler ve araştırmalar pek fazladır ve bunlar birçok kimse tarafından bilinmektedir. Bütün bunlara rağmen, usta yazarın zengin mirasının tamamı ele alınmamıştır. Ele alınan eserlerin de yeterince araştırıldığı söylenemez. Sabit Mukanov hakkında araştırılması gereken ve yeni bir bakış açısıyla ele alınması beklenen önemli meseleler oldukça fazladır. Onlardan biri, R. Sultangaliyeva’nın kendi araştırmasında konu ettiği ‘Sabit Mukanov romanlarında diyaloğu kullanma özellikleri’ konusudur. Aslında bu eksiklik sadece S. Mukanov’un edebi çalışmalarına karşı değildir. Diyalog konusu, genel olarak Kazak Edebiyat Bilimiyle ilgili bugüne kadar ciddi bir şekilde dikkate alınmayan önemli konulardan biridir (Sadece bir savunma tezi ve Kazak bilim adamlarının çeşitli çalışmalarında yer alan fikirlerle düşünceler mevcuttur). Genç araştırmacının çalışması, bu eksikliğin yerini doldurmak amacıyla yapılan ilk çalışma olması bakımından önemlidir. Bu, araştırma konusunun ilmi açıdan da önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir.

      Genç yazar, edebiyatseverlerin ve geniş okuyucu kitlesinin beğenisini kazanmış olan ‘Botagöz’ ve‘Sır Derya’ romanlarını, ‘Kayan Yıldız’ dilojisini (І-ІІ kitaplar) kaynak olarak almıştır. Bu eserlerdeki diyalog örneklerinin yazar tarafından nasıl ustalıkla kullanıldığını ve diyaloğun kahraman karakterini ortaya koyup tanıtmadaki işlevini irdelemiştir. Bu amaçla, elde edilen kesin sonuçları bir araya getirip karşılaştırmalara dayanarak yazarın ustalığını belirlemiştir. Çalışmasında bu ustalığı derecelendirmeyi, açığa kavuşturmayı ve neticelendirmeyi amaçlamıştır.

      Araştırmacı, inceleme çalışmasının ilk bölümünde (Botagöz ve Sır Derya romanlarındaki diyalog örnekleri ve onun kahraman karakterini tanıtmadaki rolü) adı geçen romanlarda kullanılan diyalog şekillerinin üzerinde ayrı ayrı durmuştur. Bu konuda kesin örnekler verip yorumlar getirmiştir. Diyalogların kahramanın huyunu suyunu tanıtmadaki işlevini ve anlamını kavrayarak, bu açıdan yazarın ustalığını tanımaya ve onu yorumlamaya çalışmıştır.

      Botagöz, tarihi bir dönemdeki halkın egemenlik adına yaptığı mücadeleleri ele almak için özel olarak yazılmış bir eser olduğundan, orada çeşitli topluluk temsilcilerinin kişilikleri, hayalleri, gayeleri ve yaptıkları işler tasvir edilmiştir. Bununla ilgili olarak araştırmacı, romanın diyalog bakımından zengin olduğunu göstererek, kullanılan diyalog türlerini çeşitlendirmiştir. Bu türlerin özelliklerini ayrı ayrı ortaya koymaya çalışmıştır. Sonuç olarak, Botagöz romanında oluşturulan diyalogların konu ve düşünce amacına uygun olarak dava diyaloğu, tartışma diyaloğu, sorgulama diyaloğu gibi keskin, psikolojik türlerinin çok kullanıldığı hakkında yerli yorumlar getirebilmiştir.

      Oysa Sır Derya romanı, sosyalist hayat gerçeğini ortaya koymak için kaleme alınmıştır. Bu romandaki diyalog çeşitlerinin de anlamı çok özeldir. Buradaki diyalogların asıl amacı, kahramanların ortak anlayışlarını, birliğini, psikolojik uyumunu tanıtmaktır. Bu sebeple araştırmacı, eserde uyum diyaloğu, anlaşma diyaloğu, sır paylaşma diyaloğu, mizah diyaloğu örneklerinin daha çok kullanıldığını doğru bir şekilde ispatlayabilmiştir.

      “Yazarın ‘Kayan Yıldız’ (І-ІІ кitaplar) dilojisindeki diyalog kullanma ustalığı” adlı ikinci bölümde araştırmacı, ana kahraman Çokan, onun babası Cengiz, ninesi Ayğanım, anası Zeynep, sevgilisi Ayjan, Rus askerî görevlileri ve bürokratları (Gasfort v.b.), arkadaşları (Potanin ve Dostoyevski v.b.) arasında gerçekleşen diyalogların üzerine önemle durup inceleme yapmıştır. Böyle incelemeler sonucunda eserde tartışma ve ayrıntı diyaloglarının çok kullanıldığını belirlemiştir. Bu konuda “Yazar, romanda Çokan karakterini tanıtmada, eski ile yeninin arasındaki çatışmayı vermede ve düşünce yapısını sunmada tartışma diyaloglarını çok kullanır.” diye yorum getirmiştir.

      Genç araştırmacı, diyalog konusunun Kazak edebiyat biliminde yetersiz ele alınması hakkındaki görüşlerini Rus, Alman, İngiliz, Amerikan Edebiyat bilimleri ve Dil Bilimi alanlarında yapılan araştırmalar sonucuna dayanarak bildirmiştir. Kendine has ilmî tahminler ve yorumlar (diyalogları şartlı bir şekilde sınıflandırması) yapmıştır. Bütün bunların da takdir edilecek bir adım olduğu tartışılmazdır. Yazar, diyalogları kendi çapında sınıflandırırken, belli kaynak metinlere dayanmış, ortaya ilginç ve anlamlı fikirler atmıştır. Bu fikirler çeşitli tartışmalara da yol açabilir. Fakat sonuçta, araştırmacının ele aldığı konuya hakim olduğu, geniş çapta araştırma yaptığı, Kazak, Rus ve yabancı edebiyat bilimlerindeki gerekli ve faydalı düşünceleri, yorumları araştırma esnasında dikkate aldığı görünmektedir. Araştırmacının konu hakkındaki yorumları, belli metin incelemelerine dayandığı için edebi nazariyeler açısından anlamlı ve pratik açıdan da önemli kaynak teşkil edebilir.

      Araştırma çalışması, edebiyatla ilgilenenlere ve okuyuculara, geride halkının değer verdiği edebi eserler bırakmış olan büyük yazarı yeni bir yanıyla tanıtacaktır. Aynı zamanda bu çalışmanın diyalog kullanımının kendine has ustalığını ayrıntılı bir şekilde ortaya koymasından dolayı, esere değer kazandıracağını düşünmekteyiz.

      Önümüzde Kazak edebiyatının büyük yazarı Sabit Mukanov’un 115. doğum yıl dönümü yaklaşmaktadır. “Sabit Mukanov romanlarında diyalog kullanımı” adlı araştırma çalışması, genç araştırmacının bu önemli güne layık armağanıdır diye düşünüyoruz.

Profesör, Filoloji İlimlerinin Adayı Serik Makpıroğlu

      GİRİŞ

      Kazak Millî edebiyatı mirası, zengin ve uçsuz bucaksız hazinelerle doludur. Her devrin herhangi bir eseri, okuyucularını kendine çekebilir ve büyük bir araştırma konusu olabilir. Özellikle Kazak edebiyatının altın asrı sayılabilecek XX. asır, Millî Kazak edebiyatına örnek olabilecek ve tarihi yansıtarak okuyana ibret verebilecek birçok eser kazandırmıştır. Bu verimli devrin edebi başarıları arasında, söz konusu eserlerin içinde, Sabit Mukanov romanlarından da söz edebiliriz.

      Sovyet dönemindeki Kazak edebiyatının gelişmesine ve olgunluğa erişmesinde kendince katkıda bulunan, ‘tek başına bir kütüphane dolusu kitap yazan’ (G. Musrepov’un deyişiyle), ‘devler grubunun’ önemli temsilcisi, Millî edebiyatımızın tanınmış şahsiyetlerinden biri S. Mukanov’un nesir, şiir, tiyatro alanlarında verdiği eserlerinin bugüne kadar birçok araştırma çalışmalarına konu olduğu, gerekli değeri gördüğü aşikârdır. Fakat “Yazarın bin bir türlü yaratıcılık özelliklerinin bütün sırları ortaya konularak yeterince incelenmiştir.” demek için, henüz çok erken. Mantıklı araştırmacıların,