Shavkat Kushmuratov

Türkistan'da Ceditçilik ve Mahmud Hoca Behbudî


Скачать книгу

tanımak ve öğrenmek üzere öğretmenler ve mollalar Bahçesaray’a gelmeye başladılar.24

      Ceditçilik Hareketinin Yararlandığı Kaynaklar

      XVIII. ve XIX. yüzyılın ilim ve teknolojisinde İslam dünyasının geri kaldığı açıktır. Dolayısıyla Ceditçilik Hareketi birçok yenileşme ve ıslahat arayışlarıyla geri kalmışlığın çıkış yollarını araştırmıştır. Ceditçilik Hareketi’nin etkilendiği dış kaynakları özet olarak üçe ayırabiliriz: Birincisi, Avrupa ve Rusya’da din ve eğitim alanlarındaki gelişmelerdir.25 İkincisi Osmanlı Devleti’ndeki gelişmelerdir. Tanzimat ve Islahat Fermanları, Avrupa’da eğitim alan öğrencilerin Türkçeye çevirdikleri eserler, Ahmet Cevdet Paşa’nın Mecelle’si, Ahmet Mihat Efendi ve Şemseddin Sami’nin eserleri gibi eserler Ceditçileri etkilemiştir. Üçüncü olarak da, XIX. yüzyılda Mısır’da gelişen ıslahatlardır. Cemalleddin Afgani, Muhammed Abduh, Reşit Rıza’nın eser ve makaleleri İdil-Ural bölgesinde etkisini göstermiştir.26 Andünnasır b. İbrahim el-Kursavi, Abdurrahim b. Osman Otuzimeni, Ahmet Can b. Emir Han, Şehabeddin Mercani, Musa Carullah, Hüseyin Feyizhanı gibi Tatar Ceditçilerin eserleri ise iç kaynak rolünü oynamıştır.

      Ceditçilik Hareketinin Rusya’daki Liderleri

      Rusya’daki Türk Müslümanların ilk aydınlanma hareketi olarak meydana gelen Ceditçilik, genelde Rusya’daki Türk halklarında meydana gelen iktisadî değişikliklerin sonucunda canlanan bir uyanış ve yenilik hareketidir. Daha sonra Usûl-i Cedit Hareketi Türk dünyasının tümüne yayılma yolları aramıştır.27

      Ceditçilik Hareketi’nin Rusya’daki liderleri, sayıları az olmasına rağmen önemli katkı sağlayan şahıslardan oluşmuştur. Bu hareketin önde gelenleri şunlardır:

      Abdurrahim b. Osman Otuzimeni (1754–1834): Abdurrahim b. Osman Otuzimeni, 1754 yılında Bügülme bölgesinde bulunan Otuz İmen köyünde doğdu. Önce bu köyde Molla Vildan Medresesinde, daha sonra ise Orenburg’un yakınlarında olan Kargalı Velid b. Muhammed el-Emin Medresesin’de okumuştur. 1788 yılında Türkistan’a gitmiş, Buhara başta olmak üzere Semerkant ve Afganistan’da ilmî araştırmalarda bulunmuştur.28

      Abdünnasîr b. İbrahim el-Kursâvî (1776–1812): Abdünnasîr b. İbrahim el-Kursâvî 1776 yılında Kazan şehrinin Kursa köyünde doğdu. İlk eğitimini Viyatka bölgesine bağlı Mamij kasabasındaki âlim Âşıtî el-Meçkerevî’den aldı. Daha sonra eğitimini geliştirmek üzere Buhara’ya gitti. Buhara’da Nakşibendî şeyhi Niyaz Kulu Han Türkmâni’den ilmini tamamlayarak köyü Kursa’ya dönüp müderrislik yapmaya başladı. Bir müddet sonra Buhara’ya dönen Kursavî farklı fikirlerinden dolayı fitne çıkarmak suçuyla iftiraya uğradı. Hocası Niyaz Kulu Han Türkmânî’nin tavsiyesi üzerine Buhara’yı terk etti. 1812 yıllında hacca gitmek üzere yola çıktı. Ancak hacca varamadan İstanbul’da vefat etti, Üsküdar Sultan Camii’nde defnedildi.29

      Ahmet Can b. Emir Han (1813-Ö?): Ahmet Can b. Emir Han, 1813 yılında Mamic bölgesinin Uşma köyünde doğmuş, eğitimini babası Emir Han Hazret’ten almıştır. Hadis ve sünnette ihtisasıyla bilinen Ahmet Can’ın Seniyyetü’l Beşâre fi Sünniyeti’l İşâre adlı bir eser yazdığı, daha çok Aliyyü’l-Kârî’nin eserlerini okuduğu ve bu eserlerden çokça faydalandığı bilinmektedir. Onun basılmamış Fethu’l-Celîl fî Tevsîmi’l-Avâsim fî Cemîi’l-Ahvâl, Risâle fî Enne Kıraati’l- Kur’ân bi’l-Ücre Bid’atün, Risâle fî’l -Cülûs bi’l-Hikka gibi eserleri de bulunmaktadır.30

      Şehâbeddin Mercânî (1818-1989): Ceditçiliğin öncüsü ve dinî ilimlerdeki temsilcilerinden olan Şehâbeddin Mercânî 1818 yılında Kazan şehrinin civarında bulunan Yapucu köyünde doğmuştur. 1849 yılında Kazan’da imamlık, müderrislik görevleri yapmış, Orenburg Müftülüğün’den icazet almıştır. 1880 yılında Mekke ve Medine’ye gitmiş, burada birçok âlimle görüşmüştür. O, 1881 yılında kendi adına medrese açmış, hayatının sonuna kadar ders vermiştir. 45 yıllık ilmi faaliyeti süresince birçok öğrenci yetiştirmiş, el-Fevâidü’l-Mühimme, et-Tarîkatül-Müslâ ve’l – Akaîdatü’l Hüsna, Müstefâdü’l-Ahbâr fî Ahvâl-i Kazan ve Bulgâr başta olmak üzere pek çok ilmi ve fikri eser yazmıştır.31

      Musa Cârullah (1875-1949): Dinî düşüncede yenileşme düşünceleriyle bilinen, Ceditçiliğin dinî ilimlerdeki öncülerinden Tatar ceditçisi Musa Cârullah 1875 yılında Rusya’nın Rostovna Donu ilinde doğmuştur. İlk eğitimini annesi Fatma Hanım’dan alan Musa Cârullah, daha sonra Gölboyu Medresesine gitmiş, oradan da Buhara’ya gitmiştir. Buhara’da umduğu medreseleri bulamayan Musa Cârullah sırasıyla İstanbul, Kahire, Mekke, Hindistan, Beyrut ve Şam gibi dönemin ilim merkezleri konumunda olan illere seyahatte bulunmuştur. Seyahati esnasında başta Muhammed Abduh olmak üzere birçok âlimle görüşmüş, fikir alışverişinde bulunmuştur.32

      1903 yılında tekrar memleketine dönen Musa Cârullah, Petersburg’da Ülfet ve Tilmiz dergilerinde fikirlerini yazmaya başlamıştır. Orenburg’a gitmiş, 1909-1910 yılları arasında Hüseyniye Medresesi'nde ders vermeye başlamıştır. Musa Cârullah, 1930’da Rusya hükümetinden kaçarak Kahire’ye gitmiş ve burada vefat etmiştir.33

      Hüseyin Feyizhânî (1813-Ö?): Ceditçiliğin eğitimdeki temsilci ve öncülerinden olan Hüseyin Feyizhânî, Tatar Usûl-i Cedit Hareketinin önemli şahıslarındandır. O, 1821 yılında Simbir bölgesinde Cebel’e bağlı Sabaçay köyünde doğmuştur. Şehâbeddin Mercânî’nin öğrencilerinden olan Hüseyin Feyizhânî, ilk eğitimini kendi köyünde aldıktan sonra Kazan’a okumaya gitmiş, Arapça, Farsça ve Rusçayı iyi derecede öğrenmiş, daha çok tarihçi ve eğitimci yönüyle bilinmiştir. 1858 yılında Moskova’da Rus Dışişleri Bakanlığı arşivinde çalışmış, Kırım Hanlığı’nın siyasî ilişkileriyle ilgilenmiş, Kırım hakkında hatıra babından bir eser yazmıştır. Onun Islahı Medâris, Kratkaya Uçebnaya Grammatika Tatarskogo Yazıka, Tri Nadgrobnih Bulgarskih Nadpisi gibi Arapça, Rusça eserleri bulunmaktadır.34

      Cedit Hareketinin Lideri İsmail Gaspıralı’nın Biyografisi İsmail Gaspıralı’nın Hayatı ve Faaliyetleri

      “Ceditçilik Hareketinin kurucusu ve Türk düşünce tarihinin parlak siması İsmail Gaspıralı Bey, 21 Mart 1851 tarihinde Kırım’ın Gaspıra denilen bölgesinin Avcı köyünde dünyaya geldi. Babası Mustafa Bey, Kafkas ve Kırım Genel Valisi Kenyaz Vorontsov’un yanında Tercüman olarak çalıştı. Sadakatli hizmetlerinden dolayı mülazım, asilzade mertebelerine yükseldi. Annesi Fatma Hanım ve bakıcısı Habibe Hanım, İsmail Bey’in iyi yetişmesi için önemli rol oynadılar.” 35

      İsmail Gaspıralı Bey 8 yaşındayken Bahçesaray’da Hacı İsmail’in eski okuluna verildi. 10 yaşında annesinin itiraz etmesine rağmen babası onu Akmescit Uberniye Askeri Okuluna yazdırdı. 12 yaşındayken Voronej Subaylar Okuluna geçti. 13 yaşına geldiğinde Moskova Milyutin Lisesine girdi. Özellikle lise öğretmenlerinin mutaassıp davranışları İsmail Bey’in millî duygusunu güçlendirdi.