Akmal Miravazoğlu

Eğitimin Altın Anahtarı


Скачать книгу

çocukların kişiliklerini daha fazla ilgi ve şefkatle geliştirmelerine yardımcı olmaları gerekir.

      Abisi derslerinde, atölye çalışmalarında başarılıysa onu kardeşine her zaman örnek göstermemek gerek.

      Çocuğunuz sizi diğer ebeveynlerle kıyaslasa ne hissedersiniz? Bunun dışında, küçük çocuğu tam olarak büyük çocuğun gittiği yoldan değil, belki birbirinden farklı etkinliklere yönlendirmek de iyi bir fikirdir. Böylelikle onlar farklı farklı alanlarda başarılı olacaklardır. Ebeveynlerinin minnettarlığını da kendi başarıları için ayrı ayrı hak ederler.

      9. Başkalarını etkilemenin en etkili yolu, önce onlara şefkat göstermektir. Bir atı su içmek için zorla götürmek mümkün ancak onu su içmeye zorlamak imkânsız. Evladınızı da bir şeyler yapmaya zorlayabilirsiniz ama bununla onun sevgisini kazanamazsınız. Otel resepsiyonu çalışanlarında buna örnek bir kibarlık görüyoruz: herhangi bir durumda pozitiflik, yüzünde bir gülümseme, samimi hizmet, konuşurken kelimelerin seçici kullanımı vb.

      10. Karı koca arasındaki ilişki geçicidir (boşanma, ölüm), ebeveynler ve çocuklar arasındaki ilişki ise sonsuzdur.

      Her çocuğun tek bir ebeveyni vardır. Bu nedenle çiftler çocuklarına asla birbirlerini kötü göstermemelidir. Çocukların ebeveynleri hakkındaki olumlu algıları korunmalıdır. Evlilik meselesi farklı, ebeveynlik meselesi ise tamamen farklıdır.

       Bir Kadın ve Çocukluk Anıları

      “Babamla annem sık sık kavga ederdi ve aralarındaki husumet sanki günden güne büyüyordu. Yedinci sınıftayken ailem boşandı, bana belli etmemek için çok uğraştılar. Ama yapamadılar ve sonuç olarak bu korkunç olayı duyduğumda annemle babam arasında seçim yapmam gerektiğini düşündüğümden dolayı çok zor durumda kaldım. Annem için çok üzülüyordum, her iş onun üzerine kalsa da belli etmemeye çalıştığını görmek zordu. İkisi de bana ayrı ayrı dünyalar gibi gelirdi. Babam eve gelmeyi tamamen bıraktı. Annem babam hakkında saçma sapan konuşmaktan asla bıkmadı. Bu konuşmalar beni etkiledi veya gerçekten de öyle miydi? Zor durumda kaldığımızda babamdan nefret etmeye başladım. Ona kızıyordum, onu hatırladığımda moralim bozuluyordu, onunla ilgili hiçbir şey ilgimi çekmiyordu. Yavaş yavaş, erkekler benim için zulüm, sadakatsizlik sembolü olarak görünmeye başladı.

      Babam birkaç kez beni görmek için üniversiteye geldi. Benim ise onunla buluşma düşüncesi bile ona olan nefretimi güçlendiriyordu.

      Üniversiteye gelmeye bile hevesim kalmadı. “Ya babam gelirse?” korkusu beni ürkütüyordu. Okul çıkışı eve geldiğimde bizi evde bırakan zalim, güvensiz, şefkatsiz babam annemle konuşup oturuyordu. Odama nasıl girdiğimi bilmiyordum. Annemle uzun uzun sohbet etti. 1015 gün sonra tekrar geldi. Ertesi gün annem, babamla beraber yaşayacağımızı söyledi. Dondum kaldım. Ben şimdi ne yapacağım? O adamla aynı çatının altında nasıl yaşardım? Ya benim on bin parça olan kalbim ne olacaktı?!”

      11. Evlilik ilişkisinde bazen mantığa değil, sevgiye güvenmeniz gerekir. Eşiniz ansızın sürpriz yapmanızı veya birlikte yürüyüşe çıkmanızı belki de ne bileyim, kulağına güzel bir söz fısıldamanızı seviyor olabilir. Bu yüzden eşinizin özellikleri hakkında daha fazla bilgi edinin ve ilişkiniz sıkıcı olmasın diye onun hoşuna gidecek farklı “fanteziler” bulun.

      DAVRANIŞ

      1. “…Şüphesiz Allah, resulü ve müminler yaptıklarınızı göreceklerdir.” (Tevbe suresi, 105. ayet)

      Yavru kuş yuvada gördüğünü yapar. Biz çocuklarla aramızdaki sorunları nasıl çözersek onlar da kendilerinden küçük çocuklara aynı şekilde davranacaktır.

      Ebeveynler her hareketiyle çocuklarıyla görünmez bir şekilde iletişim kurarlar. Onlara şu ya da bu durumdan kurtulmanın yollarını öğretiriz.

      2. Çocuğunuzda istediğiniz nitelikleri gördüğünüzde sevincinizi ifade edin ve aksine çocuk istemediğiniz davranışları sergilediğinde “görmezden gelin”. Yani her şeyi görüp tanık olsanız bile sanki çocuk hiçbir şey yapmamış ve siz hiçbir şey görmemişsinizdir. Bu da çocukların yetiştirilmesinde onları etkilemenin etkili bir yolu sayılır. Bir ebeveyn, çocuk yetiştirirken çocuğun gösterdiği olumlu davranışlara odaklanmalıdır. İstenmeyen davranışlar vurgulanırsa o özelliklerin uzun süre kalma riski vardır.

      İstemediğimiz yere su serpilirse oradaki yabani otlar filizlenir.

      Bunu önlemek için suyu istediğimiz yere serpmeliyiz.

      Bir çocukta güzel niteliklerin oluşması için, adındaki harflerden başlayarak güzel sıfat ve nitelikleri birlikte bulup o kelimeleri kendisine yazdırmak da mümkündür. Örneğin: Adil: A – akıllı, D – dürüst, İ – ilim sahibi, L – latif.

      3. Ebeveynler kendi işiyle meşgul olduklarında çocuklar yorulmadan bir şeylerle uğraşır, durmadan öğrenir, durmadan bilgi alırlar. İşte bu, sorunun başlangıcıdır. Bugünkü günlerimiz buna güzel bir örnektir. Ebeveynler her gün sabah erken kalkar ve rutin işlerini yaparlar. İşe, markete veya başka bir yere giderler. Çocuklar ise böyle değillerdir. Her günü öncekinden farklı bir şekilde geçirirler. Günümüzde bir çocuğa bir şeyler öğretebilecek birçok araç vardır. Bunlara örnek olarak, interneti, televizyonu, başkalarının davranışlarını, kitapları, gazeteleri ve dergileri, çeşitli reklam vs. sayabiliriz.

      Ebeveynlerin eğitim seviyesi yüksekse günümüzde çocuk yetiştirme sorunlarına daha rahat cevap bulabilirler. Sorunun meyvede değil, ağaçta olduğunu asla unutmayın.

      4. Çocuklarımız kötü arkadaş edinmelerine engel olmak için onlara doğru yolu öğretmeliyiz. Gelecekte bu, çocuklarımıza sorun çözmenin yollarını öğretecektir.

       Bir Çocuk

      Komşumuz Akbarcan abinin oğlu sık sık bizim eve oynamak için gelirdi.

      Bazen o çocuğu gördüğünüzde bahçeye konulan bir “korkuluk” (korkutucu) kukla derdiniz.Uzun süredir sokakta oynadığı için kıyafetleri kirli ve yüzü lekeliydi. Bazen kirli elleriyle yemek yemekten ağzının kenarları kararırdı. Tozlu yerde oynamaktan saçları, kaşları ve kirpikleri yaşlı bir adamınki gibi gri renk olmuştu. Bu hâliyle oğlumu oyun oynamaya çağırırsa “Anneannesinin evinde, uyuyor ya da ders çalışması gerekiyor.” gibi bahanelerimden birini söyleyip geri gönderiyordum.

      Genellikle biz ebeveynler çocuklarımızı arkadaş olmasını uygun görmediğimiz akranlarından bu şekilde koruruz.

      Bu doğru yol mu?

      Biz itiraz etmiyoruz. Bu çocuğun, onun anne babasının eksiklikleri, kusurları var. Ama bu affedilemez bir hata değil. Çocuklarımıza iyi bir arkadaş seçmeyi öğretmeliyiz.

      5. Başkalarıyla konuşma ihtiyacı, yemek yeme ihtiyacına benzetilebilir. Acıkan insan yemek ister ve onu yeme sürecinden zevk alır. Karnı tok insanın önüne en lezzetli, nefis bir yemeği koysanız bile canı çekmez. Çünkü insan vücudu doyduğu kadar yemek yiyebilir, daha fazlasını kabul edemez. Bu nedenle her şeyin sınırı olduğunu unutmamak gerekir.

      Bu ilke başkalarıyla olan ilişkilerde de değişmez.

      Örneğin, bir arkadaş çevresinde veya gün gibi buluşmalar normalde yaklaşık bir iki saat sürer. Bu zamanı aşmak ise sohbeti tadından mahrum bırakır. Birileri mahcup olursa başka birileri de üzülebilir. Bazen sinirleri aşmak, bir yastığı “paylaşan” bir çiftin de birbirinden memnun olmamasına neden olabilir. Bu yüzden bazı insanlarla günde