Remis Aymet

Tuzaktaki Özgürlük


Скачать книгу

umut

      Belki tamu

      Son altın balık

      Ne olursun tez elden gitmeli

      Açmalı yelkeni hemen bugün

      Vakit altın.

      Arınarak gidilmiyor

      Geçmişin ağır yükünden.

      Açılmalı

      Varmalı

      Ümitsizliğin sis perdesini yırtarak.

      Geçmiş geç değildir

      Geç kalırız

      Nedir coşturtuyor.

      Su üstüne

      Rüzgar yazıp geçmiş

      Gecikme

      SEVDİĞİM

      Güneşten aydınlık

      Saf, sade olur gün.

      Utanarak bize doğru

      Elini uzatır tün

      Ayın gümüş nurunu çalarak

      Hüzünlü türküler söyler rüzgâr

      Sallanır hüzün beşiğinde

      Gökleri aşar samyeli

      Döner ilkbaharlar

      Bakmaksızın kışa güze

      Ebedi baharı görürsün

      Bakarak gözlerime

      Cihanın parlamasını.

      Türkü yakar gölcükler

      Seni sevdiğim için

      O tanda leylaklar

      Beş taçlı çiçek açar

      Beyaz bulut, beyaz kundakta

      Sallanır yalnız başına

      “Bin bir gece”yi anlatır

      Sönene dek son yıldıza

      Tutunarak benim aşkıma.

      SEN

      Sen beni yeniden doğurdun

      Sen bana taktın kanat

      Buza dönüşen canımı

      Şefkatinle sardın

      Yüzüyorum baharda da

      Kışın da

      Yazın da

      Zincirlenmiş bir kulun da

      Hür azat kuşun da benim

      Gönlümün nehri de

      Arayıp buldu kıyısını.

      Ebediyete dek döndü

      Çoktan unutulmuş türküm.

      Bir anda sanki ben

      Alemi kulakucakladım

      Çünkü sen bana yeniden

      Dünyayı bağışladın.

      HER TARAFTA MUTLULUK

      Her tarafta

      Mutluluk nefes alıyordu

      Sevgi bekliyordu

      Düşüncelerimin uzak mesafelerini

      Gidip gidip dönüyordum kaç defa.

      Kaç defa volta atıyordum

      Aşkın masmavi gökyüzünde.

      Masmavi gökyüzünde aşkın

      Kaç defa şimşek gibi çakıp kaç defa gök gürültüsü

      gibi kükredim.

      Hepsi söndü… Senin haberini

      Büyük gökler mi verdi?

      Gece rüzgarı mı yoksa kader mi

      Üfleyerek sevgi mumunu söndürdü?

      Göz yaşları dökerek söndü mumum,

      Açar mı tekrar kirpiklerini?

      Kirpik uçlarında asılı kalmış

      Göz yaşının son damlası.

      Bakmış da melül melül gözlerime

      Ne demek istiyor ıstırap içinde?

      Ya göklerde… şimşeğin kucağında

      Yalnız bulut ağlıyor hüngür hüngür…

      Şimşeklerde umut. Sevgi mumum

      Yanar yine parlayıp.

      Mutluluk nefes alır, mutluluk her tarafta,

      Sevgi bekleyerek atar her bir sokak.

      CEVAPSIZ AŞK

      Affet, dedim

      Affet

      Üzerini çizelim ayrılığın

      Kırmızı çizgilerden geçelim

      O tan vaktinde anladım

      Sen bendeymişsin aşk

      Affet

      Aklım başımda değildi

      Giderken sen

      Tüm menekşeler önünde eğildi

      Kalbim azat

      Arasatlı buzat

      Bin bir gece masallarından döküldüm aşk

      Günahım boynuna

      Kalbimi ister at

      İster sat

      Ben aşkı gördüm

      Bir kış ortası idi

      Ak boranlarla karşıladılar

      Ben kucakladım ayrılığı

      Eridim kucağında

      Affet

      SESSİZLİK

      Uyuyorsun

      Canıma sinmiş

      Gönülde bir gamsın

      Hem fa hem lâ’sın

      Bense sonsuzluğa denk düşmüş bir nokta

      Beklemişsin beni duydum

      Unutmuşsun eşi dostu

      Tutmamış gözlerin uykuyu

      Her daim açık kalmış sarı kapı

      Tutunmuş hazana bahçendeki yaprak

      Fark etmemişsin serçeyi

      Geri çevirmişsin uzak seferleri

      Bense bir yudum içmeye gitmiştim

      Gözlerinin kahvesinden

      Dönüp de gelemedim

      Kaldım

      İşittin mi?

      Bülbül uzanmış da gülün dikenine

      Aşk figân olmuş

      Bulutlar pespaye olmuş pencerende

      Şafak sökmez oldu bende

      Uyuyordun

      Canıma sinmiş

      Şimdi bildin mi?

      GÜZ OLMUŞ GİDİYORSUN

      Bahar olup gelmiştin

      Güz olmuş gidiyorsun

      Son yaprak gibi

      Göçmen kuşlar gibi

      Sönen umutlar gibi

      Kırılan