Muhtar Magavin

Eğri Ağaç


Скачать книгу

bu bozkırda yaşayan kadim Türk kabilelerinin örf ve âdetleri, manevi varlığı ile ilgili ayrıntılı bilgiler vermiştir. İkinci cilt olan Uyısqan Ulıs’ta “Kenetlenmiş Ulus” (2013) Cengiz Han’ın doğduğu yıl olan 1155’ten 1218 yılına kadar geçen olayları tarihî belgelere dayanarak işlemiştir. Cengiz Han’ın zorluklarla dolu olan çocukluğunu, savaşlarla ve mücadelelerle geçen hayatını, hâkimiyeti eline geçirdikten sonra Çinliler ve Tangutlar üzerine yaptığı başarılı seferlerini ele almıştır. Cengiz Han’ın yaptığı bu eylemlerin Türk halklarının yeniden gelişip güçlenmesine yol açtığı gibi tüm dünyanın yeniden yapılanmasına da zemin hazırladığını anlatmıştır. Tınımsız Maydan “Amansız Cephe” (2014) adlı üçüncü ciltte yazar, Cengiz Han’ın Harezmşahlar Devleti ile yaptığı savaşları üzerinde durmuştur. Ayrıca Seyhun Nehri boyunca uzanan kadim şehirler, Deşt-i Kıpçak’ta yaşayan kabileler, İran, Afganistan, Kafkasya ve Rusya ile ilgili değerli bilgilere de yer vermiştir. Eke Moğul Ulısı “Yeke Moğol Ulusu” (2016) adlı dördüncü ciltte ise Cengiz Han’ın hayatının son yıllarını ve ölümünden sonra geride kalan ulu imparatorluğun kırk yıllık tarihini işlemiştir.

      3. Hikâyeleri

      3.1. Sovyet Döneminde Yazdığı Hikâyeleri

      Yazarın ilk hikâyeleri olan Bir Uwıs Biyday “Bir Avuç Buğday”, Bir Qadaq Biyday “Bir Libre Buğday” ve Tilenşi “Dilenci” (1960) adlı eserlerinden başlayarak modernizmi esas aldığı görülmekle beraber, estetik bir dil ile güçlü ifade kullanımı ve zengin şahıs kadrosu göze çarpmaktadır.

      Bir Uwıs Biyday “Bir Avuç Buğday” (Almatı 1960), 1932 yılında Kazak halkının insan eliyle gerçekleştirilen açlıktan nüfusunun neredeyse yarısını kaybettiği o dehşetli yılları anlatan hikâyesidir. Eserin yazıldığı yıla bakıldığında, Sovyet rejimindeyken ve genç yazar olarak üzerinde neredeyse hiç durulmayan konuyu ele alması, büyük cesaret istediği apaçık ortadadır.

      Äyel Maxabbatı “Kadın Sevgisi” (Almatı 1961) adlı hikâyesi, genç Muhtar’ın Kazak edebiyatına kendine has bir söyleyişle geldiğini gösterir mahiyettedir. Klasik yazar Muhtar Avezov’un ilk hikâyeleri ile büyük şair Mağjan Jumabayev’in meşhur Şolpannıŋ Künäsi “Şolpan’ın Günahı” [Şolpan dergisi, S. 4-8, (1923)] adlı hikâyesini hatırlatmaktadır. Eserde, sevgi temasının yanı sıra dönemin sosyal meseleleri de işlenmiştir (Amanjol, 2010).

      Keşqurım “Akşamleyin” (Almatı 1964), yayımlanmış ilk hikâyesidir.

      1980’li yıllarda Äje “Büyükanne” (1984), Biyik Üydegi Böribasar “Yüksek Evdeki Böribasar” (1984), Jındıbas “Deli” (1984), Tärtipti Azamat “Disiplinli Delikanlı” (1984), Töle men Şöje “Töle ile Civciv” (1988), Altın Tis “Altın Diş” (1988), Aqjalğa Ketken Seyittiŋ Balası “Akjal’a Giden Seyit’in Çocuğu” (1988), Bolezn’ Botkina “Botkin Hastalığı” (1989), Äbdiğappar Seri3 “Abdigappar Seri” (1989) adlı hikâyeleri yayımlanmıştır.

      Doŋız Jılğı Balalıq “Domuz Yılındaki Çocukluk” (Almatı 1995) adıyla bir araya getirdiği hikâyeleri: Şığırıq “Halka” (1989), Oŋ men Sol “Sağ ile Sol” (1990), Pürkoraldıŋ Kök Atı “Savcının Gök Atı” (1990), Qant pen İrimşik “Şeker ile Peynir” (1990), Qulaqqa Talas “Kulak İçin Kavga” (1990), Klimmen Küres “Klimm’le Mücadele” (1990), Abaqtıda Ölgen Uwan Atam “Hapiste Ölen Uvan Dedem” (1990), Äskerjannıŋ Ağası “Askercan’ın Ağabeyi” (1990), Yeŋ Ädil Saylaw “En Adil Seçim” (1990), Gimn “Millî Marş” (1990), Tassuwdan Ötken Qaşqındar “Tassu’dan Geçen Kaçaklar” (1991) (Aman-tay, 2020).

      3.2. Bağımsızlık Döneminde Yazdığı Hikâyeleri

      Magavin’in bağımsızlık döneminde yazdığı hikâyelerinde işlediği konular çok çeşitlidir. Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte her ülkenin kendi başının çaresine bakmak durumunda olduğu geçiş dönemindeki Kazak toplumu, karşılaştığı maddi ve manevi zorluklar, maddiyatın ön plana çıktığı dönemdeki insanî değerler, genç kuşağın psikolojisi, geçmişle ilgili gerçekler, millî kimlik, dil gibi çetin meseleler; Magavin’in üzerinde durduğu başlıca temalardır.

      Kommunistik Realizm “Komünist Realizm” (Almatı 1992) adıyla bağımsızlığın ilk yılında yazılan hikâyesinde, sosyalist rejim taraftarı Jaras ve şair Sarsen, yazarlar Bavbek ile Beket, edebiyat tarihi araştırmacısı Madiyar adında sanata yakın beş gencin üniversite yılları anlatılır. Hikâye, Jaras’ın Rusça olarak “Sovyet insanlarının bugünkü nesli komünizmi yaşayacaktır!” “… Komünizmi yaşayacaktır!” “… Komünizmi!”4 şeklinde attığı sloganlarıyla başlar. Komünist partinin ideolojisini sorgusuz sualsiz destekleyen Jaras, bir gün illa komünizmin kurulacağını, herkesin eşit ve özgür yaşayacağını düşünmektedir. Diğer başkişiler olan gençler ise Jaras’a karşıt fikirde olup millî şuur sahibidirler.

      Qasqır – Böri “Kurt – Börü” (Almatı 2001), yazarın sembollerle anlatım bulan hikâyelerinden biridir. Qasqır ‘kurt’, böri ‘börü, kurt’ demektir; böri de qasqır. Ancak Eski Türklerdeki börü toteminin ihtiva ettiği anlam, artık günümüzdeki qasqır’da yoktur. Börü kavramının cesaret, asalet ve kutsiyet arz etmesine karşın qasqır, sadece yırtıcı bir hayvan olup korkaklık, aptallık, merhametsizlik ve zulüm timsalidir. Eskiden bahadırları börü’ye benzetseler de, artık insanlıktan mahrum kimseleri qasqır’a benzetirler. Börü gitti, qasqır kaldı. Yazar, kökünden uzaklaşmakta olan yeni kuşakların hâl ve hareketleri karşısında derin bir üzüntü duymakta; esaret hamutundan kurtulamayan toplumun bugün yaptığı kirli işlerine tepki olarak börü olup seslenmektedir. Kurtuluşun ancak börü ruhunun geri dönmesiyle olacağına ve halkın selamete ermesinin, özüne dönmesiyle gerçekleşeceğine vurgu yapmaktadır (Baltabayeva, 2012a: 50-56).

      Qos Ağaş “Bir Çift Ağaç” (Almatı 2001) hikâyesi, ağaç motifi üzerine kurgulanmıştır. Kadim çağlarda Cengiz Han’ın ve Kazak hanlarından Abılay ile Yesim’in de çok değer verdikleri bu bir çift ağaç, kutsal kabul edilmiştir. Modern çağda ise bu yaşlı ağaçlara olan sevginin zamanla kayboluşu, yakınında yer alan Stalin adlı bir köyün halkı tarafından sadece odun olarak görülmesi anlatılmıştır. Ağaç motifiyle yazar aslında, kökü tarihin derinliklerine uzanan Kazak halkının zamanla dejenere oluşuna parmak basmaktadır. Bozkır felsefesinin baltalanması ve Kazak toplumunun kaderi, eserin ana konusunu teşkil etmektedir.

      Tamızdan Soŋğı Äŋgimeler “Ağustostan Sonraki Hikâyeler” (Almatı 2004) adlı kitabında yazarın, Jüsiptiŋ Qızı Svetlana “Yusuf’un Kızı Svetlana” (Almatı 2000), Jazdıgün Şilde Bolğanda “Yaz Ayı Temmuz Olunca” (Almatı 2000), Qara Qağaz Kelgen Salıq Ağam “Kara Haberi Gelen Salih Ağabeyim” (Almatı 2001), Nala “Sitem” (Almatı 2001), Karlagtan Xat “Karlag’dan Mektup” (Almatı 2001), Orıstıŋ Töresi “Rus Asilzadesi” (Almatı 2001) ve Ult-Aralıq Janjal “Milletlerarası Skandal” (Almatı 2001) adlı hikâyeleri yer almaktadır.

      Yazar Tursınbay Jurtbay’ın da dediği gibi “Qos Ağaş’ı yazana kadarki Muhtar Magavin başka, Tamızdan Soŋğı Äŋgimeler’i yazdıktan sonraki Muhtar Magavin bir başkadır.”