Müşfik Şahane

Şahane'nin Masalı


Скачать книгу

align="center">

      EY SEVDA DENİZİM

      Buram buram sen kokası var

      Ellerimin,

      Yüzümün,

      Dudaklarımın,

      Saçlarımın-

      Her yerimin.

      Gözümden düşen bir damlayla karışmak istiyorum

      sana,

      Ey sevda denizim.

      Alsan beni,

      Sıcacık kollarınla sarsan,

      Tüm Dünya’nın kötülüklerinden saklasan koynunda

      masumca,

      Bir masal anlatsan benliğimi alıp götürücek,

      Bir yalan söylesen bana kalbimle inanacağım,

      “Bir sen varsın” desen de sahte insanlara kör etsen

      gözlerimi,

      Bir “üzülme” desen de gülücüklere boğsam şu

      dünyayı

      Ne güzel olur

      Değil mi?!

      HAYAL KIRIKLIĞIM

      Koskocaman hayal kırıklığımsın sen benim

      Gözlerimde kırılıp da

      Yüreğime dökülen.

      Her nefeste batıyor kalbimin tam orta yerine

      Ellerimi kanatan cam misali.

      Ne yapsam, ey sevgili,

      Ne yapsam,

      Kalbimi mi söküp atsam yerinden,

      Ya nefes almayı mı bıraksam?

      DENİZ SEVGİSİ

      Kendini unutup yalnızlığa kaçtı,

      Yalnızlığa sığındı.

      Belki de tek çaresiydi bu

      Yalan dünyanın azaplarından kurtulmanın.

      Sevgisini araya sora

      Sevgisizlikte buldu kendini.

      Bir sonbahar sabahı

      Mavi denize

      Çılgın dalgaları izlemeye gitmişti.

      İzlediyiyse denizin mavisini utandıran gözler oldu.

      O gözlerde buldu kaybettiği varlığını,

      O gözlerde unuttu yokluğunu,

      O gözlerde aşık oldu nefret ettiyi dünyaya,

      O gözlerde inandı bu dünyanın yalanlarına.

      Unuttu,

      Kaybetti,

      Sevdi.

      O mavi gözlerde

      Sevgisizliyi unuttu,

      Kendini kaybetti,

      Onu sevdi.

      O mavi gözlerde

      Denizin maviliğini unuttu,

      Dalgaların aşkını kaybetti,

      Onu sevdi…

      AŞKIN RENGİ

      Hani “senin aşkın hangi renk?”

      Diye sormuştun ya

      Bir yaz günü

      İş çıkışı

      Otobüs durağında

      Otobüs beklerken.

      Susmuştum

      Cevabını bilmiyormuş gibi.

      Aslında biliyordum,

      Şimdi de biliyorum,

      Söyleyememiştim…

      Bana sorarsan

      Pembedir benim aşkım.

      Hangi pembe mi?

      Bilmem,

      Pembe işte,

      Mesela beyazın saflığını içinde barındıran bir pembe;

      Safdır benim aşkım,

      Hem de öyle böyle değil,

      Bir kar tanesi düşün,

      Kışın kar yağdığında “hastalıklar öldü” derler ya

      Hah, tam da öyle,

      Tüm kötülükleri öldürür cinsten.

      Azacıkda kırmızının çılgınlığını almıştır.

      Gözü de karadır sevdamın,

      Bilir misin?

      Sevdim mi olay bitmişdir.

      Gökyüzü ve denizin mavisi kadar durudur hem de;

      Dikkatlice bakarsan kendini görebilirsin oysa ki.

      Bir de sarıyı unutmayalım, demi;

      En az sarı kadar tutkulu ve ihtiraslıdır,

      Dokundu mu yakmadan bırakmaz alev gibi

      Cayır cayır.

      İşte böyle; beyazın saflığı,

      Siyahın cesareti,

      Kırmızının çılgınlığı,

      Mavinin duruluğu,

      Sarının ihtirası kadar Pembedir benim aşkım.

      AŞKA NAME

      Ey aşk, ne güzel şeysin sen öyle,

      İnsanda ne akıl bırakıyorsun,

      Ne mantık.

      Hepsini toparlayıp bir uçurumdan aşağı

      fırlatıyorsun.

      Bir insan başkasının sigara içişini

      Özler mi ki?

      Hani sigara sağlığa zarardı,

      Bu, düpedüz akla zarar

      Ve ne acayip iş be mutluyuz

      Çılgınlar gibi.

***

      Daha yaşamakdan geçip,

      Sevgi en büyük günahımıza çevrilip.

      Gör ne büyük cinayettir

      Sevdiğimiz de bağışlamıyor bizi.

      Tanrı?

      Onu hiç sormayın,

      Neredeyse nasılsa birilerini bedbaht etmenin

      yollarını arıyor,

      Buldu, buldu;

      Yine bir yerlere aşk tohumu sepmiş,

      Yeşereceği günü bekliyor.

      Biliyorum çok yaşayamayacağım,

      Bir gün ya da iki,

      Bu kıştan doymadan,

      O baharı görmeden,

      O yazda güneşlenmeden,

      O payızda doğulmadan

      Tüküreceğim dünyanın yüzüne

      Bir damla kanımı.

***

      Ben çok yalanlar gördüm, ışığım,

      Ben çok gidenlerin arkasından kapı örttüm

      Olmayacağını bildiğim hayallerimin koluna girip çok

      dolandım dar sokakları.

      Sessiz