hıçkırıklarımı yuttuğu anlarımı da.
Bütün bulutları gözlerimin derinine toplayıp
Güneş payladım herkese.
Yüreğimi ocak edip yaktım ömürlerde
Dilimi iki dişimin arasında çok yaraladım
Susmayı öğrenince.
Ayaklarımı kucağımda sakinleştirdim
Gitmesinler diye.
En çok saçlarımla oldu benim derdim,
En çok onlara küsmüşüm,
Okşanmamışlar diye,
En çok avuçlarıma acımışım
Okşayacak tel bulamayanda.
Sonra sen geldin ya,
Kaybolmuştum,
Ne kendimi aramaya halim vardı,
Ne hevesim
Bir de aramak istesem nereden başlayacağımı da
bilmiyordum ki;
Denizden,
Sahilden,
Gökten,
Yerden,
Bakü’den,
Ondan,
Özümden,
Yoksa o masadan?
Sense bana beni bulmanın şart olmadığını gösterdin.
Önce aynalarla barıştırdın.
Baktığım ilk ayna da gözlerin oldu,
Kendimi gördüm orada;
Yaşadıklarımı,
Hissettiklerimi,
Korkularımı,
Demediklerimi…
Her “Seviyorum”sözün bir meşale oldu
karanlıklarıma,
Her “Seninleyim” in susturdu içimdeki yalnızlığı.
Benim ağlamadığım derdime döktüğün gözyaşın
Ölmüş bütün hislerime abıhayat oldu.
Anladım ki sessiz haykırışları duymak için
Dizinin dibinde olmak gerekmezmiş
Kalbinin köşesinde olmak yeter.
GÜNAHIM
Kanatlandı yine deli hayalim,
Uçar gelir senin için bu gece.
Yetmez bana bu şehrin havası,
Nefesini içer ruhum gizlice.
Ben Havva kızıyım ne bekliyorsun,
Bir yasak sevdaya tamah salmışım.
Aklımdan haber de alamıyorum
İyi bak gözünde unutmamışım?
Elimde şehlendi elinin izi,
Ben dağlar yakan Tanrı ahıyım
Bütün sevapları kurban vermişim,
Sen adlı sevabın günahkârım
Bilirim yolumuz kavuşan değil,
Ezelden ağırmış bu aşkın taşı.
Korkma gadan alım ölmez sevgimiz
Dirilik suyudur gözümün yaşı
DÖNME, DÜNYA
Dünyayı gören olsa
Diyin ki dursun,
Daha dönmesin,
Daha dönmesin başıma.
Şimdi bu an bu yerde,
Bak tam da bu noktada dursun.
Ona deyin ki o kız vardı ya
İncitip ağlattığın,
Her adımda kalbini kırdığın,
Avuç boyunda yüreğine gök boyunda sevgi sığdırıp
Sevgisizlikte boğduğun,
Bak şimdi o kız bir yudumluk mutluluk buldu
Senin gözlerinden oğrun,
Dokunma alma o mutluluğu
Yumulu parmaklarının arasından,
Dur dünya,
Dönme
Bir ömürdür dönüyorsun,
Bir kerecik olsun dur.
Döktüğün gözyaşımın hatırına dur, dönme
Biliyorum dönerek yine alacaksın
O mutluluğu elimden,
Götüreceksin uzaklara,
En uzaklara,
Belkide düşürüp kaybedeceksin
Herhangi bir karanlık köşede.
Biliyorum yoktur bu gidişin sonu
Güneş doğdu talihime
Bu güneşin hatırına sönmeye bırakma onu,
Sönmeye bırakma onu.
DİYORSUN DÖNECEĞİM YAZDA
Senden uzak bu şehirde
Ayaz elimi kesiyor.
Saçlarımın kokusunu
Rüzgâr içine çekiyor.
Kış dayanmış kapımıza,
Oraya geldi mi soğuk.
Diyorsun dönecem yazda
Donuyorum…şimdi dönsen.
Yetmiyor ne ocak ne gün
Buza dönmüş sensizliğe.
Diyor sabah kar yağacak
Elin giyeyim elime.
Gözümünyaşı da dondu
Asılıdı kirpiğimden.
Şehir de kimsesizleşti
Sen çıkıp gittiğin günden.
Isıtamıyor güneş de
Bir “Seviyorum” sözün tek.
Doğrusu kış bahanedir,
Dön ki sevinsin bu yürek.
BENİ SANA KISKANAN
Bugün uzun oldu sanki,
Sensiz hangi günüm yerindedir ki
Yokluğun gönül evimde taht kurmuş,
Senden hatıradır diye
Ona da baş eğiyorum.
Sensiz saatte kastimde benim,
Akrebin her adımı
Adını fısıldıyor kulaklarıma.
Saat beni sana kıskanıyormuş sanki,
Seninleyken yel kanadı açan akrep
Şimdi yürümeye de tembellik ediyor.
Üçümüz varız odada:
Ben,
Yokluğun
Ve saat.
Havada yaman soğudu birdenbire,
Yoksa sensizlik midir?
Beni üşüten!
Sensizliğin