Джейн Остин

Gurur ve Ön Yargı


Скачать книгу

şu an da inanıyorum. Bu yüzden hanımlara gösteriş yapmak için gereksiz yere aceleci davranmadan.”

      “İnanarak konuştuğundan şüphem yok. Ama bu kadar alelacele gideceğine beni inandıramazsın. Tanıdığım herkes gibi senin durumun da şansa bağlı olurdu ve tam atına binerken bir arkadaşın ‘Bingley, gel şu gitme işini haftaya ertele.’ diyecek olsa muhtemelen dediğini yapardın, gitmezdin. Sonra da bir başka sözle bir ay daha kalırdın.”

      “Bu konuşmayla tek kanıtladığınız, Bay Bingley’nin mizacının hakkını vermemiş olduğu. Onu kendisinden çok daha iyi anlattınız.” diye haykırdı Elizabeth.

      “Arkadaşımın söylediklerini karakterime yapılan bir övgüye dönüştürdüğünüz için size minnettarım ama korkarım bu beyefendinin hiç de kastetmediği bir şey söylüyorsunuz, çünkü böyle bir teklifi reddetsem ve atıma atlayıp gitsem beni çok daha fazla takdir ederdi.” dedi Bingley.

      “Yani Bay Darcy asıl niyetiniz olan aceleciliğinizi, o niyette ısrarcı olmanızla telafi ettiğinizi mi düşünürdü?”

      “Doğrusu ben o kadarını bilemem, Darcy kendi açıklasın.”

      “Bana layık gördüğünüz ama hiç de benimsememiş olduğum fikirlere açıklama getirmemi bekliyorsunuz. Ancak durumu kabul edip, çizdiğiniz tasvire uyacak olursam Bayan Bennet, unutmayınız ki Bingley’nin eve dönmesini ve gidişini ertelemesini isteyen arkadaşı, bunu yalnızca istemiş olacaktı, şu ya da bu nedene dayanmaksızın rica etmiş olacaktı.”

      “Bir arkadaşın ısrarına kolayca teslim olmak sizin gözünüzde bir değer taşımıyor, öyle mi?”

      “İkna olmadan teslim olmak hiçbir bakımdan değer taşımıyor.”

      “Bende öyle bir izlenim yaratıyorsunuz ki Bay Darcy, sanki arkadaşlık ve sevginin sizi hiçbir biçimde etkilemesine izin vermeyecekmişsiniz gibi. Rica eden kişiye verilen değer, insanın ricaya hemen teslim olmasını sağlar, akla mantığa uydurmaya çalışmadan… Özellikle Bay Bingley’yle ilgili verdiğiniz örneği kastediyor değilim. Sanırım böyle bir durum olana dek bekleyip onun karakterinin inceliğini o zaman tartışabiliriz. Ama genel konulardan ve arkadaşlar arasında her zaman olabilecek, bir arkadaşın diğerinin çok da önemli olmayan kararını değiştirmesini rica ettiği durumlardan konuşacak olursak, bu isteği çok da üzerinde durmadan yerine getirdiği için o kişi hakkında kötü mü düşünmüş oluruz yani?”

      “Bu konuyu sürdürmeden önce bu ricanın önemini ve kişiler arasındaki mevcut yakınlığın derecesini dikkatle açıklığa kavuştursak daha iyi olmaz mı sizce de?”

      “Hayhay!” dedi Bingley yüksek sesle, “Tüm noktaları inceleyelim, tartışmaya sizin farkında olduğunuzdan daha çok ciddiyet katacağı için Bayan Bennet, boyu ve kiloyu karşılaştırmayı da unutmayalım. Sizi temin ederim ki Darcy bendenize oranla bu kadar uzun boylu bir adam olmasaydı ona duyduğum saygının yarısını duyuyor olmazdım. Ben derim ki belirli durumlarda, belirli yerlerde, özellikle de kendi evinde, yapacak bir şey bulamadığı bir pazar akşamı Darcy’den daha dehşet verici bir şey olamaz.”

      Bay Darcy gülümsedi ancak Elizabeth onun alınmış olacağını düşünerek kendine hâkim oldu ve gülmedi. Bayan Bingley, Darcy’ye yönelik kırıcı davranışlardan rahatsız oldu ve kardeşini böyle saçma şeyler söylediği için nazikçe eleştirdi.

      “Niyetini anlıyorum Bingley…” dedi Darcy, “Tartışmadan hoşlanmıyorsun ve bu konuyu kapatmak istiyorsun.”

      “Sanırım öyle. Tartışmalar tıpkı kavga gibidir. Sen ve Bayan Bennet, ben odadan çıkana dek bekler ve hakkımda ne söyleyecekseniz ondan sonra söylerseniz çok memnun olurum.”

      “Ricanızı yerine getirmek şahsım adına zor iş değil. Hem Bay Darcy de mektubunu bitirse iyi olur.” dedi Elizabeth.

      Bay Darcy bu öneriye uydu ve mektubunu bitirdi.

      O iş bittikten sonra da biraz müzik keyfi için Bayan Bingley ve Elizabeth’ten ricada bulundu. Bayan Bingley hiç ikiletmeden piyanoya yöneldi. Elizabeth’ten nazikçe başlangıcı yapmasını istedikten ve isteği aynı nezaket ve büyük bir ağırbaşlılıkla reddedildikten sonra piyano başına oturdu.

      Bayan Hurst de kız kardeşiyle şarkılar söyledi, onlar kendilerini iyice müziğe vermişken Elizabeth piyano üzerinde duran notaları karıştırıyordu, bu esnada da Bay Darcy’nin sık sık kendisini süzdüğü dikkatinden kaçmadı. Böyle kibirli bir adamın hayranlığını algılamakta güçlük çekiyordu, kendisinden hoşlanmadığı için bakıyor olması da pek muhtemel değildi. Sonunda onun ilgisinin nedenini, orada bulunanlar arasında, Bay Darcy’nin gözünde en kusurlu ve küçümsenmeyi en çok hak eden kişi olduğu için dikkatini çekmiş olmasına bağladı. Bu düşünce onu üzmedi. Darcy’den, takdirini umursayacak kadar hoşlanmıyordu…

      Birkaç İtalyanca şarkıdan sonra Bayan Bingley ortamı, neşeli bir İskoç havasıyla renklendirdi. Çok geçmeden Bay Darcy, Elizabeth’e yaklaşarak dedi ki:

      “İçinizde bu reel3 yapma fırsatını değerlendirmek için büyük bir istek yok mu Bayan Bennet?”

      Elizabeth gülümsedi ama cevap vermedi. Darcy sorusunu yineledi, sessiz kalmasına şaşırmıştı.

      “Ah!” dedi Elizabeth, “Sizi duydum ama ne cevap vereceğimi hemen bilemedim. Biliyorum ki evet deyip size zevkimi küçümseme keyfini vermemi istiyordunuz ama ben bu tarz planları alaşağı etmeyi ve insanların böyle girişimlerini sonuçsuz bırakmayı her zaman çok sevmişimdir. Bu yüzden de size cevabım, reel yapmayı hiç istemediğimdir; haydi şimdi cüret edebiliyorsanız beni küçümseyin.”

      “Niyetim bu değildi doğrusu.”

      Onu gücendirmek amacında olan Elizabeth, gördüğü nezaket karşısında hayrete düşmüştü; ama davranışlarında insanları gücendirmesini zorlaştıran bir tatlılık ve cilve vardı. Darcy de hiçbir kadından Elizabeth’ten etkilendiği kadar etkilenmemişti. Eğer akrabaları aşağı sınıftan olmasaydı Darcy gönlünü kaptırma tehlikesiyle karşılaşabileceğine inanıyordu.

      Bayan Bingley’nin gördükleri veya kuşkulandıkları, kıskanması için yeterli olmuştu ve sevgili arkadaşı Jane’in iyileşmesinden duyduğu büyük mutlulukta Elizabeth’ten kurtulma isteğinin de payı vardı.

      Darcy’yi ondan soğutmak için sık sık Elizabeth’le yapacağı muhtemel evlilikten ve mutluluk planlarını böyle bir birliktelik üzerine kurmasından söz ediyordu.

      Ertesi gün fidanlıkta yürürlerken, “Umarım ki…” dedi, “Bu istenen olay gerçekleştiğinde kayınvalidenize çenesini tutması yönünde bir öneride bulunursunuz ve başarabilirseniz genç kızların, subayların peşinden koşmasına bir çare bulunuz. Hassas bir konuya da değinmeme izin verirseniz, dikkat etmeniz gereken küçük bir nokta var; kibir ve şımarıklık gibi hanımınızın sahip olduğu…”

      “Evdeki huzurum için önerebileceğiniz başka bir şey var mı?”

      “Ah! Evet. Enişteniz Philips ve teyzenizin portrelerinin Pemberley’deki galeride durmasına izin verin. Onları büyük hâkim amcanızın yanına asın. Aynı meslekteler, yalnızca uğraşları farklı. Elizabeth’inizin resmine gelince, onun resmini yaptırmaya kalkışmamalısınız; o güzel gözlerin hakkını hangi ressam verebilir ki?”

      “Onların ifadesini yakalamak kolay olmayabilir, doğru ama renkleri, biçimleri ve güzelim kirpikleri taklit edilebilir.”

      O sırada, yürüyüşe çıkmış olan bir başka ikiliye, Bayan Hurst ve Elizabeth’e rastladılar.

      Konuştuklarının duyulmasından korkan