dokunaklı manzarasını görmemek için. Ve eÄer onları bu durumda görmek yeterli deÄilse, Åehir halkı tarafından koyulan yoksullara karÅı sıfır tolerans politikası (ben böyle diyorum) bu talihsizlerin sürekli olarak polis tarafından rahatsız edilmesini saÄlıyor. Tutuklandıklarında, St. Petersburgâdan uzaÄa gitmeleri « önerilmeden » serbest bırakılmıyorlar. En çok Tampaâya gidiyorlar. Ve bu Åeytani ve faydacı önlemler sayesinde Åehir, turistler için kırsal imajını koruyabiliyor.
« Kırsal imaj » sözlerini duyduÄumda her zaman Birmanyaâyı (pardon Myanmar BirliÄi Cumhuriyetiâni) düÅünüyorum. Uzun süre bu ülkenin, 2006 yılında internete sızdıÄında izlediÄim, General Than Shweânin kızının düÄün videosuna benzediÄine inandım. Her yerde elmaslar ve Åampanya. Evlenenler, içinde evler ve lüks arabaların da olduÄu milyon dolarlar deÄerinde hediyeler almıÅtı. ÅiÅesi birkaç asgari ücretli maaÅına denk Åampanyayı davetlilerin kadehlerine doldurup çiçeÄi burnunda eÅine devasa düÄün pastasını kesmekte yardım ettiÄini gördüÄümüz damadı çok kıskanmıÅtım. Aung San Su Kyi 2011 yılında serbest bırakıldıÄında videoyu izledim ve bazı araÅtırmalar yaptım. Gülümseyen ve Oscar içinmiÅ gibi giyinen davetliler, ülkeyi demir yumrukla yöneten zalim ve kanlı bir diktatörlüÄün üyeleriydi. Bu kutlama, fakirlik ve askeri baskının giderek arttıÄı bir ülkede yapılmıÅtı. O zamandan beri, cunta imajını düzeltmek için çaba harcamıŠve o düÄünde bulunan yırtıcı hayvanlar daha ölçülü giyinmek için uÄraÅmıÅtı. Ama hala aynıydılar. Yakın zamanda Birmanya askeri gücü üzerindeki kontrollerini bırakacaklarını düÅünmüyorum, çünkü ülke ve doÄal kaynakları bu Åekilde kontrol ediliyor. Bununla beraber, büyüleyici saldırı etkili oluyora benziyor. Yangon Uluslararası Havaalanına, büyük uluslararası finans adamları ve onların uÅak orduları için kırmızı halılar serilmiÅ. Babil tarzı Åenlikler hiç Åüphesiz devam edecek, kimse görmeden.
Bu beni, bu defa gizli bir Åekilde gerçekleÅmeyen Amerika BirleÅik Devletleri'nin en ünlü ve heyecan verici partisinden bahsetmeye götürüyor. 2003 yılında, festival enerjisi ve övgüleriyle dolu gençlerin resimleriyle bolca desteklenmiÅ New Orleans'daki Büyük Perhiz'i tanıtan Bayou gastronomisi konusunda bir broÅür okuduÄumda, Amerikalıların Karayipli ve Afrikalı göçmenler konusunda söylemekten hoÅlandıÄı Åekliyle "gemiden indim". Oraya, bir partide bulunmak fikrinden benim kadar heyecan duyan iki arkadaÅımla beraber gitmiÅtim. Arabayı sürebileceÄimiz kadar hızlı sürerek ve sürekli bir hafif sarhoÅluk halinde herhangi bir kaza veya tutuklanmadan mucizevî Åekilde kurtulduk. Bourbon Caddesiândeki ikram ve misafirperverlik inanılmazdı. Ve Åunu söyleyebileceÄime inanıyorum ki çok az eÄlence düÅkünü ünlü Büyük Perhiz dönemlerinde bizimki kadar baÅarı elde etmiÅtir. Otelden, düzgün Åekilli bir göÄüs Åocu karÅılıÄında deÄiÅ tokuÅ ettiÄimiz birkaç yüz inciyle ayrılıyorduk ve ellerimiz sistemli biçimde yine boÅtuâ¦He he !
DönüŠyolunda aklımız hala yıldızlardaydı, Hale Boggs Köprüsüne çıkıÅı kaçırdık. EÄer New Orleansâı ziyaret ederseniz bilin ki bu köprü Åehirden tek çıkıŠyolu. Otel kapıcısının bize neden French Quarterâın etrafındaki turistik bölgeden asla ayrılmamamızı tavsiye ettiÄini anlayarak paniklemeye baÅlamıÅtık. YolculuÄumuz boyunca ilk defa turistlerin genellikle görmediÄi « gerçek » New Orleansâı keÅfediyorduk. Ciddiyetimiz hızla yeniden kazandık. EÄer bir polis aracı bizi almıŠolsaydı bize Bourbon Caddesi'ne kadar eÅlik etmesi gerekecekti. Bu ormanın ortasında duramazdık.
Grubumuz gerçekten de istenmiyordu. Size bir fikir vermek adına, gençken Cosby Show ve siyahî aile modelini ve Eddy Murphyânin Amerika BirleÅik Devletleriâni keÅfeden Afrikalı bir prensi oynadıÄı Coming To America filmini izliyorduk ve bize tamamen gerçeküstü geliyordu. Biz, « Afrikalılar da » kapitalizmin yeterince iyi Åekilde yürüdüÄü daha ziyade rahat ailelerden geliyordu. Floridaânın baÅkenti ve bir öÄrenci Åehri olan Tallahasseeâde birçok siyahi arkadaÅımız vardı ama New Orleansâın fakir mahallelerindeki bu zenciler hayatımızla ilgili korku duymamıza neden olmuÅtu! Bu turistik Åehrin kendi cehennemini saklayıp saklamadıÄı konusunda kuÅku duymalıydık. O zamanlar sık sık yerel rap grubu Hot Boyzâu dinliyorduk. AÅırı gerilimli ve saldırgan sözleri Bisounoursâda yazılmıŠolamazdı, Åiddet ve ümitsizlik dolu bir çevrede yazılmalıydı. Ve eÄer müzikleri yeterli deÄilse, klipleri içinde bulundukları evreni açık biçimde gösteriyordu: terkedilmiÅ binaların önünde çömelerek günlerini geçiren « pis ve kötü » fakirler.
Malesef birçok kiÅi New Orleans'ın birçok mahallesinin seyahat ettiÄim bazı üçüncü dünya ülkelerinden çok daha fakir ve ihmal edilmiÅ durumda olmasının nedeninin Katrina kasırgası olmadıÄını görmezden geliyor veya öyleymiÅ gibi yapıyor. Buralar çok önceden de böyleydi. Ben ve arkadaÅlarımın gerçekliÄini gördüÄü gibi, Åehrin birçok yeri stratejik olarak festival öÄrencileri ve turistlerin görüŠalanının dıÅında tutuluyordu. Katrina yalnızca New Orleans'ın küçük, kirli sırrını gün yüzüne çıkardı ve tüm ülke gerçeÄi keÅfeder gibi göründü. Sizce laÄım taÅtıÄında ne oldu ? Ve Åimdi, son belediye baÅkanı Ray Nagin'in (kara para aklama ve her türlü yolsuzluk suçundan on yıl hapis cezası alan) deyiÅiyle "çikolata Åehri" kendisini yeniden inÅa etmeye çalıÅıyor, nüfusunun sorunlu kısmının persona non grata ilan edilip bir daha asla geri gelerek imajına gölge düÅürmemesi için gizlice dua ediyor.
EÄer New Orleans Noel Baba'ya sunacaÄı listeye bu son dileÄi koymazsa, Ekvator Ginesi BaÅkanı'nın oÄlu Theodoro Nguema Obiang, Fransa ve diÄer medenileÅmiŠülkelerin çoÄunda gerçekten de persona non grata. Zenci prensin zenginliÄiyle çileden çıkan Fransa 2012 yılında, bazı oyuncaklarını birkaç yıllıÄına geri almak için çeÅitli aktivist grupları tarafından ona karÅı yöneltilen emsal bir karardan faydalanmaya karar verdi. Birkaç Fransız dergisinde sergilenen söz konusu önemsiz Åeyler bu büyük savurganlık konusundaki tüm beklentilerimin üzerindeydi: lüks arabalar (iki Bugatti Veyrons, bir Maybach ve bir Aston Martin, bir Ferrari Enzo, bir Ferrari 599 GTO, bir Rolls-Royce Phantom ve bir Maserati MC12) Chateau Petrus ÅiÅeleri (dünyanın en pahalı Åaraplarından biri) ve 3.7 milyon dolar deÄerinde bir duvar saati.
Amerikalılar, Fransızlardan daha iyisini yapmaya