Lambert Timothy James

Cehennem O'Dur


Скачать книгу

hissediyorum. Günlük hayatımı işgal eden yeni önceliklerimle beraber, uyumakta zorlanıyorum ve işteyken veya insanlarla tartışırken aklım yolunu kaybediyor. Zihniniz şunu bunu suçlayıp şikâyet eden seslerle dolu olduğu zaman, hayat Rus dağlarına dönüyor. Kendime sordum, hangi şeytani ruh beni ele geçirmiş olabilir? Morali bozuk bir psikiyatriste ödeme yapacak imkânım yok, hele de Bruce Willis'e (denedim). İblislerimden kurtulmak için gittiğim yoldaki saplantılarıma neden olan önemli olayları, bundan mahrum kalmış olanlar için anlatmayı deneyeceğim. Yoksulları görmemezlik edemem!

      Tara’nın Haitili göçmenler olan ailesi, kızlarının doğumu üzerine, onu Florida’nın güneyinde (emekli Amerikalıların krallığı) yetiştirmek için New York ve onun zorlu yaşamından kaçmıştı. Karşılaştığımız zaman kafasında yalnızca tek bir fikir vardı: ailesinin göç döngüsünü tersine çevirmek ve hiçbir zaman uyumayan şehirde yaşamaya gitmek. Florida'da karşılaştığım, propagandasına sürekli reklamı da ekleyen, New York’un şovenist kalabalığı, bu şehri vaat edilmiş topraklar, fırsat ve coşkunun kalıcı nirvanası gibi görmemi sağladı. Hayallerindekinden ziyade Massachusetts’in küçük, çekici bir şehrine taşındığımızda karımın uğradığı hayal kırıklığını takdir edersiniz. O esnada ben çalışmalarım için düzenli olarak New York’a gidiyordum. Kaydolduğum yüksek lisans dersleri, gökdelenler ile yılın her günü turistlerin akın ettiği Times Square'ın arasında, Manhattan’ın kalbinde bulunuyordu. Onu ısırma hayalleri kuranları oraya yerleşmeden önce, bu şehrin çılgınlığını bilinçli bir şekilde incelemelerinin daha iyi olacağı ve yaşlılar ile zenginlerin vebadan kaçar gibi buradan kaçtıkları konusunda uyarmak için "Büyük Elma"da (New York) yeterince zaman geçirdim.

      New York, yeryüzündeki en açgözlü mali suçluların (Borsa ve Nasdaq) sığınağı ve aynı zamanda en kötü şekilde yönetilen uluslararası kuruluşun merkezidir: BM. New York'un Gayri Sarfi Milli Hâsılası, Suudi Arabistan'ınkinden daha büyük ve Ä°sviçre'ninkinin ise neredeyse iki katı, milyarder bir belediye başkanına (Michael Bloomberg) sahipti, aynı zamanda tüm zencileri için yarı resmi bir multimilyoner belediye başkanı (Sean John Combs namı diğer Puff Daddy) var ve dünyanın daha fazla ihtişamla hesaba kattığı şey Broadway'in duvarlarında afişe edilmiş ve gülünç ölçüde pahalı olan lüks mağazaların vitrinlerinde Bergdorf Goodman gibi sunulmuş durumda. Şimdilik süründürücü sefalet ve Brooklyn'deki Brownsville gibi bir mahallenin özelliği haline gelmiş düzenli kan banyoları üzerinde bile durmadan, şehir bu yetersiz noktadayken yoksullarıyla nasıl uygun biçimde ilgilenecek? Bir an bile duramayacak kadar meşgul olan kalabalıkların geçip gittiği bu caddelerin her köşesinde yüzlerini görmemek benim için imkânsız. Neden Donald Trump gibi milyarderlere doymuş bir şehirde yoksullar için çözüme biraz benzeyen bir şey bulmak neden zor? Alışveriş teorisi gardını alıyor...

      New York merkezi garından geçiş sıklıkla, orada sürünen akıl hastalarından kaçmak ve yerde yatan insanlarla bütün göz temasından kaçınmaktan ibarettir. Bu üzücü gösteri sıkça Efkaristiya (öğle yemeği param) dağıtan bir rahibe dönüşmemle sonuçlanıyor. Kış gelirken, haç yolumu oluşturan dilencileri giderek daha az görüyordum. Nihayet midemi yakan bu korkunç suçluluk duygusunu hissetmeden düzgün bir yemek yiyebiliyordum. Ama kendi kendime soruyordum, sığınacak yeri olmayan alıştığım bu kalabalık bu kadar iyi nerede saklanabilirdi? Aslında mucizevî hiçbir yanı yoktu, yalnızca hava durumu. Uğursuz kış belirdiğinde daha iyi ısınmış bir yer bulmayı denemişler ve onları görmek çok daha zor olmuştu.

      2013 yılında evsizlerin sayısı o kadar artmıştı ki, çok sayıda insan, yetişkinler gibi çocuklar da sığınaklarda kalamıyordu. Kalacak yeri olmayan savaş gazilerinden bahsetmiyorum bile… Şu anda dünyanın en zengin ülkesi olan Birleşik Devletler ulusu savunma çağrısına karşılık verenlere yardım için elinden geleni yapmıyor ve ulusunu korumak için hayatını riske atan bu asil bireyleri kendi kaderlerine terk ediyorsa yakınlık gösterebilecekleri başka birini bilmiyorum.

      Ayrıca empati konusunda, 2014 yılında Dünya Bankası, Mumbai sakinlerinin yarısından biraz daha fazlasının Slumdog Millionaire filminde batı kamuoyuna karşı açığa çıktığı gibi şu gecekondularda yaşadığını tahmin ediyordu. Mumbai, orada Bollywood starları gibi, Hindistan'ın bir takım en zengin işadamları da yaşadığından paradokslarla dolu bir şehir. Bu ülkedeki eski kast sistemi ve derin dindarlığın açık bir şekilde orta sınıf Hintlilerin, tanrılar böyle istiyormuşçasına içinde yaşadıkları toplumun eşitsizliğini kabul etmelerini sağladığı fikrinin önüne geçemiyorum... Piyasadaki hiç kimse Hindistan uzay araştırmaları kuruluşu ISRO'nun 2013 yılında 1,3 milyar dolar olan bütçesindeki kademeli artış yüzünden telaşa kapılmıyor. Bu rakamlar « büyük ingiliz kardeş » ile « büyük amerikalı kuzen »in Hindistan için olan para yardımlarını kesme noktasına getirdi. Meblağ, ISRO bütçesine kıyaslandığında gülünç olsa da, bu kesintiden büyük oranda etkilenecek olan ülkedeki 421 milyon yoksula yardım eden çeşitli programlar için çok önemliydi. Buna karşın, en yoksul 26 Afrika ülkesinin yoksul nüfusunu bir araya getirerek 410 milyon yoksul elde ediyoruz. Peki Hintli idareciler buna nasıl cevap verdi ? « Bu para yardımlarına gerçekten ihtiyacımız yok » diye buyurdu Ekonomi Bakanı Palaniappan Chidabaram.

      2013 yılında Hint kökenli Amerikalı arkadaşlarım iddialı ISRO projesinin başarısını kutlamak için bir parti yaptı: Mars Orbiter uzay sondasının fırlatılması. Ben bu konuda şüpheliydim, çünkü bu sonda özellikle dünyanın yörüngesinde dönerek başlamıştı. Şüphe yok ki, Hintli bilim adamları ülkelerindeki gecekonduları görerek üzülüyorlardı, bu yüzden teleskoplarını aksi yöne çevirmeye karar vermişlerdi… Bu görevin amacı tam olarak neydi, elit Hintliler için kalacak yeni bir yer mi yoksa yoksulların sığacağı genişlikte devasa bir çöplük mü bulmak? Eğer ikincisiyse, Nijerya ve Hindistan arasında onaylanan uzay programı anlaşmasının, okuma konusunda gerçekten acele ettiğim Abuja'nın gecekondu mahalleleri konusunda birkaç madde içermesi gerekir !

      Google’da insanlık tarihindeki en pahalı evin hangisi olduğunu araştırın. Bu ne Manhattan’dane de Paris’te değil, Mumbai’de, bir milyar dolardan daha fazla değer biçiliyor! Bu 27 katlı gökdelenin yer altında