Фрэнсис Скотт Фицджеральд

Cennetin bu yakası


Скачать книгу

şöhretti. O “hovarda” biriydi, öyle mi? Pekâlâ, öyle olup olmadığını kendileri göreceklerdi.

      Isabelle pencereden dışarı bakarak bu dondurucu sabahta karın süzülerek yağışını izlemişti. Burası daima Baltimore’dan daha soğuk olurdu; bunu unutmuştu. Kapının camlı bölmesi buz tutmuş, pencerelerin köşelerinde karlar birikmişti. Isabelle’in aklında tek bir şey vardı. Acaba o da şu telaşlı şirketler caddesinde salınarak yürüyen mokasen ve kış karnavalı kostümlü çocuk gibi mi giyiniyordu? Ne kadar da Batılı işi! Elbette o böyle olamazdı. Princeton’a gitmişti, ikinci sınıfta falan olmalıydı. Hakikaten de onu hiç hatırlamıyordu. Eski bir fotoğraf albümünde sakladığı çok eski bir fotoğraftaki kocaman gözleri (muhtemelen gözleri hâlâ öyleydi) onu etkilerdi. Yine de geçen ay, kışı Sally’nin yanında geçirmesine karar verildiğinde, Amory hatırı sayılır rakiplerle karşılaşacağını tahmin etmişti. Bu yüzden en kurnaz çöpçatanlar olan çocuklar hemen dalaverelere başlamış, Sally de Isabelle’in heyecanlı mizacına uygun mektuplaşmalarla kendi payına düşen rolü zekice oynamıştı. Isabelle bir süredir gelip geçici fakat çok güçlü duyguların etkisi altındaydı.

      Bir sapaktan içeri girerek karlı caddenin uzağında kalan beyaz taştan bir binanın önünde durmuşlardı. Bayan Weatherby onu içtenlikle karşılamış, küçük kuzenleri nazikçe saklandıkları köşelerden bir bir ortaya çıkmış, Isabelle de onları zarifçe selamlamıştı. Formunda olduğu için kendinden yaşça büyük kızlar ve birkaç kadın dışında tanıştığı herkesle dost olmuştu. Yarattığı her izlenimin farkındaydı. O sabah tanışıklığını tazelediği yarım düzine kız onun kişiliğinden, bir o kadarı da şöhretinden etkilenmişti. Amory Blaine herkesçe bilinen bir konuydu. Anlaşılan popüler olsun olmasın, oradaki her kız onunla bir zamanlar ilişki yaşamıştı; fakat içlerinden hiçbiri kayda değer bir bilgi paylaşma niyetinde değildi. Amory ona abayı yakacaktı… Sally bu bilgiyi genç arkadaş grubuna yaymış, onlar da Isabelle’i görür görmez aynı sözleri Sally’ye iade etmişti. Isabelle içten içe eğer mecbur kalırsa kendini onu sevmeye zorlama kararı almıştı, bunu Sally’ye borçluydu. Korkunç derecede hayal kırıklığına uğrayabilirdi. Sally onu öve öve bitirememişti: Yakışıklıydı, “isterse mükemmel biri olabilirdi”, bilgiliydi ve gerektiği gibi vefasızdı. Aslında çağın ve çevrenin Isabelle’e arzulattığı tüm romantizmin bir özetiydi. Isabelle aşağıdaki yumuşak halının üzerinde bir o tarafa bir bu tarafa dolanan dans ayakkabılarının onun olup olmadığını merak ediyordu.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Do or Dare (1884): “Doğruluk mu Cesaret mi”, Horatio Alger Jr. (1834 – 1899) tarafından yazılan roman. (ç.n.)

      Frank on the Lower Mississippi (1867): “Aşağı Missisippili Frank”, Harry Castle-mon takma adını kullanan Charles Austin Fosdick’in (1842-1915) romanı. (ç.n.)

      2

      Waldorf: New York’ta 5. Cadde’yle 33.caddenin kesişiminde yer alan lüks otel. (ç.n.)

      3

      Sarah Bernhardt (1844-1923), Fransız asıllı ünlü dansçı. (ç.n.)

      4

      Fêtes Galantes (1869): Fransız sembolist şair Paul Verlaine’in (1844-1896) şiir kitabı. (ç.n.)

      5

      Algernon Charles Swinburne (1837-1909), tabu kabul edilen birçok konuda yazan İngiliz şair, oyun yazarı ve romancı. (ç.n.)

      6

      L.C.V.: Lütfen cevap veriniz. (ç.n.)

      7

      Koloni Savaşları: Özellikle 16. yüzyılda İspanyol asker ve kâşiflerin Amerika’yı işgal ederek yerli halkla savaşmasıyla başlayan kolonileşme dönemi savaşları. (ç.n.)

      8

      Amerikalı The Packard Motor Car Company tarafından üretilen lüks araba markası. (ç.n.)

      9

      (İng.) Bir iltifata iltifatla karşılık verme. (ç.n.)

      10

      Brooks Brothers, New York’ta lüks bir giyim mağazası. (ç.n.)

      11

      The Beloved Vagabond (1900): “Sevimli Serseri”, W.J. Locke’nin romantik romanı, Sir Nigel (1900): “Sör Nigel”, Arthur Conan Doyle’un romantik romanı. (ç.n.)

      12

      Beyaz Birlik (1891): “The White Company”, Arthur Conan Doyle’un tarihsel romanı. (ç.n.)

      13

      Washington’ın doğum günü: Şubat ayının üçüncü pazartesi günü, ABD’nin ilk başkanı George Washington’ın doğum günü onuruna düzenlenen, daha sonra tüm başkanların anıldığı bir kutlama halini alan ulusal bayram. (ç.n.)

      14

      Princeton Üniversitesi’nin spor müsabakalarında en büyük rakibi olan Yale ve Harvard’ın renkleri. (ç.n.)

      15

      Princeton Üniversitesi’nde bulunan binaların adları. (ç.n.)

      16

      1900’lerin başında oldukça popüler olan, Türk tütünü kullanan bir sigara markası. (ç.n.)

      17

      Büyük arşivleriyle tanınan Amerika’nın en eski kitapevlerinden biri. (ç.n.)

      18

      “Gizemli ve Kasvetli Dolores” ve “Belle Dame sans Merci”: Algernon Charles Swinburne’ün “Dolores” (1866) ve John Keats’in “La Belle Dame Sans Merci” (1819) şiirlerine konu olan kişiler. (ç.n.)

      19

      “Fingal O’Flahertie” ve “Algernon Charles”: Oscar Wilde’ın tam adı Oscar Fingal O’Flahertie Wills Wilde, Swinburne’ünki ise Algernon Charles Swinburne’dür. (ç.n.)

      20

      İngiliz