Hele ismiyle hitap edilmek onun bütün sıkılganlığını bertaraf etmişti.
“Hayır hanımefendi, o kadar değil fakat bazen beklemek de bir saadettir.” dedi.
Elini uzatmıştı, evvela büyüğü sonra o kadife gözlü, billur sesli küçüğü hafifçe sıktılar.
Aynı koku gene havayı dolduruvermişti.
Fazıl Azmi, ilk temastaki sıkıntıyı giderecek bir bahis bulmak istiyordu. Taklidini yapıp alay ettiği böyle mülakatlarda olduğu gibi:
“Ah efendim! Sizi gördüğüm günden beri gözlerim hun oluyor…” diye saçmalamamak için tabii ve samimi bir mevzuya geçmek lazımdı.
Fakat birdenbire kendisine:
“Sizi beklettik galiba Fazıl Beyefendi!” diye hitap edilmesindeki teklifsizliği, aşinalığı hatırlayınca hemen sordu:
“İsmimi biliyorsunuz hanımefendi. Bu şerefe nasıl nail olduğumu anlayabilir miyim?” dedi. İkisi de gülüştüler.
Küçük o kadife gözlü nefis mahluk kızardı, önüne baktı. Büyük cevap verdi:
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.