ve onu hayretlerde bırakır. Her bir kapı ayrı bir makamdır, pencereler hâlleridir. Yüce Allah bu ilimleri bilmemizi, yaşamamızı neden ister? Kendisini marifet ile bilmek, yaşayabilmek ve insanlığa yaşatabilmek içindir. Bu ilimleri bilmek değil yaşayarak hâl etmektir.
Kul kalbinde Hak dışında var olan varlık putlarını, aklına Hakk’ın dışında gelen havatırları tamamen soyduğu, kendisini üryan bıraktığı zaman Rabb’i ona takva elbisenin parçalarını ve tamamını ilim olarak giydirmeye başlar. Derviş bu hakikatler için kendisinin dışında içinde var olan çokça diğer varlıkları ile sürekli mücadele eder. Sen kendini tek mi sanırsın? Senin içinde kaç tane daha senden vardır, düşünesin. Nefsinin, şeytanının, ruhunun, bedeninin hakikatlerini bileceksin ki takva elbisen kısa kalmasın, tamamlansın. İstikameti, tevekkülü, sabrı aşk ile sürekli, hiç durmadan iyice yoğur. Takva elbisen tamamlansın.
Rabb’i kulunu fenâ hâli, makamı ile müjdeleyince kul dünyadaki yaşamına devam eder. Anadır, babadır, makam mevki sahibidir. Görünürde bunlara maliktir. Ama batında o kendisinde değil artık Hak’tadır. Her var olan Hakk’tan dolayıdır. Yüce Allah ise kulunu bu makamlara, kulun kendisini yok ettikten sonra var olduğu Hakk’ın adını yüceltmesi için getirir. Fenâ makamı beden ile tanıştıktan, halleştikten sonra ruha doğru seyrine devam eder.
Burada aşk bahsinden bahsedilmiş iken dünyevî aşk var mıdır, kısaca bahsetmek gerektir. Yüce Allah aşk, sevgi, muhabbet kavramlarını yaratmıştır. Her var edilenin mahiyeti, hükmü, hakikati vardır. Yüce Allah bu varlıkları ruhlar âleminde insana yerleştirmiştir. Erkek ya da bayan âşık olduğu zaman kendisini âşık olduğu kişi yolunda fenâ eder ve acı olan sonlar ile karşılaşır. Çünkü ruhlar âleminde üflenen aşkın sırrı yanlış cihete çevrilmiştir. Yaratılan acizdir. Aciz, geçici olana aşk hakikatte Baki olan için emanet edilir. Aşk, muhabbet Hakk’ın kullarına Kendisine çevirmeleri için verdiği kutsal emanetidir. Bu sebeple yaratılanlara karşı duyulan bağ sevgidir. Aşk yalnızca Hakk’adır. Bağ kurulan her daim Hakk’tır. Bu hakiki aşkın sırrına adım adım vakıf olma, kulun ruhlar âlemindeki aslına dönüşüdür ve fenâ-yı ruha doğru ilerleme kat eder. Bu anlatılanların her bir adımı kulun tefekkürü ve acziyetidir. Rabb’ini merak eden kul, acziyet sıfatı ile yola düştükçe Rabb’i kulunu daha çok sever ve ‘Gel kulum, daha da gel!’
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.