Hilal Otyakmaz Aydin

YÜREĞİME AŞK DÜŞSÜN


Скачать книгу

her gün bambaşka olarak seni nurlandırsın. Çünkü O, (s.a.s.) nurdan hüzmeler şeklinde her gün farklı hakikatleri anlatırdı. İnsanlık O’na (s.a.s.) hayrandı, âşıktı. Kimse O’ndan (s.a.s.) ayrılmak istemezdi. Ama O (s.a.s.) her varlığı zamanına, mekânına göre dengesine oturturdu.”

      Bu ifadeler çok önemlidir. Efendimiz (s.a.s.) Rabb’iyle ne sırlar yaşardı da, kimselere söylemezdi. Denge insanıydı. Rabb’im bizleri de onlara hakiki talebe eylesin. Dünyaya sırtımızı dönenlerden eylesin. Rabb’inin sırlarına gerçekten vakıf olmak istiyorsan her işini O’na teslim et; dünya kalbinde, bedeninde yer edinmesin. Dervişin yolunu kesen, yarı yolda kalmasına sebep veren her ne ise onun dünya-ahiret için hiçbir önemi yoktur. Bu ifadeler hikmet dilidir kızım. İnsanların ifadeleri bu hakikatlerin yerini tutmaz. Bunlar kalbin ufukları, yamaçlarıdır, rahmanidir. Rabb’im deryalarına vardırsın, aşk şarablarını içirsin. Vesselam…

      BAYEZID-I BİSTAMÎ HAZRETLERİ: Rabb’imin selamı, rahmeti, var ettiği türlü özleri, cevherleri, adedince Efendimiz’e (s.a.s.), diğer bütün peygamberlere (a.s.), Âl-i Beyte, Ashab-ı Güzine (r.a.ecmain), tabiına, tebe-i tabiına (rahimehullah) selam olsun, aşk olsun. Bu yazılan harflerin hikmetleri ile aşk ehli boyansın. Aşk ehli her cihetten daim Hak ile var olsun. An-ı daimde Hak ile yok olanlardan olsun. Âmin, âmin, âmin.

      Hakikatlerin güzellikleri ile haşır neşir olmak imanın kuvvetini sabitleştirir. Rabb’i hakikat nazarıyla görebilmenin vesileleri bu hakikat sırlarıdır.

      Bu ledün ilminden dünya nasibi adına izin verilen kısımları dervişin dilinden dökülür, bu hikmet dilidir. Bu öyle güzel bir dildir ki, yüreği muhabbetullah aşkı ile okyanus gibi derin, geniş şekilde yakar. O okyanusun diğer muhabbet gönüllere akması hikmet dili vesilesi ile olur. Nuranî-zulmanî perdeler aşıldıkça hakikatler ortaya çıkar. İnsan hayatı boyunca kulluğunun sırlarına vakıf olabilmek için, kendisini fethedebilmek için yaşar. Kulu tek hoşnut eden Rabb’i ile olmaktır. Başka hiçbir şey onu Rabb’i kadar mutlu etmez. İnsan Rabb’i dışındaki her varlık ile geçici mutluluklar ile tamamlandığını hisseder. Geçici heveslerde kalır. Ama bir yanı sürekli eksiktir. Düşünen insan bu yüzden sürekli arayış içerisindedir. Rabb’in ile an-ı daimde sürekli var olduğunun bilincini yaşayabilen insan arayışını bulmuş demektir. Bundan sonra ey derviş! An-ı daimde Hakk’ın varlığının bilinci ile varlığını taçlandır! Muhabbetullâhı her daim yaşa, istikamet ile devam et. Bunun ile yan, yandığın aşkının nağmeleri hikmet dilini inkişaf ettirsin. Ol emriyle her an neşv ü nemalan ve kalbin kelimullâh- ruhullâh- halilullâh ve Muhammedîlik neşesine erişsin. Bu güzellikler dünyadaki hiçbir şeye benzemez. Rabb’inin değer verdiği nesneler bunlardır. Bunların yüzü suyu hürmetine dünya vazifesine devam eder. Bu dersler devam etmezse Rabb’im yeryüzünde hakkıyla anılmaz. Rabb hakkıyla sevilenleri tarafından sürekli anılır. Yüce Allah bizleri de bu meclislerden ayırmasın. Bilincinde, hakikatin özünde eylesin. Eksiksiz verilen güzelliklerin hakkını verebilmemiz için bize yardım etsin her daim. Âmin…

      MUHYİDDİN İBN-İ ARABÎ HAZRETLERİ: Rabb’imin selamı, rahmet kaynakları, bilinmeyen esmaları, varlıkları adedince, Efendimiz’e (s.a.s.), diğer bütün peygamberlere (a.s.), Âl-i Beyte, Ashab-ı Güzine (r.a.ecmain), tabiına, tebe-i tabiına (rahimehullah) selam olsun. Ya Rabb’i! Bizi, zürriyetimizi Sana âşık eyle. Sen’in sıbgatullah boyan ile her azamızı nurlandır. Âmin, âmin, âmin.

      Okuduğun bilgilerin yolu her daim aşka çıkmaktadır. Aşkı öğrenme, bilme ve yaşama ile hikmet dilinin vasıfları ortaya çıkar. Aşk olmasa şu yalan dünyada insan neye tahammül edebilirdi? Sabır ve aşk bu yollara nakış nakış işlenir. Bu işlemede hiçbir aksama olmaz. Kul yeter ki acziyetiyle sürekli Rabb’inden yardım istesin ve Hakk’ın yolundan ayrılmasın.

      Rabb’e hayranlık arttıkça azaların Rabb’ini marifet ile bilmesi şuuru ile aşkın ateşi de artar. Bu dertlinin işidir. Yanmadan yakamazsın, susmadan ötemezsin. Sen susacaksın k Rabb’in hikmet dilini sen de açsın, insanlığa inkişaf ettirsin. Yoksa yollar birleşmez. Dervişte bu hakikatlerin vuku bulması için insanlardan uzak durmayı tercih etmelidir. İnsanlar ile olunduğu vakit Rabb’i ile sürekli demlenmelidir. Sabırla, şükürle, zikirle yoluna devam etmeli, Rabb’inden yana sürekli ümitli olmalıdır.

      Bu yolculukta Rabb’inin her bir ismi dervişin kandili olacaktır. Yüce Allah’ın esmaları özellikle kalbin sır ile ilgili kısımlarını fehm ettirir ve kalbin yarenlerini genişletir, diriltir. Hakk’ın yeni latifelerine açılmadır. Şimdi Rabb’inin sende tecelli ettirdiği isimlerini çözme ve yolda bu isimler ile yürüme vaktidir. Rabb’im hakkıyla nasip etsin, hikmetleri göstersin, yaşatsın ve baki kılsın inşallah. Âmin.

      Tasavvuf kavramları ve muhtevaları öğrenilip yaşanıldıkça dervişin yaşadığı âlemler, fetihler değişir, yanmadan pişmeye geçişler başlar. Bu anlatılanlar batın içre batınlar ile katman katmandır. Bu ilerlemenin istikamet ile devamlılığı için dünyada yaşadığın olaylara, insanlara, zamana, mekâna takılmadan hakikatte sabitleşmek gerektir. Dünyalıklara takılmak dervişin algılarını kapatır. Dünyada yaşarken varlıkları hikmet dili için vesile olarak gör, görünenin arka planını bulmak için tefekkür et. Her varlıkta mesaj vardır, unutma. Yaşadığın her hâle eyvallah ile sabır ve teslimiyet göster, Hz. Meryemler gibi. O zaman Rabbim sen de hikmet dili olarak tecelli eder. Sen konuşmassın, Hak sende konuşur. Yürekler için gerekli olanı az ve men-baından akıtır. Kendini bir varlığa, kalıba koymamayı bu yolda çok iyi kavra ki tökezlemeyesin. Tecelliler o zaman daha hızlı akacaktır inşallah. Zikirlerini, rabıtalarını yaparken dünyadan daha arınmış, Hakk’a teslim vaziyette yapmaya çalış. Yüce Allah zikirlerini kalbe ve yoldaşlarına indirsin, sadrınla, fuadınla, yarenleri ile hakikatleri öptürsün.

      Unutma evlat! Dünya kokusu neyin içine girerse onu kokutur. Kokuyu aldığın zaman aşk tövbesi ile hemen Rabb’ine sığın evlat! Yüce Allah her daim her kaim korusun, muhafazalarınızı arttırsın.

      Dervişin dili olan hikmet dilinin sırları sürekli yenilenerek ilerler. Rabb’inin ilmi her an farklı bir iş-oluş hâlindedir. Bu kevn ü fesadlar zahîr âlemler ile birlikte batın âlemlerde kalp, sır, ruh, ahfa, hafî de de vücud bulur. Bu varlıkların mükâşefesi, muayenesi ve müşâhedesi inkişaf eder. Dervişin bu varlıklarla her anı farklılaşmaya başlar. Yüce Allah kalbi aşk kavramı ile mütenevvi donanımla yaratmıştır ki her yaratılan varlığın ayn’ına (öz) aşkı yerleştirmiştir ve aşkın da her varlıkta özüyle birleşmesini, Kendisine dönmesini istemiştir. Aşkı artan dervişin nefsi ile mücadelesi de arttığı için varidleri değişir ve derviş nefsin türlü hilelerine karşı korunaklı hale gelir. Dervişin istidatları bu dönemde yerleşir. Hikmet dili dervişte bazen bir anda açılır, bazen bir müddet hiç açılmaz. Derviş o müddette büyük fetihleri ve makamları avlamak için hazırlanıyordur. Rabb’inin katındaki makamların her biri derviş için avdır. Bu makamlar uzun bir yolculuğu gerektirir. Ancak Hak katında zamanın önemi yoktur. Zamanı döndüren, çeviren, ol deyince nice kudretler ile var eden O’dur. Dervişi de ölmeden evvel ölme hakikatine kavuşturacak ve Kendisine yakın makamlarla taçlandıracak elbette yine O’dur. Sen varlığında Rabb’ini, Resul’ünü (s.a.s.), mürşidini ve aşk erenlerini varlığın olarak bil ve arkana dönmeden sadece ileri doğru yürü evladım. Yüce Allah Kendisi için huşu dolu kalbi, azaları bahşedecek olandır. Rabb’inden Kendi katındaki sanise zamanı değerine tekabül eden zamanına O’ndan uzak kalmamayı iste. Dünya telaşesinden sıyrıl ve Rabb’inin hakikatlerine dön. Her hâlini Rabb’ine teslim et her hâlinde Rabb’in ile deli-divane var ol. Paslı, ölmüş gönüllere iksir ol. Ne mutlu bu hakikatlere ulaşmak için sabredenlere, mücadele edenlere, bu yolda olan aşk erenlerine. Yüce Allah sizleri de