Абай Кунанбаев

Şiirler, Karasözler


Скачать книгу

sözümü düşünüp anlasana…

      Yemeği tokluk amacıyla,

      Yoksulluk işi olmuşsa

        Azdırır insanoğlunu ha…

      Didişip boşuna,

      Düşman olursan dosta,

                                 Eza çeker, yok olursun ya…

                                 Sahte şikâyetler doldu taştı ya,

                                 Üzülecek vaktin geldi çattı ha…

      “İşsiz dolaş avare,

      Zorunlu malı al işte”

      Diyen kim var Sizlere?

      Kurnazlığı sezici,

      Rezilliği bilici

                                 Kişi bulunur dürüstlere…

                                 Üç-dört yıllık âdetin

                                 Olur kendine katilin…

      Ağrımadan tenim,

      Ağrıdı canım,

      Kanırttı, kıstırdı başımı…

      Daraldı göğüs,

      Sıkıştı yürek,

        Sıkıp akıttı yaşımı…

                                 Sığınıp alaya, tokluğuna,

                                 Çekti hüner yokluğuna…

      Gayretim malum,

      Yetmiyor mecalim,

      Maksat büyük, ömür küçük…

      Geçtikten sonra şenlik,

      Gittikten sonra güzellik,

      Ne olacak boş efelik?

                         “Geç” diye dönülecek yol değil,

                         Yol azığım mal değil…

      Bir kişi çok ya,

      Yüzlerce acımasıza

      Hala yeterli zaman yok…

      Kadirli başım,

      Gayretli yaşım

                         Bağırmakla geçti, çare yok…

                         Boşuna aktı onca ter,

                         Zilletle geçti ömürler…

      Söz ustası, bilgin

      Hukukçu, kâhin

      Bilinmek maksadı, övünmek…

      Çekinip, korkarak,

      Yola koyulup, sefere çıkarak

      Çekinse halkın, bakarak…

                         İlendiğin yurt kılacak.

                         Kurulun güçlü olacak.

      Hoş, korktu elin,

      Korkutan senin

      Hünerin ne, söyleyiver kendin…

      El gözler seni,

      Sen gözlersin eli,

                         Kımıldatmadan, bak ta gör…

                         Oynaşçı hatun olsa iffetsizce,

                         Ar kalır mı, gözleyen erkekte?

      Desteksiz gözlerin,

      Tek yalnız kendin

        Bakamazsın, başın döner…

      Kardeşine benzeyen

      Sırrını söyleyen

                                 Sırdaşın, sırtını döner…

                                 O kanı bozuk, alçak hırsızlar

                                 Fırsatı kollayıp, seni avlarlar…

      Başı gözü kan olur,

      Üstü başı toz olur,

      Gene kalkar kayıp kaykılır;

      Yıkılıp kalkar,

      Bitkin düşer,

        Daha da zahmet çeker.

                                 Şeref nerde, ar nerde?

                                 Kıymetli canına faydası ne?

      İt ürüse, bala

      Değneğini alır da

      İtle kinleşip kovalar ya…

      Kızarmış gibi “hey” der,

      “Ayıp” der, “bırak” der,

                                 Büyükler bulaşır, “yeter” denir.

                                 Onu biliyorsan, bu yaptığın ne?

                                 “Ben de ayıp iş yaptım” desene…

      Bilene yol boş,

      Olaydı eli boş

      Merakın tadını alırdı ya…

      Bilmeyen cahil,

      Oturur, kaygılı değil,

                         İmiği doyaydı yatmaya…

                         Ne o değil, ne bu değil,

                         Benim de günüm, gün değil…

      Bilimi izleyerek,

      Dünyayı gözleyerek,

      İki tarafa dikkat kesildim.

      Kulağını asmaz,

      Dilini tutmaz,

                         Çok nadandan umudu kestim.

                         İki batman kuyruğun

                         Tut, yetsin buyruğun.

      Jartas’a vardım,

      Her gün bağırıp çağırdım,

      Ordan da aksiseda çıkardım…

      İşitip sesini,

      “Bilsem” diye doğrusunu-iyisini,

      Çok gezinip aradım…

                         Kadim