Анонимный автор

I. Türk Dünyası Edebiyat Dergileri Kongresi


Скачать книгу

yazarlarımız başta Doktor Cevat Heyet Bey olmak üzere bu durumdan faydalanarak Varlık Dergisini yayınlamaya başladılar. Varlık adının da seçilmesinin sebebi şuydu, çünkü Şah zamanında İran’da Türklerin varlığı inkar ediliyordu. Onun için Varlık adını seçtiler. Biz varız, var olacağız, var olmaya da devam edeceğiz. Ve öyle de oldu Varlık Dergisi 29 yıldır muntazam şekilde yayınlanıyor. Varlık Dergisinin esas hedefi İran’daki Türklere millî şuur vermek. Onları geçmişleriyle, tarihleriyle, edebiyatlarıyla tanıştırmak, ikinci bir hedefi diğer Türk kardeşleriyle bağlarını pekiştirmek, kopmuş olan ilişkilerini yeniden kurmak özellikle de Azerbaycanla Türkiyeyle Orta Asyadaki Türklerle yakın bir dilsel edebî kültürel bir ilişki kurmaktı. Bu yüzden Varlık Dergisinin Türkçesi Azerbaycandan çok ortak bir Türkçeye yönelik bir dildir. Azerbaycan Türkçesi temel alınmıştır diğer Türklerin de anlayacağı kelimeler kullanılmıştır, mesela güzel kelimesi var gökçek kelimesi var, geşeng kelimesi var, bunların içinden güzel kelimesi daha çok kullanılmıştır ki Türkiye Türkleri de, Azerbaycan Türkleri de bunları anlayabilsinler. Varlık Dergisi ilk zamanlarda aylık çıkıyordu, ama şimdi bildiğiniz gibi bazı problemler var. Hem ekonomik problemler var hem diğer problemler var onun için üç ayda bir çıkıyor Varlık Dergisi. Ama Varlık sayesinde şimdi elliye yakın dergi İran’da yayınlanıyor. Yeni nesilin yeni kuşağın Varlık’tan görerek Azerbaycan Türkçesini oradan öğrenerek elliye yakın dergi yayınlanıyor. Aynı çizgide hareket ediyorlar. Tercüman Gazetesinin İsmail Gaspıralı Beyin yolunu devam ediyorlar. Ortak Türkçeye doğru hareket ediyorlar. Onun için böyle bir kongrenin yapılmış olması çok önemlidir, buradan çıkan sonuçları mümkün olduğu kadar biz Varlık Dergisinde uygulamaya çalışacağız. Böyle bir kongrenin yapıldığı haberini duyunca orda herkes çok mutlu olacaktır bundan eminim, tekrar teşekkür ediyorum sağolun.

HÜSREV EMİNKÖPRÜ DERGİSİMAKEDONYA

      Değerli başkanım, değerli hocalarım aranızda en genç olarak bulunmaktan hem heyecanlı hem de mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Özellikle bize göre hâlâ öğrenci yaşımızda öğrenciliğimizin devam ettiği dönemde de dergiciliğin bir okul bir mektep rolünü üstlenmesi, bizim için ayrı bir ehemmiyet taşıyor. Köprü Dergisi bugün itibariyle 5. yılını doldurmuş bulunuyor; Dergimiz 2002 yılından beri çıkıyor. Ve biz üniversite bitirmiş gibi bir üniversiteden daha mezun olmuş gibi kendimizi hissediyoruz. Genelde gençlerin oluşturduğu bir edebiyat sevdalıları fakat hâlâ kendimizi öğrenci olarak saymamız daha doğrusu hocalarımızın böyle güzide kalemlerimizin yanında daha çok şeyleri öğreneceğimizi düşünüyoruz. Ayrıca Köprü Dergisi olarak bu toplantı da bizleri de iştirâbe layık gördükleri için Avrasya Yazarlar Birliğine ve değerli başkanı Yakup Deliömeroğlu’na teşekkür ediyoruz. İnşallah biz Köprü Dergisi olarak Türk Dünyasından gelen diğer kardeşlerimizin ağabeylerimizin de dediği gibi sadece bir dergi ve yazı değil ordaki Türklerin millî ve manevî değerlerini koruma noktasında ayakta tutma ve geliştirme hususunda ciddî adımlar atmışoluruz. Ve hele hele bu derginin yöneticilerinin de aynı zamanda genç kuşaktan olması bizim için uzun vadede bir potansiyel oluşturduğunu düşünüyorum. Köprü Dergisi’nin kadrosunu oluşturan yüksek lisans ve doktora öğrencileri olarak bizler burada değerli hocalarımızdan, ağabeylerimizden daha nice bilgiler, tecrübeler edineceğimizi düşünüyoruz. Bizi davet ettiğiniz için tekrar Avrasya Yazarlar Birliği’ne ve başkanına teşekkür ediyorum. Sizlerden çok şey öğreneceğiz inşallah memleketi Üsküp olan Yahya Kemal Beyatlı’nın ruhuna da yakın bir ruh da devam etmeyi düşünüyoruz. Teşekkür ederim.

MEHMET ALİ EŞMELİYÜZAKI DERGİSİGENEL YAYIN YÖNETMENİTÜRKİYE

      Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Avrasya Yazarlar Birliği’nin bu güzel organizesi gerçekten çok önemli diye düşünüyorum. Yazmış olduğum bir şiirde kullanmış olduğum bir vurgu var:

      “İftihar et düne baktıkça, fakat şimdiyi gör

      Yine tarih yazacak bir hünerin var mı gönül”

      Diye bir soru soruyorum kendi kendime. Ve biz bu sorunun ardından yola çıktık Yüz akı olarak.Avrasya Yazarlar Birliğinin de bu muhtevada yapmış olduğu bu çalışmanın önemli olduğunu, hakikaten biraz önce arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi tarihi olduğunu düşünüyorum. Tarihî çünkü söz hakikaten de bütün insanlığın gidişatını geçmiş olduğu gibi İntikam Beyin de vurguladığı üzere tamamıyla şekillendiriyor. Bu noktada söz bütün varlığın, kainatın bizim milletlerin yaratılmasında her şeyde bir öz olduğu için yani Cenab-ı Hak bir kün bir hece, tek hecelik bir kelime, bir kün emriyle bütün âlemleri yaratmış, o bakımdan sözün içerisinde böyle bir yaratıcı nasip var, o nasiple buluşan kendisini o nasiple çok iyi yoğuran gönüller kalem oynattıkları ölçü de gerçekten toplumları kuran oluşturan bir yapısı var dergiciliğin. Bu nokta da hakikaten tarihe bakıyorsunuz bir dergi bir hususta bir fikri bir davayı kendisine dert edinmiş yirmi yıl sonra bakıyorsunuz, toplum o derginin yirmi yıl önce atmış olduğu tohumlarla yoğrulmuş şekillenmiş. Müspet olsun veya menfi her iki alanda da bunu görmek mümkün dolayısıyla sizlerin ve bizlerin yapmış olduğu bu çalışmaların temelinde böyle bir nokta mevcut olduğu için, inşallah gelecek yıllara uzun yıllara bu çalışmalara güzel bir mühür vuracaktır, diye düşünüyorum. Hepinize tekrar saygılarımızı arz ediyoruz.

ENVER ERCANVARLIK DERGİSİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ VE YAZARLAR SENDİKASI GENEL BAŞKANITÜRKİYE

      Efendim merhaba hepinize ve kendime hoş geldiniz diyorum. Böyle bir programın olacağını değerli kardeşimiz Avrasya Yazarlar Birliği başkanı bana ilettiğinde seve seve katılacağımı söyledim. Benim internet ortamından kaynaklanan bazı problemler olduğu için programı dün görebildim. Hemen sabah sabah koştum. Çünkü sizle olmak bana onur verecekti. Bunu protokol konuşması olarak da kabul etmeyin lütfen. Çünkü dergiciliğin ne kadar meşakkatli bir iş olduğunu biliyorum ve sizin gibi merkezin nispeten dışında ülkelerde, toplumlarda çıkan dergilerin çok daha fazla sıkıntıları oldu. Ben Varlık Dergisinin Genel Yayın Yönetmeniyim, Varlık Dergisi bildiğiniz gibi 75 yıldır kesintisiz çıkan bir dergi 2. Dünya Savaşında Yaşar Nabi Nayır askerdeymiş çadırda devam ettirmiş kesinti vermemek için. Enteresan inatçı bir adam. Çok saygı duyduğumda bir adam, kendisiyle tanışamadım. Balkanlara ve Türk Dünyasına özel bir ilgisi olan biri Yaşar Nabi Nayır. O geleneği elimizden geldiği kadar sürdürmeye çalışıyoruz, çalışacağız tabii. Ben onun dışında burada Türkiye Yazarlar Sendikası başkanıyım aynı zamanda yani iki dönemdir ben yapıyorum o görevi. Başka dergiler de çıkarıyorum adreslerinizi alırsam onları da sizlere ulaştırmak isterim. Mesela Eşik Cini diye bir öykü dergisi çıkarıyorum. Siyahi diye politik biraz anarşist bir dergi çıkarıyorum ve Yasak Meyve diye bir şiir dergisi çıkarıyorum bir beş yıl oldu nerdeyse. Yani ben istiyorum ki batıyla olan ilişkiler gibi ki onları da sonra konuşma sırasında iletmeye çalışacağım. Elimdeki bilgileri sizinle paylaşacağım. Türk Dünyası içinde de dergiler böyle bir iletişim ağı kursun ve bu gelişirse bir takım kongrelerde, sempozyumlarda alınan sonuç bildirgelerinde kalmaz yapacağımız işler. Çünkü şimdiye kadar ben birçok kongreye katıldım, çok parlak sonuç bildirgeleri yayınlanıyor sadece edebiyat dergileriyle ilgili değil yazarlarla ilgili. Yurt dışında da karşılaşıyorum bununla fakat o pratikte bir eyleme dönüşmedikçe güzel satırlar olarak kalıyor. İnşallah bugün yapacağımız kongreden sonra yeni bir adım atarız. Türk Dünyasında çıkan dergiler arasında hiç değilse. Bu da çok güzel