Süveyda Şahin

Türkmen Türkçesinde Kalıp Sözler


Скачать книгу

Türkiye Türkçesindeki kalıp sözlerden de faydalanılarak incelenmesi gerektiğidir. Bugüne kadar aktarma metinlerde karşılıkları verilse bile her iki lehçede kalıp sözler üzerine neredeyse yok denecek kadar az çalışma vardır. Kalıp sözler bugüne kadar atasözleri ve deyimler ile benzerliği yüzünden aynı sınıflandırmalarda ele alınmıştır. Ancak kalıp sözler de tıpkı atasözü ve deyimler gibi bir toplumun kültürüne ışık tutmakta, var olduğu toplumun inançlarını, insan ilişkilerindeki ayrıntıları, gelenek ve görenekleri yansıtmaktadır.

      Birinci Bölüm

      KURAMSAL ÇERÇEVE VE YÖNTEM

      1.1. Giriş

      İlk halinden ulaşabildiği en olgun haline kadar insan hayatının vazgeçilmez bir iletişim aracı olan dil; araştırmacıların her zaman gizemli bulduğu ve her zaman onda yeni bir şey keşfettiği, hayranlık uyandıran canlı bir olgudur. İletişimin birçok farklı yöntemleri olsa da iletişimde dilin apayrı bir yeri vardır ve şüphesiz en hızlı iletişim yoludur. Dil, insanlar arası iletişimde farklı alanların da konusu olmuştur. Psikoloji, felsefe, sosyoloji, antropoloji, psiko-lenguistik, etno-lenguistik, pragma-lenguistik gibi alanlarda da iletişimde dilden bol bol faydalanılmıştır.

      İnsanlar hangi dili konuşuyor olursa olsun iletişim sırasında kendi gelenek, görenek, örf ve adetlerinden harmanladığı ortak bir dili kullanır. Bunlar günlük hayatta tecrübeyle kazanılmış, kısa, öz ve hızlı iletişim sağlayan bazı kalıplaşmış ifadelerden oluşur. Bu durum günlük hayatın akışını hızlandıran az sözle çok şey ifade etmenin göstergesidir. Bu tarz ifadelerde kullanılan dil birimleri; bir dilde olan deyimler, atasözleri ve kalıp ifadelerden oluşur. Kalıp ifadelerin henüz üzerinde çok ayrıntılı tanımı yapılamamış olsa da kalıp ifadeler de başlı başına bir dil birimidir. Çünkü kalıp ifadeler bir olay, bir durum karşısında ilk anda akla gelen ve farklı duyguları ifade eden kısa ve öz sözlerdir. Bu sözler, söylendikleri anda bir durumu kesin ifadelerle anlatan, sözün uzun uzun söylenmesini gerektirmeyen, kültürel ve geleneksel yapıyı bünyesinde taşıyan, bir toplumun köken birliği olan diğer toplum veya kollarla ilişkisini gösteren ve toplumların ihtiyaçlarından doğan bir olgudur. Bunu her toplum kendine özgü şekilde yapar, belli durumlarda söylenen kalıplaşmış, klişe sözler vardır. Örneğin sabahları birbirimize “günaydın” demek gibi. Gün içinde bazı durumlar karşısında kullandığımız kalıp sözler vardır. Bu kalıp sözler; doğum, hastalık, ölüm, veda, selamlaşma, dini ve batıl inançlar gibi olaylara karşı duyguları ifade etmenin en kısa yoludur. Herkesin günlük hayatta sıkça kullandığı ve iletişimde önemi büyük olan bu kalıp sözler; toplum fertlerinin devam edegelen geleneksel aktarım sürecinde öğrenerek söylediği ve hafızada saklayarak yeri geldiğinde aktardığı sözlerdir. Bugün, Türkiye Türkçesinde üzerinde yeni yeni çalışmalar yapılan, bu ifadeleri artık deyimlerden ve atasözlerinden ayırarak inceleyen çalışmalar yapılmaktadır. Türkmen Türkçesinde kullanılan kalıp sözler hakkında da hem dilbilgisi kitaplarında hem okuma kitaplarında ayrıca sözlüklerde, semantik ve morfolojik incelemeler vasıtasıyla kaleme alınan bilgiler yer almaktadır. Ancak kalıp sözlerle ilgili yeterince araştırma bulunmaması, bu yapıların tam olarak tespit edilmemiş olması, kalıp sözlerin çoğunlukla atasözleri, deyimler gibi yapılarla karıştırılması ya da aynı grupta değerlendirilmesi sebebiyle ve bu konuda Türkmen Türkçesiyle ilgili bir çalışma olmaması dolayısıyla konunun ele alınmasına ve incelenmesine karar verilmiştir. İletişimde kullanılan bu kalıp sözlerin o toplumun kültürünü, geleneklerini, yaşayışını, insanlar arasındaki davranış şeklini, farklı durumlarda söylenmesi gereken sözleri, bu sözlere karşı verilen tepki tarzını ve cevaplarını, hitabet şeklini ve davranışlarını anlamak, anlamlandırmak için kullanılan kalıp sözleri bilmek ve kullanım alanlarını bilerek sınıflandırmak konuya farklı bir yaklaşım getirecektir. Türkmen Türkçesi konuşma ve yazı dilindeki bu sözler dil iletişiminde ve davranışlarda Türkmen Türklerinin geleneksel, ulusal ve kültürel dokusunu da gösterir. Bu ulusal kalıplar onların dil ve kültürlerini yansıtması bakımından iletişimin önemli birer parçasıdır.

      Çalışma Türkmen Türkçesindeki kalıp sözleri; yapısal, anlamsal ve bağlam açısından inceleyip anlam ve kullanım alanlarına göre sınıflandırma konusunda ilk çalışma olacaktır.

      Çalışmanın asıl amacı, Türkmen Türkçesinin yazı ve konuşma dilindeki kalıp sözleri tespit etmek ve incelemektir.

      Çalışmanın konusu, Türkmen Türkçesindeki kalıp sözlerin yeri, önemi, kullanım alanları ve görevidir. Eserde kalıp sözlerin teorik ve anlamsal olarak ele alınması onların sınıflandırılması açısından önem taşıyan bir husustur. Türkmen ulusunun geleneklerini, ulusal karakter yapısını ve gelenek içine yerleşmiş haliyle doğal özelliklerini yansıtan bu kalıp ifadelerin yapısı, kullanım alanlarındaki anlamı, söz varlığı içindeki yeri incelenip tanım ve tasnifi yapılmaya çalışılacaktır. Bu kalıp sözleri işlevlerine göre sınıflandırmak ve anlam bakımından gruplara ayırmak da çalışmanın planları içindedir.

      1.2. Kuramsal Çerçeve

      Kalıp sözler üzerine yapılmak istenen bir çalışma öncelikle bunun nasıl yapılacağı konusunda sınırlarını çizmelidir. Bu araştırma belli ölçütler üzerinde yürütülmelidir. Böylelikle konudan ne kadar malzeme çıkacağını tespit etmek mümkün olacaktır. Özellikle günlük konuşma dilinde fazla yer alan bu kalıpların varlığını ve tasnifinin elde edilecek malzemeyle doğrudan bağlantılı olacağı gerçeğini göz ardı edemeyiz. Bu dil birlikleri, temel dil unsurları olarak kendi toplumlarının kültürüne ışık tutarlar. Kalıp ifadeler bir anlam dairesi içinde yani bir metin içinde kullanılmadıkça bazen neyi kastettikleri anlaşılamayabilir; bir anlamları yoktur, bir kalıplaşmaya girerek o toplumun bütün bireyleri tarafından aynı şekilde kullanılması onun kalıplaşmaya girdiğinin bir göstergesidir. Ancak bunları atasözleri ve deyimler sınıfına sokamadığımız da bir gerçektir.

      Çünkü her ne kadar kalıp sözler deyim ve atasözleriyle birlikte ele alınsalar da aslında aralarında farklılıklar vardır. Atasözlerinin birçoğu tam kalıplaşmaya girip kendi anlamlarını tamamen yitirirler. Örneğin; “Güneş balçıkla sıvanmaz” atasözünde sözcüklerin kendi anlamları tamamen kaybolmuş ve değerli olan bir şeyin kötülemekle asla değerini kaybetmeyeceği anlatılmaya çalışılmıştır. Deyimlerde de aynı şekilde tam kalıplaşmaların yanı sıra bazılarında kelimenin biri anlamını korurken bir diğeri anlamını yitirir. Örneğin; “Gözden düşmek” deyiminde göz anlamını korurken düşmek anlamını yitirmiş ve deyimin anlamı bir kimsenin gözündeki değerinin azalması olarak yeni bir anlam kazanmıştır. Kalıp sözlerde ise kelimeler anlamını kaybetmezler, kendi anlamında kullanılmaya devam ederler.

      O halde bütün bu sebepler bile onun kalıplaşmış dil birimleri olarak ayrı bir sınıfta incelenmesi için yeterli olacaktır. Bütün bunlardan hareketle Türkmen Türkçesinde bir hayli kullanılmış olan kalıp sözleri tespit edip analiz etmek ve sınıflandırmak, çalışmanın asıl inceleme alanını oluşturacaktır. Bu amaca ulaşmak için aşağıdaki adımları izlemeliyiz:

      1. Dildeki kalıp sözleri toplamak.

      2. Kalıp sözlerin oluşumunu incelemek.

      3. İletişimdeki kalıp sözlere ahlaki açıdan yaklaşmak.

      4. Kalıp sözleri gramer açısından incelemek.

      5. Kalıp sözlere üslup açısından yaklaşmak ve özelliklerini tespit etmek.

      Bu bakış açısından yola çıkarak Türkmen Türkçesindeki sözlüklerden, yazma eserlerden, dergi ve gazetelerden,